Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun YILDIZ: “Bilinmeyen bir şey yok ! Tedbirleri uygulayacak idari ve siyasi irade gerekli”
Marmara Denizi, İzmir Körfezi ve birçok akarsu ve göllerimizde ortaya çıkan su kirliliği sorunu biyolojik olarak bir sonuç ancak yönetimsel olarak da bir zaafiyetin ortaya çıkarttığı bir durumdur. Su kirliliği bir sorun olmanın yanı sıra aynı zamanda bir sonuçtur. Su ve çevre yönetiminde ortaya çıkan bir yönetim ve denetim zaafiyeti sonucudur.
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun YILDIZ, “İzmir Körfezi’ndeki kirlilik, su ve çevre yönetimi zaafiyeti sorunu” konusunda açıklamada bulundu.
Dursun YILDIZ’ın açıklaması şöyle:
Su yönetimi suyun hem miktar hem de kalite olarak yönetilmesini ve kullanılan suyun alıcı ortama uygun standartlarda ve temiz olarak bırakılmasını gerekli kılar.
İzmir Körfezi’nin kirliliği konusunda uzun yıllardır yapılan bilimsel ve teknik çalışmalar ve ilgili kurumların çaba ve çalışmalarından istenilen sonuçlar elde edilememiş ve körfezin kirliliği artmıştır.
Son günlerde İzmir Körfezi kirliliği konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi, Üniversiteler ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalardaki ortak tespitler şunlardır
- Körfez ağır bir kirlilik yükü altında
- Körfeze çok çeşitli kaynaklardan kirlilik taşınıyor
- Yağışlı dönemlerde artmakla birlikte yılın tüm aylarında evsel , endüstriyel atıklar ve tarımsal atıklar dereler yoluyla İç Körfez’e akıyor.
- İç Körfeze dökülen 7 derede büyük bir organik kirlilik yükü geliyor
- Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi verimli işletilemiyor.
- Kirliliğin tespiti önlenmesi ve denetlenmesi farklı kurumların görev yetki ve sorumluluk alanında
- Büyük Kanal projesi ile 2005 yılında körfez temiz haline döndü
- Grafikler, son 10 yılda problemin hızlı şekilde arttığını gösteriyor
- Bunun sonucu körfezin belirli bölgelerinde mikrobiyal denge bozuldu.
[İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay]
İzmir Körfezi’nde meydana gelen balık ölümlerine ilişkin 26 Ağustos 2024 tarihinde bir basın toplantısı düzenleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Körfez’i kirleten unsurları sıralayarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluk sınırları içinde yapacağı çalışmaları anlattı ve bu amaçla bir bilim kurulu oluşturulacağını söyledi.
Daha sonra 5 Eylül 2024 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da alınması gereken tedbirlere yönelik bir kordinasyon kurulu ve Bilim Kurulu oluşturacaklarını açıkladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay basın toplantısında Bu yaşadığımız çevre felaketi ile birlikte bundan sonra tüm gerçekliği ve çıplaklığı ile bu sorunla yüzleşmemiz gerektiğini düşünüyorum. Körfez’imiz maalesef ağır bir kirlilik yükü altında ve bunun yarattığı sonuçları yaşıyoruz” dedi. Ayrıca Başkan Tugay, Körfez’i tüm toplumla beraber kurtaracaklarını, bunun için yurttaşların da Körfez’i kirletmemek adına azami dikkat içinde olmasını beklediklerini kaydetti.
Büyükşehir olarak yetkileri sonuna kadar kullanarak denetimleri sürdüreceklerini vurgulayan Başkan Tugay, “Yetkilerimiz çevresinde hata yapan tüm kişi ve kurumları hem afişe edeceğiz hem de yetki çerçevesinde cezalandıracağız açıklamasını yaptı.
Bu toplantıda Körfez kirliliğini grafiklerle anlatan Başkan Tugay, “Grafikler, son 10 yılda problemin hızlı şekilde arttığını gösteriyor. Buna nelerin neden olduğunu hatırlamak lazım dedi.
Körfez kirliliği yıllar boyunca nasıl arttı?
Körfezin Kirliliğinde yıllara göre artış
Yukarıdaki şekildeki körfezde ölçülen kirlilik parametrelerinin yıllara göre değişimi, son 10 yılda Nitrit, Nitrat, Amonyum ve Klorofil-a değerlerinin yıllar boyunca arttığını ortaya koymaktadır. Son 10 yılda körfezdeki su kalitesinin sürekli olarak bozulmasına neden olacak faktörlerin belirlenmesi çok zor değildir. Bu konuda bölgedeki üniversiteler ve ilgili kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalar ve hazırlanan raporlar mevcuttur.
Bu çalışmaların en kapsamlısı da Dokuz Eylül Üniversitesi Su Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi (E ) Prof. Dr. Doğan Yaşar tarafından yapılmıştır. Prof. Dr. Yaşar tarafından İzmir Körfezi’nin kirliliği ve çözümleri ile ilgili olarak son 25 yıldır birçok görüş ve öneri iletilmiştir. Bu görüş ve öneriler yeterince dikkate alınmamıştır.
Bu durum körfezde yıllar boyunca artarak oluşan kirliliğin açıkça sorunun kaynağının tespit edilemediğinden değil su ve çevre yönetimi zaafiyetinden ortaya çıktığını göstermektedir. Bugün itibariyle araştırılması gereken şey bu kirliliğin artmasının neden önlenemediğidir. Bu konuda yönetim ve denetim zaafiyetlerinin nasıl giderileceğidir.
2. Ayrı Bilim Kurulu oluşturuldu
İzmir Körfezi’nde meydana gelen balık ölümleri sonrasında körfeze artan ilgi tüm ilgili kurumları tekrar harekete geçirmiş ve hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2 ayrı bilim kurulu oluşturacaklarını açıklamıştır.
Yeni bilim kurullarının oluşturulmasına olan ihtiyacı bir kenara bırakarak bu konu ele alınırsa bu durum bile su yönetimindeki çok başlılığı ortaya koyması açısından önemlidir. Bu durumun ortaya çıkardığı en temel gerçek İzmir Körfezi için öncelikle ilgili kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması gereğidir.
Su yönetimindeki çok başlı, çok parçalı ve koordinasyon eksikliği sorunların artmasına neden olduğu gibi çözümleri de zorlaştırıyor.
Körfezde problemin ne olduğu belli
İBB Başkanı Dr. Cemil Tugay tarafından yapılan açıklamada açıklamada 2000 yılından bu yana körfezde ölçümlerin yapıldığı ve problemin belli olduğu ifade ediliyor. Dr. Tugay açıklamasında,
“68 farklı noktadan 3 ayda bir yüzeyden ve derinden ölçüm için, analiz için su örneği alınıp raporlandırılıyor. 2000 yılından beri bilimsel verilerle Körfez takip ediliyor. Biz bunların hepsini yeniden gözden geçirdik. Bilimsel verilere baktığınızda herhangi bir yoruma, yorum farklılığına neden olmayacak objektiflikle problemin ne olduğunu görüyoruz” diyor. Bu da konunun artık uygulama bekler durumda olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Çözümün adresi: Kirliliği Kaynağında önlemek ve yönetmek
Ülkemizin birçok nehir göl, içdeniz ve körfezinde oluşan su kirliliği, atıksu yönetimindeki planlama ,uygulama ve denetim zaafiyetinin yanısıra suyun havza ölçeğinde entegre bir anlayışla yönetilememesi sorunu olarak ortaya çıkmaktadır.
Uzmanların açıklamaları İzmir Körfezindeki kirliliğin büyük oranda evsel ve endüstriyel katı ve sıvı atıkların körfeze karışmasından oluştuğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanısıra Atıksu arıtma tesislerinin kapasite yetersizliği ve ayrık yağmursuyu sisteminin tamamlanmamış olması gibi nedenler de sayılmaktadır.
Burada çözüm için öncelikle körfeze noktasal ve yayılı kirlilik kaynaklarından gelen kirlilik yükleri azaltılmalı ve körfezdeki mevcut kirliliğin temizlenmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.Birinci önlem için kirliliği kaynağında önlemeye çalışmak konusundaki tedbirlerin yeniden ele alınmasında büyük fayda var.Körfeze karışan suların kirlilik yükünde son 10 yıldır gerçekleşen artışın durdurulabilmesi için daha farklı bir irade gerekli gibi görünüyor. Bu konu gerek İBB Başkanı gerekse Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’nın açıklamalarına da yansımış durumda .
İBB Başkanı Dr. Tugay “Büyükşehir olarak yetkileri sonuna kadar kullanarak denetimleri sürdüreceğiz. Yetkililerimiz çevresinde hata yapan tüm kişi ve kurumları hem afişe edeceğiz hem de yetki çerçevesinde cezalandıracağız. Net bir irade ortaya koyacağız”. “arkadaşlarımızın bu konuyla ilgili plan yapmamızın yeterli olmadığını anlamış oldum. İyi niyetli göstereceğimiz çabalar ne yazık ki sorunu çözmede yeterli olmayacak. Kurumlararası koordinasyon gerekli. Nüfus yükümüz çok fazla, altyapımız yetersiz” derken,
ÇŞİD Bakanı Kurum da “Yapılacak işlere ilişkin kanunun, yönetmeliğin tarif ettiği şekliyle belediyelerin ve varsa diğer kurumların, kuruluşların yapması gerekenleri de tarif edecek şekliyle eylül ayı sonuna kadar acil eylem planını ortaya koyacağız. Bu eylem planında ilgili kurumların sorumlulukları net bir şekilde tarif edilecek. Bu sorumluluklar çerçevesinde de yapılması gereken projeler inşallah hızlı bir şekilde hayata geçecektir. Biz bakanlık olarak bu sürecin takipçisi, denetleyicisi, yol göstericisi olmaya devam edeceğiz.” açıklamasını yaptı.
Her iki açıklamada da yönetimde çok başlılık ve koordinasyon eksikliğinden kaynaklanan zaafiyetlerin önleneceğine ve denetimlerin arttırılacağına dair vurgular dikkat çekiyor.
Ancak hazırlanacak olan Eylem Planı’nın oluşturulan koordinasyon kurulu tarafından etkili bir şekilde uygulamaya geçirilip geçirilemeyeceğini de zaman gösterecek. Marmara Denizi için hazırlanan Eylem Planı yeterince uygulanamadı.
Körfezin kirlikten temizlenmesi için farklı görüşler var. İBB Başkanı Dr. Tugay “ İç Körfez’imiz ve orta Körfez’imiz maalesef suyun hareketsiz olduğu, akımın neredeyse olmadığı yerler. O yüzden kendini temizleyemiyor. Bunu yapabilmesi için sirkülasyon kanalına ve navigasyon kanalına ihtiyacımız olduğu kesin. Bu iki kanalın yapımı yüksek maliyetli ve teknik olarak zor işler.” derken konunun uzmanları da “Evsel ve sanayi atıklarının denize karışmasını engellersek körfez biyolojik iyileştirme ile kendi kendini temizleyecektir” açıklamasını yapıyorlar.
Ancak körfezden alınacak olan yeni numuneler kirliliğin kaynağında önlemeye yönelik tedbirlerin ne kadar uygulanabildiğinin açık göstergesi olacak. Bu nedenle de etkili bir su ve çevre yönetimi Körfeze yönelik tedbirlerin en temel adımını oluşturacaktır.