Sırbistan-Kosova Gerilimi ve Fransız-Alman Planı
2013 yılında Brüksel Anlaşması’nın imzalanmasında sonra gündeme gelen Sırp Belediyeler Birliği, Kosova Krizi’nin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. Kosova’da kurulması öngörülen bu yapı, günümüzdeki krizi şekillendiren etmenlerden biri haline gelmiştir. Sırbistan ile Kosova arasında son dönemde artan gerilimde Sırp Belediyeler Birliği’nin hala kurulmamış olması, Belgrad’ı rahatsız ederken; Kosovalı Sırpları da tedirgin etmiştir. Öte yandan son dönemde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) gibi aktörlerin Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulması noktasında Priştine yönetimine baskı yaptığı görülmektedir.[1]
2022 yılı içerisinde Belgrad-Priştine hattındaki gerilimin plaka krizi neticesinde zirveye ulaşmasından sonra AB ve ABD bölgeye gönderdiği temsilcileriyle olaya müdahale etmiş ve tarafların tekrar diyalog sürecine dönmeleri noktasında baskı uygulamıştır. Bu noktada tıpkı daha önceki dönemlerde olduğu gibi bir anlaşma gündeme gelmiştir.
Mevcut gerilimin üstesinden gelinmesi için hem Sırbistan hem de Kosova’nın haklarını garanti altına almak için belirli tavizler ve taahhütler vermesini gerektiren Fransız-Alman Planı adında bir plan gündeme gelmiştir.
Bahse konu olan planla alakalı olarak basına sızan detaylara göre, Kosova’nın Sırp Belediyeler Birliği’ni kurması talep edilirken; Belgrad’ın ise Kosova’nın toprak bütünlüğüne saygı göstererek uluslararası kurumlarla olan bütünleşme sürecindeki engelleri kaldırması talep edilmektedir.
Tartışmalı konuların başında gelen Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulmasını öngören Fransız-Alman Planı’nın gündemde olması ve bu plana özellikle de Sırbistan’ın olumlu yaklaşması, atmosferi etkilemiştir. Kosova Başbakanı Albin Kurti ise Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulması konusundaki tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. Kurti, Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulmasına açık bir şekilde karşı çıkmıştır. Kurti, kurulacak yapının tıpkı Bosna-Hersek’teki Sırp Cumhuriyeti’ne benzeyeceğini ve Kosova’nın toprak bütünlüğünü tehlikeye düşüreceğini dile getirmektedir.[2]
Bu noktada AB ve ABD tarafından Kosova Hükümeti’ne baskı uygulandığı görülmektedir. Yaptığı bir açıklamada Kurti, Kosova’nın Sırbistan’la olan diyalogda yapıcı olmadığı takdirde Batı’nın Kosova’ya olan desteğini azaltacağı konusunda uyarıldığını ifade etmiştir.[3]
Baskı neticesinde Kurti, Kosova’nın Sırp Belediyeler Birliği’nin bazı şartlar altında kurulabileceğini ifade etmiştir. Bu şartların ilkinin ise kurulacak yapının Kosova Anayasası’na uygun olması gerektiği ifade edilmiştir. Diğer taraftan Kosova’nın planı prensip olarak kabul ettiğini belirterek bu planın diyaloğun ilerlemesi bakımından bir zemin oluşturduğunun altını çizmiştir.[4]
Sırbistan’ın bu plana yaklaşımı incelendiğinde ise daha yapıcı bir tutum benimsediği görülmektedir. Özellikle de son dönemde takip ettiği denge politikası neticesinde Batılı aktörlerle olan ilişkilerine ağrılık veren Sırbistan’ın bu plana daha ılımlı yaklaştığını söylemek mümkündür.
Belgrad’ın yaklaşımının arkasında bazı nedenler yatmaktadır. Bunlardan ilki, Sırbistan’ın mevcut konjonktürde Batı’daki imajını düzeltmek istemesidir. Zira ülke, Batılı aktörlerin de desteğini alarak bölgesel bir güç haline gelmek istemektedir. Diğer bir ifadeyle Sırbistan, bölgedeki mevcut sorunlarından kurtularak bölgesel bir lider haline gelmek istemektedir.
Öte yandan Batı’nın Sırp Belediyeler Birliği konusunda hiç olmadığı kadar Sırbistan’a destek verdiği anlaşılmaktadır.[5] Bilhassa Rusya’nın etkisini kırmak isteyen Batı’nın Sırbistan’ı yanında tutmak için böyle bir adım attığı öne sürülebilir. Dolayısıyla Sırbistan, söz konusu fırsatı kaçırmadan Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulmasını istemektedir ve son dönemde daha yapıcı bir tavır takınmaktadır. Diğer bir neden ise Sırbistan’ın AB’yle olan bütünleşme sürecidir. Ayrıca AB’nin hareket alanının arttığı Balkanlar’da Sırbistan yalnızlıktan kurtulmak istemektedir.
Her ne kadar Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, plana dair müzakereye olumlu yaklaşsa da iç siyasette bazı meydan okumalarla karşılaşmıştır. Kosova konulu Sırbistan Meclisi oturumunda plana dair detayları aktaran Vuçiç, başta aşırı sağ parti temsilcileri olmak üzere milliyetçi kesimin eleştirileriyle karşı karşıyadır. Öyle ki; konuya ilişkin oturum sırasında ve sonrasında “hain” sloganları yükselmiştir.[6]
Diğer taraftan yüzlerce vatandaş, Sırbistan Cumhurbaşkanlığı binasının önünde toplanarak Vuçiç’e ve bu plana karşı bir protesto gerçekleştirmiştir. Göstericiler, Vuçiç’in Sırbistan’a ihanet ettiğini savunurken; yine hain sloganları duyulmuştur.
Sırbistan’da yaşanan tüm bu gelişmeler Vuçiç yönetiminin içinde bulunduğu zor durumu gözler önüne sermektedir. Zira her ne kadar Sırp Belediyeler Birliği’ne yönelik olumlu bir tavır sergilese de Sırbistan’ın Kosova’nın uluslararası kurumlara olan katılımını engellememe şartı Sırbistan’ın elini zorlamaktadır. Nitekim toplumun farklı kesimleri, bahse konu olan planın “kapitülasyon” niteliğinde olduğunu öne sürmektedir.
Sırbistan’ın dış politikada ve özellikle de Batılı aktörler nezdinde olumlu bir izlenim bırakmaya çalıştığı söylenebilir. Bazı kesimler, bu planın tarihi bir fırsat olduğu değerlendirmesini yaparken; Vuçiç’in mevcut durumdan yararlanarak gelişmeleri avantaja çevirmeye çalıştığı görülmektedir. AB’yle olan ilişkileri tekrar gözden geçiren Vuçiç’in bu yaklaşımı sürdüreceği öngörülebilir. Ancak iç politikada aynı durumdan bahsetmek pek mümkün değildir. Dolayısıyla Sırbistan siyasetinde tartışmaların ve farklılıkların belirginleşeceği öngörülebilir.
Anlaşılacağı üzere, bu süreçte Kosova Sorunu, Batılı aktörler ile Rusya arasında yaşanan rekabetin bir parçası haline gelmiştir. ABD’nin Kosova’nın bağımsızlığını elde etmesindeki rolü düşünüldüğünde ve Rusya’nın da Sırbistan’la müttefikliğe varan ilişkileri göz önüne bulundurulduğunda, bu durum daha da anlaşılır bir hale gelmektedir. Batılı aktörlerin son dönemde taraflara baskı kurarak çözümü “dayatmaya” çalışmasını da bu rekabet çerçevesinde değerlendirmek mümkündür. Çünkü Batı, devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı’nın gölgesinde Rusya’nın bölgedeki hareket alanını daraltmaya çalışmaktadır.
Batı’nın beklentilerine rağmen Rusya’nın bölgedeki etki alanını kullanarak zorluk çıkarmaya çalışacağı ifade edilebilir.[7] Zira Sırbistan’ın Batı’yla olan yakınlaşması Moskova’yı rahatsız etmektedir. Dolayısıyla ABD’nin bölgedeki etkisinden endişelenen Rusya’nın Çin’le ortak hareket ederek Kosova konusunda zorluk çıkaracağı söylenebilir. Öyle ki; Rusya’nın Sırbistan Büyükelçisi Aleksandar Bocan Harçenko, Kosova konusunda Rusya ve Çin olmadan “adil” bir çözüme ulaşılamayacağını iddia etmiştir.[8]
Tüm bu değerlendirmeden hareketle, bahsi geçen planın özünde bir çözüm olmadığı öne sürülebilir. Zira plan taraflara dayatılırken; bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Bunlardan ilki, oluşturulacak yapının Bosna-Hersek’teki Sırp Cumhuriyeti gibi bir mahiyete bürünmesidir. Dolayısıyla Kosova’nın “Daytonlaşması” ihtimali söz konusudur. Diğer taraftan Sırbistan kamuoyunun Kosova’ya bu denli tavizler verilmesinden yana olmadığı ortadadır. Diğer bir ifadeyle her ne kadar Sırp Belediyeler Birliği’ni kursa da Kosova için Sırbistan tarafından tanınma ve uluslararası örgütlere üyeliğin önündeki engellerin ortadan kalkması garanti edilmemiştir. Bu anlamda Batılı aktörlerce dayatılmaya çalışılan bu planın ancak bir sonraki anlaşma için temel oluşturacağı; sorunları ise sadece bir süreliğine erteleyeceği öne sürülebilir.
[1] Majda Ruge, “How to kill four birds with one stone: The West’s foreign policy challenge in Serbia”, The European Council on Foreign Relations, https://ecfr.eu/article/how-to-kill-four-birds-with-one-stone-the-wests-foreign-policy-challenge-in-serbia/, (Erişim Tarihi 18.02.2023).
[2] “Kurti: Formiranje zajednica na etničkom principu je recept za nove konflikte”, Al Jazeera Balkans, https://balkans.aljazeera.net/videos/2023/2/6/kurti-formiranje-zajednica-na-etnickom-principu-je-recept-za-nove-konflikte, (Erişim Tarihi 18.02.2023).
[3] “Kurti: Upozoren sam o smanjenju podrške Zapada ako Kosovo ne bude konstruktivno”, N1 Info, https://n1info.rs/vesti/kurti-upozoren-sam-o-smanjenju-podrske-zapada-ako-kosovo-ne-bude-konstruktivno/, (Erişim Tarihi 18.02.2023).
[4] “Aljbin Kurti izneo šest uslova za formiranje Zajednice srpskih opština” Danas, https://www.danas.rs/vesti/politika/aljbin-kurti-izneo-sest-uslova-za-formiranje-zajednice-srpskih-opstina/, (Erişim Tarihi 18.02.2023).
[5] “Vučić: Zahtevi Evropljana i SAD za formiranje ZSO nikada nisu bili snažniji”, Tanjug, https://www.tanjug.rs/srbija/politika/14577/vucic-zahtevi-evropljana-i-sad-za-formiranje-zso-nikada-nisu-bili-snazniji/vest, (Erişim Tarihi 18.02.2023).
[6] “Skupština i u petak o Kosovu, četvrtak prošao uz koškanje i incidente”, N1 Info, https://n1info.rs/vesti/vucic-u-skupstini-srbije-predstavlja-izvestaj-o-pregovorima-sa-pristinom/, (Erişim Tarihi 18.02.2023).
[7] Nenad Kulačin, “Može li Rusija da spriječi dogovor Beograd i Prištine?” Al Jazeera Balkans, https://balkans.aljazeera.net/opinions/2023/2/5/moze-li-rusija-da-sprijeci-dogovor-beograd-i-pristine, (Erişim Tarihi 18.02.2023).
[8] “Bocan-Harčenko: Rusija je podrška Beogradu-nema pravednog rešenja za KiM bez nas i Kine”, Tanjug, https://www.tanjug.rs/srbija/politika/13549/bocan-harcenko-rusija-je-podrska-beogradu-nema-pravednog-resenja-za-kim-bez-nas-i-kine/vest, (Erişim Tarihi 18.02.2023).