Şimşirgil ile etkinlik Almanya’da istifa getirdi
UHA HABER / “Mehmet Akif ve Çanakkale” başlıklı etkinlik Almanya’da binden fazla camisi bulunan Ditib’de istifaya neden oldu. Etkinliğe konuşmacı olarak katılması planlanan Prof. Şimşirgil’in açıklamaları tartışma yaratmıştı.
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı’nın (epd/ETO,EC)’ye dayandırdığı habere göre, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Rheinland-Pfalz eyaleti teşkilatı başkanı Yılmaz Yıldız, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Ahmet Şimşirgil ile etkinlik düzenlemeleriyle bağlantılı oluşan tartışma üzerine istifa etti. Ondan önce de yine aynı teşkilatın genel sekreteri Necdettin Aydın’ın istifa ettiği açıklanmıştı.
Söz konusu DİTİB teşkilatı, geçen haftalarda, 21 Mart’ta “Mehmet Akif ve Çanakkale” başlıklı bir söyleşi düzenleyeceğini duyurmuş, Instagram ve Facebook üzerinden yapılacağı duyurulan etkiliğe konuşmacı olarak da tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in katılacağını açıklamıştı.
"Prof. Şimşirgil gibi, kökeni, cinsel kimlik ve yönelimi, dini ve dünya görüşü nedeniyle insanları birbirine kışkırtan birinin bir etkinliğe daveti kabul edilemez"
DİTİB Almanya'da Şimşirgil'in etkinliğe daveti iki yöneticinin istifasıyla sonuçlandıhttps://t.co/JzklXdAX0j pic.twitter.com/kyUj6ptOEX
— DW Türkçe (@dw_turkce) March 29, 2021
Etkinliğin duyurusunun yapılmasının ardından son günlerde kamuoyunda yoğun bir tartışma başlamış, Şimşirgil’in son yazısına da işaret edilerek, Batı, LGBT, İstanbul Sözleşmesi karşıtı açıklamaları olan biriyle Almanya’da örgütlü bir Müslüman çatı kuruluşunun etkinlik yapması sert biçimde eleştirilmişti.
DİTİB’den açıklama
Oluşan kamuoyu tepkisi üzerine hafta sonunda bir açıklama yapan Rheinland-Pfalz Eyaleti DİTİB Başkanı Yılmaz Yıldız, “Sayın Şimşirgil’in medyada sergilediği görüşler ne benim ne de teşkilatımız DİTİB’in görüşleridir, bundan emin olunuz” dedi ve istifasını duyurdu. 10 yıldan fazladır görev yaptığı DİTİB teşkilatı da Yıldız’a teşekkür etmekle birlikte istifasının kaçınılmaz olduğunu belirtti ve “Şimşirgil gibi yazıları ve açıklamalarıyla, kökeni, cinsel yönelimi, dini ve dünyaya bakış açısı nedeniyle insanları birbirine açıkça kışkırtan birinin bir etkinliğe daveti kabul edilemez” dendi.
Marmarma Üniversitesi tarihçilerinden Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, son yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kadınları şiddete karşı korumak amacıyla kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını savunuyor, “En şiddetli savunucuları LGBTİ derneklerine üye kimselerdi. Bu derneklere Soros ve AB fonlarından çok büyük meblağda paraların akıtıldığı konusunda ciddi iddialar ortada bulunmaktadır. Aslında istihbarat makamlarınca bunların ciddi olarak sorgulanması gerekmektedir…” şeklinde ifadelere yer veriyordu.
Federal sistemin olduğu Almanya’da DİTİB, eğitim başta gelmek üzere eyaletlerin sorumluluğunda olan pek çok alanda eyalet hükümetleri veya yerel yönetimlerle işbirliği yapıyor. Tartışmanın yaşandığı Rheinland-Pfalz eyaletinde de DİTİB ile birlikte toplam dört dini cemaat ve hükümet, geçen sene İslam din derslerinde işbirliği yapılacak partner olarak kabul edilmek üzerine sözleşme imzaladı. Sözleşme ile dernek statüsündeki dini cemaatler ve eyalet yönetimi, ortak değerler temelinde işbirliğini öngörüyor ve etnik köken, uyruk, cinsiyet, din, dünyaya bakış açısı, engelli olması, yaşı veya cinsel yönelimi nedeniyle insanlara uygulanan her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşı ortak mücadele etmeyi taahhüt ediyor. Antisemitizm ve dini aşırıcılık ile de tarafların kararlı şekilde mücadele edeceği vurgulanıyor.
Hessen eyaletinde işbirliği sonlandırıldı
Hessen eyaletinde ise hükümet, DİTİB ile islam dersi çerçevesindeki işbirliğinin sonlandırıldığını duyurdu. Eyalet Eğitim Bakanı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi Alexander Lorz, “DİTİB’in Türkiye devleti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bağımsız hareket ettiğine duyulan şüphelerin devam ettiğini” karara gerekçe gösterdi. Almanya’da binden fazla camisi bulunan DİTİB’in din görevlilerinin Türkiye’den Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gelmesi ve devlet memuru statüsünde olması sebebiyle bağımsız hareket edemediği gerekçeleriyle son yıllarda Almanya’da yoğun tartışma yaşanıyor.
[UHA Haber Ajansı, 30 Mart 2021]