Şimşek destek almak yerine her kesimin tepkisini çekiyor…
Ekonomi Hocası ve 10Haber köşe yazarı Erdal SAĞLAM, “Şimşek destek almak yerine her kesimin tepkisini çekiyor…”başlıklı kaleme aldığı yazısında, Bakan Şimşek’in bir süredir sanki savunma pozisyonuna geçmiş gibi; aldığı kararların doğruluğunu sert bir tavırla anlatmaya başladığını ve bunun daha şimdiden sonuçlarının olduğunu yazdı.
Erdal SAĞLAM yazısında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in giderek daha fazla biçimde, geniş toplumsal kesimlerin tepkisini alacak konuşmalar yaptığını hatırlattı.
Bu durumun 2001’de sıkı istikrar paketi uygulamasına rağmen, Bakan Kemal Derviş’in tüm kesimlerle konuşup ikna yolunu seçmesiyle tam tersine bir görüntü oluşturduğunu ifade eden Yazar SAĞLAM, “Hangi tavrın program yürütülmesine etkili olacağını ise yakında göreceğiz. Bakan Şimşek bir süredir sanki savunma pozisyonuna geçmiş gibi; aldığı kararların sert bir tavırla anlatmaya başladı” dedi.
Bunda AKP içinden gelen tepkilerin artmasının, kabinedeki arkadaşlarından destek alamamasının, bunun üstüne muhalefetin program uygulamalarının ilerledikçe gösterdiği tepkinin büyümesinin etkili olduğunu tahmin ettiğini yazan Erdal SAĞLAM, Önceki gün Blomberg HT’de verdiği söyleşide asgari ücret konusunda söylediklerinin, yurt dışı harçlar konusunda “İmkanı olmayan gidebilir mi, imkanı olan gidiyor” demesinin, çok geniş bir kesimden tepki gördüğünü hatırlattı.
SAĞLAM, bunun yanında muhalefet partilerinin de bu sert tavır üzerinde doğal olarak, Bakan Şimşek’e tepkilerini iyice artırdıklarının görüldüğüne dikkat çekti.
“Bu arada EYT konusundaki tavrı de gerçeklikten uzaktı” diyen yazar Erdal SAĞLAM, “Sanki EYT kararını muhalefet almış” gibi davrandı. Bu yıl bütçedeki 742 milyar TL’lik EYT yükünü hatırlatan, bunun milli gelirle yüzde 2 anlamına geldiğini kaydeden Şimşek, bu karararın muhalefetin popülizm baskısı nedeniyle alındığını söyledi.
Bakan Şimşek’in geçen hafta CHP Genel Başkan Yardımcısı Karatepe ile görüşmesinde de bu konuda Kemal Kılıçdaroğlu’nu suçlayıp, “Çok bastırmasa bu karar alınmayacaktı suç onun” gibi bir söylemde bulunduğunu duydum” dedi.
Popülizm uygulaması iktidara aittir
Erdal SAĞLAM yazısında şunlara da yer verdi:
“Bakan Şimşek, konuşmasında asgari ücret ve emekli maaşlarına zam taleplerinin popülist tavırlar olduğunu belirtip, “koparılan yaygaralar doğru değil” demiş. Bakan Şimşek bu sözleriyle, 21 yıldır politika uygulamasının tümüyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait olduğunu bildiği için, “geçmişte alınan yanlış kararları başka bir yere havale etmeye çalışıyor” izlenimini veriyor. Halbuki sorumlusu belli ekonomik tabloyu, kimin üzerine yıkmaya çalışırsa çalışsın gerçeği değiştirmeyeceğini bilmesi gerek. Ayrıca son dönemde gecikmeli gelen ve faturayı büyüten kararların sorumlusu da hala aynı adres”.
Bütün demokrasilerde seçim öncesi, özellikle muhalefetin çeşitli popülist vaatler verdiğini herkesin bildiğini ifade eden SAĞLAM, Son Fransız seçiminde aşırı sağın birinci parti olurken, yapılmayacağı belli sayısız vaatlerinin büyük rol oynadığını yeni gördüğünü belirtti.
“Demokrasilerde böyle; muhalefet seçimi kazanmak için vaatler verir, vaatlerin boşa çıkıp çıkmadığını ancak iktidara geldiğinde anlarsınız. Normalde vaatlerini yerine getirmeyen iktidarlara da vatandaş, “sözünü yerine getirmedi” diye, bir sonraki seçimde aynı görevi vermez” diye yazan Erdal SAĞLAM:
“Buradan yola çıkarsak; Bakan Şimşek’in söylediği popülist eylemlerin tümü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait ve aldığı EYT kararının sorumluluğunu da AKP’nin sandıkta ödemesi gerekir.
Eğer Bakan Şimşek haklı olarak, kendisinden önceki ekonomi yönetimlerine söz söylemek istiyorsa, faturayı muhalefete çıkarması doğru olmaz, çünkü 21 yıldır iktidarda olan bellidir. Tüm bunlar seçimlerle iktidarların değiştiği bir sistemde, yeni demokrasilerde doğal bir süreçtir” dedi.
İktidarların yaptıklarını muhalefete yüklemenin demokrasilerde işleyen bir argüman olmayacağını vurgu yapan SAĞLAM, Bakan Şimşek’in “asgari ücretin yetersiz olduğu“nu belirten yoksul kesimlere, bu sıkıntıları dile getiren muhalefete de, “yaygara yapıyorlar” demesinin, bırakın bir teknisyene ve bir politikacıya bile uygun olmayan bir tavır olduğuna dikkat çekti.
“Demokrasilerde elbette toplumsal kesimler talepte bulunacak, durumlarını kendi açılarından dile getirecekler” diyen Erdal SAĞLAM, “Buna karşılık asgari ücreti son dönemde sabit dolarla açıklamanız, olmadık ülkelerle kıyaslama yapmanız, her şeyden önce enflasyon oranlarına güvenilmediğini bilerek bunları söyleminiz de, popülizm kapsamına girmez mi?” dedi.
SAĞLAM, “dünkü iş dünyasıyla yaptığı vergi toplantılarından sonra TİM Başkanı yine çıktı, kurları artırın dedi, cirolar üzerinden vergi vermeye karşıyız dedi.
Bakan Şimşek’in şimdiye kadar iş dünyasından gelen saçma karşı çıkışları bile, kamuoyu önünde “yaygara koparıyorlar” diye tanımladığını hiç görmedik” şeklinde aktardı.
Programa zarar verir
10Haber köşe yazarı Erdal SAĞLAM, kaleme aldığı “Şimşek destek almak yerine her kesimin tepkisini çekiyor…” başlıklı yazısını şöyle noktalıyor:
“Bakan Şimşek belli ki tek başına mücadele veriyor, yakın çevresiyle büyük çaba gösteriyor, kafasında bir model var onu hayata geçirmek istiyor, bunu yaparken en çok köstek olan AKP’liler olduğunu görüyor.
Kabinedeki arkadaşlarından son vergi paketinde olduğu gibi, hiçbir katkı görmüyor ve bu nedenlerle belli ki zaman zaman bıkkın hale gelebiliyor. Ayrıca politikada gelecek aramadığını gösterir biçimde teknik kalarak, eleştirileri tek başına göğüslemeyi seçiyor.
Bunlar saygı duyulacak görüşler ama bunların hiç biri, göreviyle bağdaşan bir tavır koruma ihtiyacını ortadan kaldırmıyor. Kendisine de söylediğim gibi; bu süreci yürütürken 2001 programı Bakan Derviş’in tüm kesimleri ikna için nasıl çabaladığını, zor kararları bile kesimleri ikna ederek nasıl aldırdığını incelemesi gerekiyordu.
Mevcut bürokraside o devlet hafızasını canlandıracak imkanı sildiler ama o dönemi bütün samimiyetiyle anlatacak, o dönemdeki artıları eksileri kompleksiz aktaracak birçok insan var. Bakan Şimşek’in bunların önemli bölümünü tanıdığını da biliyorum.
Bu sert ve üstten üslubun hem kendisine, hem de uygulanan ekonomik programa yarar verdiğini, “yapılan iyi işlerin bile böyle bir tepki ortamında güme gitme tehlikesi olduğunu“. Bakan Şimşek’in biran önce görmesi gerekiyor. Çünkü ülkeye katkı vermek adına girilen yol tamamlanmaz ve yarıda kalırsa, fatura iyice büyür, ülke daha da zor durumlara düşebilir.”
***
Yazar hakkında
Erdal Sağlam Kimdir ?
1957 yılında Ankara’da doğmuştur.
Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi (TODAİE) Sevk ve İdare Yüksek Okulu mezunudur.
Meslek hayatına 1984 yılında Dünya Gazetesi İstanbul Merkezi’nde başladı. 1 yıl sonra Dünya Gazetesi Ankara Bürosu muhabirliğine geçti.Sırasıyla Dünya Gazetesi Ankara Haber müdürlüğü, Hürriyet Gazetesi Ankara Ekonomi Muhabirliği, Hürriyet Gazetesi yazarlığı yaptı.
Yeni Yüzyıl Gazetesinde kısa süre Temsilci Yardımcılığından sonra Star Gazetesi kurulunca Ankara Temsilcisi oldu.Daha sonra Hürriyet Gazetesi Yazarlığı’na geri dönerken aynı zamanda CNN Türk’te ekonomi programları ve yorumları yaptı.
2004 yılından buyana Hürriyet Gazetesi Yazarlığı ile birlikte Referans Gazetesi Ankara Temsilciliği görevini birlikte yürütüyor. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin “En iyi ekonomi muhabiri” ödülü sahibidir.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “ekonomi gazeteciliği “ ve “uzman gazetecilik” dersleri verdi. Halen ekonomi gazeteciliği dersine devam ediyor.
Evli ve 1 çocuk babasıdır.