SETA I Perspektif : 6 Şubat’tan bugüne doğal afet sebebiyle ilan edilen 5 OHAL kararnamesi
Türkiye’nin saygın, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan Araştırmacı-Yazar Mert Hüseyin AKGÜN, 6 Şubat depremleri sonrasında bugüne kadar doğal afet sebebiyle ilan edilen 5 OHAL kararnamesinin yayınlandığını açıkladı.
6 Şubat’tan bugüne doğal afet sebebiyle ilan edilen OHAL kapsamında beş kararname yayımlanmıştır. 11 Şubat’ta yayımlanan 120 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile daha çok adalet hizmetlerine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Öncelikle yargı alanında yaşanabilecek hak kayıplarının önlenmesi için OHAL ilan edilen illerde adli süreler dondurulmuştur. Ancak yaklaşan cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine ilişkin süreler istisna kapsamına alınmıştır.
Söz konusu on ilde hırsızlık ve yağma suçları için gözaltı süresi 24 saatten 4 güne çıkarılmıştır. Ayrıca savcı tarafından bu sürenin 7 güne uzatılmasına da olanak tanınmıştır.
13 Şubat tarihli ve 121 sayılı OHAL kararnamesi ile sağlık hizmetlerinin aksamaması için eczanelerin faaliyetlerini yerine getirmelerini kolaylaştıracak tedbirler alınmıştır.
15 Şubat’ta yayımlanan 122 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ise kamu personellerinin yasal kısıtlamalara tabi olmaksızın OHAL bölgesinde geçici olarak görevlendirilmelerine ve statü değişimlerine dair düzenleme yapılmıştır.
17 Şubat tarihli ve 124 sayılı kararname ile bankaların OHAL süresince Bankacılık Kanunu’ndaki sınırlamalara bağlı olmaksızın AFAD’a bağışta bulunmalarına imkan tanınmıştır.
Son olarak 22 Şubat’ta yayımlanan 125 sayılı OHAL kararnamesi ile deprem bölgesindeki işverenler için kısa çalışma ödeneği verilmesinin kolaylaştırılması ve işten çıkarmaların sınırlandırılarak istihdamın korunması gibi çalışma ve sosyal güvenlik alanlarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
SONUÇ
6 Şubat depremleri sebebiyle Türkiye dünya tarihinde eşine az rastlanır bir doğal afetle karşı karşıya gelmiştir. Bu felaketin açtığı yaraları süratle sarabilmek için cumhurbaşkanının kararıyla üç ay süreyle OHAL ilan edilmiş ve bu karar Meclis tarafından onaylanmıştır.
Bunu takiben beş OHAL Cumhurbaşkanlığı kararnamesi de Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Kararnamelerde Anayasa’ya ve yasaya uygun olarak bölgesel OHAL’in amacıyla uyumlu ve OHAL süresince uygulanacak düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Durumun aciliyeti göz önüne alındığında OHAL kararnamelerinin önemli bir fonksiyonu yerine getirdiğini söylemek mümkündür. Örneğin 120 sayılı OHAL kararnamesi ile yargı alanında yapılan düzenlemelerin kanun yöntemiyle hayata geçirilmesi yolu tercih edilecek olsaydı öncelikle kanun teklifinin hazırlanması, Meclis başkanlığına sunulması, Meclis Adalet Komisyonunda bu teklifin kabul edilmesi, Genel Kurulda görüşülüp kanunlaştırılması ve cumhurbaşkanı tarafından onaylanması gerekecekti. Bu gecikmenin içinde bulunduğumuz koşullarda önemli hak kayıplarına yol açması muhtemeldir.
Bununla birlikte OHAL rejiminin yürütme ve idareye tanıdığı yetkilerin büyük bir özen ve kıskançlıkla kullanılması gerektiğini belirtmekte fayda vardır. Önümüzdeki dönemde bölge illerinde hayat normale döndükçe yapılacak düzenlemelerde yasama yolunun tercih edilmesi gerekmektedir.