Serbest gazetecilik hobi mi, kariyer mi? 20 ülkeden haberciler anlatıyor
Başlıktaki soru, Reuters Enstitüsü’nden Gretel Kahn’a ait. Kahn bu soruyu cevaplamak için 20 ülkeden 25 gazeteciyle görüştü. 2024 itibarıyla serbest gazeteciliğin dünyanın her kıtasında manzarası, 4 maddede özetle şöyle:
UHA / İnternational News Agency
1. Zaten düşük olan ücretler daha da düşüyor.
Kolombiyalı gazeteci Nubia Rojas, 18 yıldan uzun süredir çoğunlukla serbest çalışan olarak uluslararası kuruluşlar adına görev yapıyor. Kahn’ın konuştuğu birçok gazeteci gibi Rojas da gazetecilik yapmanın yanı sıra, geçimini sağlamak için araştırmacı, danışman ve stratejik iletişimci olarak çalışıyor.
Rojas yaklaşık 10 yıl önce başlayan bir trendi fark etmiş. Kolombiya’daki büyük medya kuruluşları “prestijimiz yeter” diyerek içerikler için ödeme yapmak istememeye başlamış. Son yıllarda Kolombiya’da serbest gazeteciler için ücretli fırsatların da azaldığını belirtiyor Rojas.
Serbest gazeteci ücretleri ülkeden ülkeye, kurumdan kuruma ve kişiden kişiye çok değişiyor. Kelime başına 0,60 dolar alanlar da var, 1.300 kelimelik bir makaleyi 500 sterline hazırlayan da… Rojas Kolombiya’da serbest gazeteciler için ücretlerin 10 yıldan uzun süredir pek değişmediğini söylüyor.
Ücretlerin enflasyon kadar artmadığı bu dönemde Batı’da da durum iç açıcı değil. İngiltere’de serbest gazetecilerin yıllık ortanca maaşı 17.500 sterlin seviyesinde. Bu miktar ülkedeki asgari ücretin de altında. İngiliz gazetecilerin %40’ı sözleşmesiz çalışıyor. Londra’da 2,5 yıldır serbest gazetecilik yapan 20 yıllık haberci Dhruti Shah, “Sektörün durumu içler acısı” diyor.
2. Tüm sektör kaostayken serbest gazeteci ne yapsın?
Rojas’ın dikkat çektiği bir başka sorun, bir serbest gazetecinin düşük ücreti kabul etmemesi hâlinde, ilgili kuruluşun aynı ücrete bir başka serbest gazeteciyi kolayca bulabilmesi. Meslek böylece değersizleşiyor. “Benim için [serbest] gazeteciliğin artık bir hobi olduğunu söylemek acı” diyor Rojas. “Böyle olmasını istemezdim, çünkü bu bir hobi değil, bir iş ve bir meslek. Çok acı ama birçok gazeteci için şimdi bu işi bir hobi gibi yapıyor.”
Gazeteciliğin emek piyasası daralırken haber medyasının iş modelleri örselenmeye devam ediyor. Üstelik yapay zekâ gibi yeni riskler ortaya çıkıyor. Bu araştırmada farklı ülkelerden düşüncelerini paylaşan birçok gazeteci, medyada rekor sayıda işten çıkarmanın yaşandığı bir yılda serbest gazeteciler için pazarın giderek doygunlaştığını belirtiyor.
ABD’de serbest gazeteciliğe yeni başlayan Elyse Hauser şu ifadeyi kullanıyor: “Yeni yetme bir çevre habercisi olarak şimdi onlarca yıllık deneyime sahip insanlarla rekabet ediyorum. Yayınların bütçeleri daraldıkça iş sayısı azalıyor, rekabet daha da artıyor.”
Brezilya’dan Priscila Carvalho gazetecilikte 10 yıldan fazla deneyime sahip. Çalıştığı köklü haber kuruluşu 4 yıl önce ekonomik kriz nedeniyle onu işten çıkarmış. Ancak hemen ona aynı görevle, serbest gazeteci olarak iş vermişler. Bu durumun ona bir yandan zihinsel ve ekonomik olarak iyi geldiğini, ama bir yandan da karışık duyguları tetiklediğini söylüyor. Çünkü kadrolu değil, serbest çalışmanın birçok dezavantajı da var.
Örneğin Londra’dan Shah, serbest gazeteci olarak “sürekli iş aramak zorunda” olduğunu vurguluyor. Ayrıca daha önce bir kişi bir iş yaparken bu düzende bir kişiden birden fazla iş aynı anda bekleniyor. “Kaynaklar azaldı, bu da çıktı kalitesinde sorunlara neden oluyor” diyor Shah.
3. Akıl sağlığınızı ve mâli güvenceyi tutkunuza kurban etmek
Fransa’dan eski bir serbest gazeteci olan Anne-Claire Genthialon, deneyimlerini anlattığı bir kitap yazdı. Çocukluğundan beri gazeteci olmayı hayal eden Genthialon, lisedeyken gazetecilik stajı yapmış. Ülkesindeki en iyi ve en eski gazetecilik okullarından birine girmiş ve Paris’teki büyük bir günlük gazetede kısa süreli bir sözleşmeyle işe başlamış.
6 ay sonra gazete, Genthialon’a tam zamanlı bir iş teklif edemeyeceklerini bildirip onu serbest gazeteciliğe yönlendirmiş. Sonraki 6 yıl serbest gazeteci olarak çalışmış, üstelik sözleşmesiz. Genthialon o günlerde bir “tutku tuzağına” düştüğünü söylüyor. “Tutku tuzağı, gerçekten istediğiniz bu meslek uğruna yapmaya istekli olduğunuz tüm fedakârlıklardır” diyor. “Bir süre harika olacak ve işinizle tatmin olacaksınız, ancak bir süre sonra işinizin sizi sevmediğini fark edeceksiniz.”
“Az ücret aldığımı ve Paris gibi bir şehirde yaşamak için yeterince param olmadığını fark ettim. Kendimi depresyonda hissetmeye başladım. Kapitalizm benliğimi yiyip bitiriyordu” diyen Genthialon 30’lu yaşlarında serbest gazeteciliği bırakmış.
Bırakmayanların birçoğu ise gazetecilik dışında ek işler yapıyor. İletişim danışmanlığı ve öğretmenlik gibi… Kuaför, inşaat işçisi ve aşçı olanlar da var. ABD’de iki yıldır serbest gazetecilik yapan Justin Mason ise bir okulun tam zamanlı temizlik işçisi.
“Çoğu zaman, tam gün çalıştıktan sonra bir habere derinlemesine inmek ve birçok yayına teklif sunmak için zaman ve enerji bulmak zor oluyor” diyor Mason. “Sektöre girmenin en kolay yolunun tam zamanlı işimi bırakmak ve bir süre kendi paramla serbest çalışmak olduğunu bir noktada net olarak görmeye başladım.”
Elbette düzenli ücreti olan bir işi bırakmak mâli bir risk demek. Geçinmeyi başaran serbest gazeteciler bile mâli istikrarsızlık, belirsizlik, sürekli reddedilme ve iş yoğunluğu gibi nedenlerle zihinsel sağlıklarının zarar gördüğünü söylüyor. Bunlardan biri olan Cezayirli Noja Hilalif, “Geçimimi sağlayabildim; ancak bazen iş yükü, özellikle de haber yaptığımız alanda krizlerin yaşandığı zamanlarda daha da çılgınlaşıyor. Ortadoğu merkezli medya için çalıştığımız için özellikle bu durum böyle” diyor.
Serbest çalışmanın getirdiği yük nedeniyle haber sektöründe maaşlı bir iş aradığını belirten Hilalif şunu ekliyor: “Kendimi serbest çalışan olarak görmüyorum çünkü hiçbir şekilde özgür değiliz… Tam zamanlı bir işi olan herkesin yaptığı şeyi tam olarak yapıyoruz, ancak onların sahip olduğu avantajlara sahip değiliz. Sigortamız yok. Hafta sonlarımız yok. Ücretli tatillerimiz yok. Ücretli hastalık izinlerimiz yok.”
4. Bir kamu hizmeti olarak serbest gazetecilik
2012’den beri Sri Lanka’da serbest gazeteci olarak çalışan Sarah Hannan, “Kazandığım gelirle sadece internet veya elektrik faturamı ödeyebiliyorum” diyor. Geçinebilmek için halkla ilişkiler danışmanlığı da yapıyor. Ancak gazeteciliği bir hobi olarak görüp görmediği sorulduğunda nazikçe olumsuz yanıt veriyor: “Benim için gerçek bir işten çok, bir kamu hizmetine dönüştü.” Sesini duyuramayan insanların hikâyesini topluma anlatma ve yetkililere ulaşma yeteneğine sahip olduğun için bu “kamu hizmetini” yaptığını ekliyor Hannan.
Gazeteciliği toplum için yapma fikri, Nijerya’da serbest gazeteci olan Ijasini Ijani tarafından da dile getiriliyor. Meslek olarak tıbbi radyografi uzmanı olan Ijani, 2022’de Borno bölgesinden gelen haberlerin gerçeği yansıtmadığını hissedince serbest gazeteciliğe de başlamış. “Serbest gazetecilikten aldığım en iyi ücret 215 dolar ve bu büyük bir başarıydı” diyor. “O parayı mahallemde bir okulun sınıfını kurmak için kullandığımı söylemekten gurur duyuyorum.”
Uluslararası medya kuruluşlarına çalışırken 20-30 dolar için Nijerya’nın ücra köşelerine giden, onların giremediği yerlere giren Ijiani, bir yandan da “fixer” olarak “sömürülmüş” hissettiğini söylüyor. Ijiani’ye göre uluslararası medyanın, yerel gazetecilere “daha fazla para değil; ek kapasite, kaynaklar ve eğitim sağlaması” gerekiyor.
Sri Lankalı Hannan ise yerel medyanın sahada çalışmak için yeterli finansmana sahip olmamasına da dikkat çekiyor. Ona göre uluslararası hibeler de Sri Lanka’nın sorunlarına dar bir bakış açısıyla baktığı için yetmiyor. “Sri Lanka için başvurabileceğiniz birkaç hibe programı var, ancak bunlar çoğunlukla çevre ve barış haberciliği alanında. Oysa ekonomik krizde insanların karşılaştığı sürekli mücadele gibi daha derin sorunlar da var. Başka birçok toplumsal grup da sesini duyurmak istiyor” diye tamamlıyor sözlerini Hannan.
- Reuters Enstitüsü’nden Gretel Kahn’ın 12 Nisan 2024 tarihinde yayımlanan yazısını, bu içerikte genişçe özetleyerek aktardık.
***
Journo
Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.