ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:55 KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Ankara’da Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından verilen iftar yemeğine katıldı…
00:49 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalime karşı mazlumun safındayız
00:05 ABD Başkanı’nın Özel Temsilcisi, bu hafta Moskova’ya gidecek
16:48 İletişim Başkanlığı’ndan alanında bir ilk: Stratejik İletişim Kitaplığı
16:34 İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, başıboş köpek sorunu için 39 mülkiye müfettişi görevlendirildi
16:15 Siber Güvenlik Kanunu’na göre, Siber Güvenlik Stratejisi “Milli Güvenlik Kurulu”na (MGK) benzer yapıda kurulacak Siber Güvenlik Kurulu tarafından belirlenecek…
16:05 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalime karşı mazlumun safındayız
11:04 Bakan Tunç: Bağımsızlık mücadelemiz İstiklal Marşımızın mısralarına yansımış ve vücut bulmuştur!
10:50 İletişim Başkanı Altun’dan “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” mesajı
10:41 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ve Polonya NATO’nun iki kilit müttefikidir”
10:12 Sekiz soruda Kartalkaya soruşturması ne aşamada?
09:05 Türkiye’de Evlilik ve Boşanma Eğilimleri | Toplumsal Dönüşümün İzleri
08:17 Türk Dünyasında Bölgesel Entegrasyon Süreci: Siyasal Aşama
00:58 Gerçekliğin Tam Anlaşılmasının Önemi
00:10 Amerikan Borsasının Resesyon Paniği
00:10 Gazete Duvar sadece Google yüzünden mi kapandı?
11:22 Kartepe Belediyespor Hokey Takımı, kupayı Başkan Kocaman’a getirdiler!
09:57 Gebze-İzmit yolculuğunda kredi kartıyla ödemelerde 4 TL 58 kuruş banka komisyonu vatandaştan alınıyor!
00:20 ABTTF Başkanı Habip Oğlu, Danışma Kurulu’nun iftar programına katıldı
00:10 Geleceğin Eğitimi 2025 Zirvesi ve Cumhuriyet Eğitime Katkı Ödülleri için geri sayım başladı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Sekiz soruda Kartalkaya soruşturması ne aşamada?

Sekiz soruda Kartalkaya soruşturması ne aşamada?
13 Mart 2025
6
A+
A-

Kartalkaya’da 79 kişinin canına mal olan yangının üzerinden 50 gün geçti. Ancak hâlâ bilirkişi raporu hazırlanmış değil. Peki facianın ardında bıraktığı sorulara şimdiye kadar hangi yanıtlar verildi?

UHA / İnternational News Agency

DW’den Gazeteci Uğur Şahin’in haberine göre, Bolu’daki Kartalkaya Kayak Merkezi’nin bilinen otellerinden Grand Kartal’daki yangın faciasının üzerinden 50 gün geçti. Ülke tarihinin en ölümcül otel yangınlarından biri olan facia nedeniyle 36’sı çocuk, 79 kişi artık hayatta değil. Her yıl binlerce kişinin konakladığı tesiste, otel yönetiminin yangın güvenliğini gözardı ettiğine ilişkin kuvvetli deliller bulunuyor.

Geçen zaman diliminde yangın güvenlik tedbirlerini denetlemekle yükümlü olan kamu kurumunun hangisi olduğu da net olarak ortaya konulmadı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bolu İl Özel İdaresi ve Bolu Belediyesi sorumluluğu birbirine yüklüyor. Zaten tek bir kamu yöneticisi de istifa etmiş değil. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 22 kişi tutuklu. Bilirkişi raporunun yakında çıkması beklenirken raporun gecikmesi yeni soru işaretlerini beraberinde getiriyor. İddianame ise henüz tamamlanmadı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yangınla ilgili bilirkişi raporunun kısa sürede tamamlanacağını açıkladı. “Ucu nereye dokunursa dokunsun, rapor çıktığında kimlerin sorumlu olduğu ortaya çıkacak” diyen Bakan, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden bir ekibin rapor üzerinde çalıştığını söyledi.

Peki şimdiye kadar yangına dair netleşen yada hala karanlıkta kalan noktalar neler? DW Türkçe, yargıya yansıyan tutanakları, raporları, ifadeleri inceledi ve bu sorulara yanıt aradı.

Yangının çıkış anında otelde neler yaşandı?

21 Ocak 2025 tarihli yangının otelin mutfağından çıktığı biliniyor. Elektrikli ızgaradan başladığı düşünülen yangına zamanında müdahale edilmediği, bu yüzden de alevlerin yayıldığı kaydediliyor. Mutfak çalışanları Faysal Y., Mehmet G., Fidan K., Yusuf K. ve Enver Ö. şu an tutuklu. Daha önce verdikleri ifadelerde, yangın tüpü aradıklarını ama bulamadıklarını söylemişlerdi. Bu ifadelere ek olarak Faysal Y.’ye, savcılıkta kimi kamera görüntüleri izletildi ve yangından kaçtıkları yerde bulunan iki yangın söndürme tüpü anımsatıldı. Faysal Y., bir kez daha yangın tüpü görmediklerini belirterek şunları söyledi:

“Mutfakta çalışan Enver Usta, cezaevindeyken ‘dört yıldır söz konusu otelde çalıştığını, ancak mutfakta sadece bir tane boş yangın tüpü olduğunu’ söyledi. (…) ‘O bir tane yangın tüpünü de kapıları tutması için kullandıklarını’ söyledi. Bana göstermiş olduğunuz yangın tüpü de Enver Usta’nın beyan ettiği, boş yangın tüpü olabilir.”

Kartalkaya'daki otel yangınına ilişkin gözaltı sayısı 11'e yükseldi

Mutfak personeli, verdikleri ifadelerde yangından Yusuf K.’nin bağırmasıyla haberdar olduklarını ifade ediyor. Yusuf K. personele haber verdikten sonra alarm sisteminin çalıştırılması için resepsiyona gittiğini aktarıyor. Ancak alarm sisteminin devreye girmediği biliniyor. Resepsiyonist Yiğithan B.Ç. ifadesinde, Yusuf K.’nin bağırmasıyla donup kaldığını, zaten resepsiyonda alarm paneli olmadığını dile getiriyor. “Yangın eğitimi almadığım ve tatbikat da yapılmadığı için ne yapacağımı bilemedim” diyor. İnsanları “Yangın var” diye bağırarak uyandırmaya çalıştığını söyleyen resepsiyonist, saat 03.26’da 156 Jandarma hattını, saat 03.28’de ise 112’yi aradığını kaydediyor. Ayrıca otelin yöneticilerini arayıp bilgi verdiğini de sözlerine ekliyor.

Yangının resmi kurumlara bildirilen bu saatten daha erken vakitte çıktığı iddialar arasında.

Faciadan kurtulanlar, ifadelerinde ne anlattı?

Kartalkaya yangınından kurtulmayı başaran birçok kişi bir alarm sesi işitmediğini ve söndürme sisteminin çalışmadığını aktarıyor. Otelde konaklayanlardan 17 yaşındaki Efe B.’nin anlattıkları ise yaşananların boyutunu gözler önüne seriyor. Efe B., arkadaşının saat 03.20 civarında kendisini uyandırdığını aktarıyor ve “Gözlerimi açtığımda odanın her yerinin duman kaplı olduğunu gördüm” diyor. Otelden çıktığında saatinin 03.37’yi gösterdiğini, 03.39’da da Jandarma’yı aradığını belirten Efe B., “ekiplerin gelmek üzere olduğu” yönünde yanıt aldığını söylüyor. Efe. B., “İnsanlara yardım edemediğim için çok üzüldüm. Camdan insanlar yardım istemeye devam ediyorlardı, ‘Yardım edin’ diye bağırıyorlardı. Ancak elimizden bir şey gelmiyordu. Ben insanları teselli etmek için bağırmaya başladım. ‘5 dakikaya itfaiye burada, 10 dakikaya itfaiye burada, dayanın’ dedim. Ancak itfaiye gelmedi.”

Yangından kurtulanlar ihtiyaçlarının karşılanması için başka bir otele götürülmüştü. Faciadan kurtulup söz konusu otele gidenlerden Atakan Yelkovan ve Yağmur Öktemli Yelkovan, ifadelerinde dikkat çeken bir iddiaya yer alıyor. Aynı otele Grand Kartal’ın sahiplerinin de geldiğini ve rahat tavırlar sergilediklerine tanık olduklarını öne sürüyor: “Yanan otel sahibi Emine Murtezaoğlu, Ceyda Hacıbekiroğlu, çocukları ve dadısı ile birlikte yanımızdaki koltukta oturdular. Emine Hanım, insanlar otelin içinde cayır cayır yanarken karşımızda oturup rahat rahat muz yiyordu. Ceyda Hanım ise babasını arayıp arabasının zarar görmemesi için babasını uyarıyordu.”

Yangına dair öne çıkan bir diğer iddianın sahibi ise Grand Kartal çalışanlardan Tuniye Urhan. Tanık olarak dinlenen Urhan, dışarı çıktıklarını söylüyor, “Muhtemelen saat 03.00’ü geçmemiştir” diyor. Daha sonra personelle birlikte otelin önünde beklediklerini, bu esnada personelin kendi arasında şöyle bir konuşma gerçekleştirdiğini ileri sürüyor: “Otel müdürünün yangından haberinin olduğunu, hatta kendisinin de mutfak kısmında bulunduğunu, personelin uyandırılmasını ve yangına müdahale edilmesini istediğini, müşterilere ve kimseye haber verilmemesi gerektiğini, yangını kendi içimizde söndürebileceğimizi söylediğini konuşuyorlardı.”

Otel çalışanları hangi ihmallere işaret etti?

Grand Kartal Otel’de çalışan birçok kişinin ifadelerinde yangın eğitimi almadığını ve otelde yangın tatbikatı yapılmadığını vurguladığı görülüyor. Ayrıca yangın müdahale ekibinin kurulmadığı ve bir iş güvenliği uzmanı bulunmadığı da personelin ifadelerine yansıyan detaylardan. Otel çalışanlarından Elanur G., “Yangın tüpü, alarm sistemi veya yangın hortumu görmedim” diyor. Mutfak personelinden İbrahim K. de “Mutfakta veya herhangi bir yerde yangın tüpüne rastlamadım, yangın dedektörü ve su fıskiyesini hiç göremedim” ifadesini kullanıyor. “Bellboy”, yani müşterilerin bavullarını taşıyan personel Muhammet C. ise “Otelde yangın dedektörü bulunuyordu ancak çalışmıyordu. Fıskiye sistemi de bulunmamaktaydı” diye konuşuyor.

Kültür Bakanlığı, Grand Kartal’da neleri denetledi?

Gecelik ücreti yaklaşık 30 bin TL olan Grand Kartal Oteli’nin girişindeki  tabelada “Turizm Bakanlığının denetimindedir” yazıyor. Peki Turizm Bakanlığı, neyi denetliyor? Bakanlığın 2008’den bugüne otelde dokuz kez denetim yaptığı bildiriliyor. Bu denetimlerde “Bakanlığa yanıltıcı bilgi verme”, “kimi işletme kusurları” ya da “personel odalarının yetersizliği” gibi tespitler yapıldığı görülüyor. Otel yönetimine üç kez “uyarma”, iki kez de “para cezası” verildiği aktarılıyor. Turizm Bakanlığının yangın güvenliği gibi kritik konuları denetlemediği de anlaşılıyor.

Üstelik yapılacak denetimlerden otel yönetiminin,  haliyle çalışanların da haberi olduğu fark ediliyor. Zira bu denetimlerden önce otel yönetiminin personeli çeşitli konularda uyardığı görülüyor. Personelden H. Murad Y., verdiği ifadede “Turizm Bakanlığından Aralık ayı içerisinde geldiler. Çünkü odaların temizlenmesi bize söylenmişti” diyor. Hüseyin B., “20 Aralık 2024 tarihinden sonra denetim olacağı; düzenli, tertipli, temiz ve dikkatli olmamız, eksiklerin olmaması söylendi” diye konuşuyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, denetim için belediyeye bağlı itfaiye yetkililerini işaret etmişti.

Mehmet Nuri Ersoy kimdir? kaç yaşında nereli? Hangi bakanlıkta görev yapacak? - Dünya Gazetesi

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy. Fotoğraf

Zaten üç belediye personeli tutuklu. Fakat Turizm Bakanlığı yetkilisinin ifadesinin alınıp alınmadığı bilinmiyor.

Tutuklu İl Özel İdare yetkilileri, kimin sorumluluğuna işaret etti?

Mülkiye müfettişlerince hazırlanan raporda, oteli denetleme yetkisinin Bolu İl Özel İdaresi’nde olduğu bildiriliyor. Müfettişler, İl Özel İdaresi personelinin otelde beş kez denetim yaptığını ancak yangın güvenliğinin incelenmediğine dikkat çekiyor. Soruşturma kapsamında iki Bolu İl Özel İdare yetkilisi cezaevinde. Bunlardan biri, Genel Sekreter Sırrı Köstereli. Hem savcılıkta hem de hâkim karşısında verdiği ifadede, denetim yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığında olduğunu savunuyor. Köstereli, 5 Şubat’ta Cumhuriyet savcısına “Turizm işletme belgeli bir tesisin denetimlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılacağı ve denetimlerin kapsamı hüküm altına alınmıştır” dedi. Aynı gün Bolu 2. Sulh Ceza Hâkimliğinde de “Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Kalkındırma ve Geliştirme konulu bir programda, ‘turizm işletme tesislerinin denetiminin bakanlıkça yapıldığını’ söylemiştir. Buna ilişkin olarak video kayıtlarını dosyaya sunacağız” ifadelerini kullandı. İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal da önce “Denetim yetkisi sadece Kültür ve Turizm Bakanlığındadır” dedi. Hâkim karşısında da “Ben bu olayda sorumlu olduğumu düşünmüyorum. Bu noktadaki gayretlerin vicdani olmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Denetim firması, neyi denetledi?

Grand Kartal Otel’de, FQC Global Sertifikasyon A.Ş. adlı bir şirketin yaptığı denetim de tartışma konusu olmuştu. Zira tutuklu otel sahibi Halit Ergül, bu şirket için “Yangın, güvenlik, hijyen ve her yönden otelin denetimini yapar” demişti. Firmanın sahibi Ali A., 29 Ocak’ta savcılıkta verdiği ifadede, yangının denetim alanlarında olmadığını ifade ediyor. Mahkemede de “Yangın tedbirleri yönünden detaylı bir inceleme yapmıyoruz. Yüzeysel bir inceleme yapıyoruz” diye konuştu. Ali A., şu an adli kontrolle serbest. Hakkında bir yıl yurtdışına çıkış yasağı bulunuyor. Şirket adına denetimi yapan Aleyna A. ise denetimin 4 saat sürdüğünü söylüyor. İfadesinde denetimin kapsamını açıklarken “atık su, güvenlik, kriz yönetimi gibi konuları kapsadığını” dile getirdi. Aleyna A.’nın mahkeme kararıyla konutunu terk etmesi yasak ve bir yıl boyunca yurtdışı yasağı bulunuyor.

Denetim eksikliğine işaret eden ifadelerden birini de tanık olarak dinlenen LPG Teknisyeni Muharrem Ş. verdi. Gaz sistemlerinin bakım ve kontrolünü yapan Muharrem Ş., “İşletmeye en son 2023 yılında hizmet verdim” diyerek şöyle devam etti: “2024 yılında ağustos ayında kontrol için gittim ancak otel kapalı olduğu ve kimse olmadığı için kontrolleri yapamadan geri döndüm. Sonraki süreçte ise iç personel azlığından dolayı tekrardan gidemedim.”

Otel sahiplerine ne oldu?

Faciada bir kusurlarının olmadığını savunan Grand Kartal Turizm ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Halit Ergül ve damadı genel müdür Emir Aras şu an tutuklu. Diğer yönetim kurulu üyelerinden Halit Ergül’ün eşi Emine Murtezaoğlu Ergül hakkında 6 ay süre ile yurtdışına çıkış yasağı var. Yine şirketin yönetim kurulu üyelerinden Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras’a da 6 Şubat’ta, 6 ay süreyle yurtdışı çıkış yasağı verildi. Avukat Nihan Ece Mercan Hasarpa, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Yurtdışına kaçma ihtimali daha düşük olan otel çalışanları hakkında 1 yıl yurtdışına çıkma yasağı getirilmişken, kaçma ihtimali yüksek olan Emine Murtezaoğlu Ergül ile kızları Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu hakkında neden sadece 6 aylık bir yurtdışı çıkış yasağı tedbiri getirildiğini bilemiyoruz” şeklinde konuştu. Bu isimlerin tutuklanmadığını da anımsatan Av. Hasarpa, “İfadelerinin alınıp alınmadığını bile bilmiyoruz” dedi. Sözlerinin devamında da “Bu kişilerin delil karartma ihtimalinin olduğunu ve Grand Kartal Otel’in çalışanlarına baskı oluşturma ihtimalleri olduğunu değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Aileler ne talep ediyor?

Otelin sahibi Halit Ergül’ün de arasında bulunduğu tutuklular “taksirle ölüme sebebiyet vermek” iddiasıyla suçlanıyor. Ancak “olası kast” üzerinden bir soruşturma yürütülmesi yönünde beklenti var. “Taksir”, en basit şekliyle “failin bir eylemi yaparken ortaya çıkabilecek tehlikenin farkında olmasına rağmen bu sonucu istemeden hareket etmesi” olarak tanımlanıyor. “Olası kast” ise durumun öngörülmesine rağmen sonucun meydana gelmesinin göze alınması olarak nitelendiriliyor. Olası kast, daha yüksek cezalara işaret ediyor.

Bolu'da otel yangını faciası: Ölenlerin sayısı 76'ya yükseldi, 9 kişi gözaltına alındı | Euronews

Av. Nihan Ece Mercan Hasarpa, yangında yaşamını yitirenlerden Alp Mercan’ın ablası. Mühendis kardeşi ile yakın arkadaşı intörn doktor Yiğit Gençbay, yangından sağ olarak dışarı çıkmış ancak insanları kurtarabilmek için geri döndükleri otelde hayatını kaybetmişti.  Oteldeki eksiklerin 79 kişinin canına mal olduğunu ve bunun otel yönetimince bilindiğini savunarak şunları dile getiriyor:

“Binalarının yangına dayanmayacağını bildikleri halde ve ailelerini kurtardıkları halde otel müşterilerine, ‘ne olursa olsun’ diyorlar ve ölüme terk ediyorlar. Yan oteldeki misafirler merdivenlerle, yataklarla yangından çıkmaya çalışanlara yardım etmeye çalışırlarken otel sahibi ve ailesi, bu konuda sadece bekliyor. Otel sahibi ve ailesi bu şekilde davranırken, benim kardeşim Alp Mercan ve can dostu Yiğit Gençbay, bu çaresizliğe tepkisiz kalamıyor. Bir can, bir insan kurtarabilmek için içeri giriyorlar ve biz bedenlerine ancak 10’uncu katta ulaşabiliyoruz. Bir yanda kendi canını feda eden kardeşlerim, diğer yanda da ‘Ne olursa olsun’ diyerek en az 79 cana kastedenler… Bu yüzden bu bir ihmal değil, bu bir olası kast.”

Facianın üzerinden 50 gün geçtiğini ancak hâlâ bilirkişi raporunun dosyaya sunulmadığına dikkat çeken Hasarpa, “bu duruma anlam veremediklerini” söylüyor: “Bu kadar kritik ve canların yitirildiği bir dosyada adaletin yavaş ilerlemesi de aileler olarak bizi oldukça yıpratıyor.”

Gazeteci* Uğur Şahin

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.