Scholz Kiev’de bir parça güven kazandı
BERLİN – UHA HABER / Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Ukrayna ziyareti, öncesindeki birçok endişeye rağmen olumlu geçti. DW editörü Rosalia Romaniec’in yorumu.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Ukrayna Devlet Başkanı Volomidir Zelenskiy Fotoğraf: Ludovic Marin/Pool/AP/picture alliance
Çıtayı Kiev ziyaretinde yükseğe çeken başbakanın kendisiydi; hatta o kadar yükseğe çekti ki beklentileri karşılayamayacağı endişesi oluştu. Bir ay önce yaptığı konuşmada “Girip bir fotoğraf çektirip çıkanlardan olmayacağım. Eğer gidersem bu, her zamanki gibi çok somut meseleler için olacak” demişti.
Olaf Schoz Kiev’e tek başına gitmedi, Batı Avrupa’dan iki hükümet başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile İtalya Başbakanı Draghi de yanındaydı. Bu troykanın arkasında Avrupa’nın en güçlü ekonomileri ve siyasi ağır sıkletleri bulunuyor. Doğu Avrupalıları temsilen Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis de Kiev’de onlara katıldı. Ziyaret her ne kadar kısa olsa ve bir dizi fotoğraf çekilse de Scholz’un dediği gibi bir “girip çıkmadan” daha fazlası oldu.
DW Başkent Stüdyosu Yöneticisi Rosalia Romaniec Fotoğraf: Ronka Oberhammer/DW
Yüksek beklentiler
Üç Batı Avrupalının ziyareti öncelikle Avrupa’nın Ukrayna ile gösterdiği dayanışmanın bir işareti olarak anlamlıydı. Ancak ziyaretin sembolik gücü kadar misafirlerin hangi mesajları, hangi sözleri verecekleri de bir o kadar önemliydi. Herkesten çok da Olaf Scholz’un; zira Ukraynalıların gözleri en başta onun üzerindeydi. 100 günden uzun süredir süren savaşta Almanya Başbakanı özel trene nihayet atladı ve siyasi kariyerinin muhtemelen en önemli gezisini yaptı.
Ukrayna liderliği öncelikle iki şey bekliyordu: Batı’dan daha fazla silah ve Avrupa Birliği aday üyelik statüsüne onay. Silahlar konusunda elde edilen sonuç, sadece belli ölçülerde memnuniyet verici oldu. Scholz her ne kadar ağır silah göndermeye devam edileceği sözü verse de bunların takvimi konusunda çok az şey söyledi. Almanya’da Ukrayna askerlerinin eğitimine uzun süre önce başlandığını vurgulasa da bu silahların gönderilmesi daha sürecek.
İkinci hususta ise Almanya Başbakanı hayal kırıklığı yaratmadı ve anın gereğini kavradı. Avrupa Birliği’nin en güçlü ülkesi olarak ve tarihi sorumluluğun gereğine uygun şekilde açık ifadeler kullandı ve “Ukrayna Avrupa ailesine aittir” dedi. Scholz bu cümlesiyle Kiev’de bir başbakanın oynaması gereken liderlik rolünü üstlenmiş oldu. Bundan başka türlüsünü de yapamazdı zaten.
Zelenskiy, her ne kadar adaylık statüsünden üyeliğe giden uzun yolda birçok uyuşmazlık beklense de, bu kararı hemen “tarihi bir sonuç” olarak tanımladı ve zekice bir yaklaşımla Avrupa’yla birlikteliğe dikkat çekti. Kamuoyu önünde “Memnunum” dedi.
Bir sabah Avrupa’nın bir parçası
Alman Federal Hükümeti’nin geçen aylarda gösterdiği tereddütler Ukraynalıların (ve Doğu Avrupalıların) Almanya’nın güvenilirliğine duyduğu güveni zedelemiş görünüyor. Scholz bu gezide tereddütlü imajından en azından kısmen kurtulmuş oldu.
Zelenskiy açısından bu buluşmada konu, Ukrayna’nın resmi olarak Avrupa Birliği üyeliği perspektifi elde etmesinden öteydi. Ülkesi savaşta. Halkı, savaşta Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan beri görmediği bir cesaret ve moral ortaya koyuyor. Her gün bir yenisine dayanmak zorundalar. Gelecekte Avrupa’nın parçası olma perspektifi de onlara destek olacak. Scholz, Avrupa’ya aitsiniz, dediğinde özgürlük mücadelelerin manasız olmadığını anlayacaklar. Bu mesaja Zelenskiy’nin iç politikada ihtiyacı var, zira ülkesinin önünde çetin aylar bulunuyor.
Ve Kiev’e yardımcı olacak bir husus daha vardı. Fransa Cumhurbaşkanı “Ukrayna savaşı kazanmalı” dedi ve böylece sadece Ukrayna’ya değil Moskova’ya da bir mesaj vermiş oldu. Bu sözler de doğuya ferahlama ve umut getirdi.
Scholz anladı
Gezide elbette Kiev arzu ettiği her şeyi alamadı. Özellikle ağır silahlar konusunda Ukrayna’nın sabırlı olması gerekecek. Ancak Zelenskiy açısından bu buluşmada temel konular daha önemli görünüyordu. Gezi öncesinde “Başbakan Scholz’dan Almanya’nın Ukrayna’yı desteklediği güvencesi istiyoruz” dedi. Hem Ukrayna hem de Rusya ile ilişkileri sürdürmenin olmayacağını söyledi.
Scholz bu mesajı aldı ve Ukrayna’ya AB yolunda destek vererek Kiev’e yaptığı gezinin bir başarı olarak değerlendirilmesine imkan vermiş oldu. Bu, küçümsenemez. Scholz ve Macron, Ukrayna konusunda Avrupa’nın en büyük şüphecileri olarak görülüyor. Almanya-Fransa ikilisi başarısız Doğu Politikası’nın (Ostpolitik) ve Rusya yakınlaşmasının sorumlusu olarak değerlendiriliyor. Berlin ve Paris’in arabuluculuğunda varılan Minsk Anlaşması ölü bir anlaşma ve Zelenskiy açısından bir seçenek değil. Üç Batı Avrupa ülkesinin Kiev’de açık bir biçimde Ukrayna’nın Avrupa’nın parçası olduğunu destekleyen bir pozisyon alması ise yepyeni bir durum.
Olaf Scholz açısından bu gezi, şimdiye kadar mütereddit çizgisini sonlandırma fırsatıydı. Ancak bunun sadece bir an sürmemesi ve devam etmesi için Başbakanın bu rotada kalması gerekiyor.
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
[UHA Haber Ajansı, 18 Haziran 2022]