Rusya Dışişleri Bakanlığı: ABD, Kazakistan’daki Nüfuzunu Genişletmeye Çalışıyor
APA’nın haberine göre, Rusya Dışişleri Bakanlığı BDT Departmanı Direktörü Alexander Sternik bunu “RIA Novosti” ile yaptığı röportaja göre, ABD barışı koruma görevlileri ve askeri personele yönelik eğitim programları yoluyla Kazakistan’daki nüfuzunu genişletmeyi planlıyor.
UHA / İnternational News Agency
Sternik, geçen ayın sonunda Kazakistan Savunma Bakanlığı Barışı Koruma Operasyonları Merkezi’nin yeni konferans salonunun ABD’nin Kazakistan Büyükelçisi Daniel Rosenblum’un katılımıyla Almatı’da resmi olarak açıldığını belirtti. Kazakistan Savunma Bakanlığı ülkede yeni bir NATO merkezi açılmadığını açıkladı:
“Bu merkez, temel amacı BM standartlarına uygun barışı koruma operasyonlarına katılacak askeri personelin dil eğitimi ve personel eğitimi olan ileri eğitime yönelik bir devlet kurumudur. Diplomat, 2006 yılından bu yana merkezde askeri, polis ve sivil personele NATO standartlarına uygun eğitim veriyor” dedi.
TÜRKSAM Haber Analiz
Avrupa, Avrasya ve Türk Dünyası Araştırmaları Merkezi (TÜRKSAM) Araştırma Asistanı Nargiz Gerayova konuyla ilgili yaptığı analizde, Kazakistan’ın, Orta Asya’da, büyük bir ticaret yolu üzerinde yer alan, uçsuz bucaksız topraklara sahip stratejik bir ülke olduğuna dikkat çekti.
Bölgedeki sınır komşusu Rusya ile köklü bir geçmişi ve bağları bulunduğunu söyleyen Nargiz Gerayova, Aynı zamanda Rusya’nın sömürge politikasına maruz kalan Kazakistan’ın, yıllarca Rus ideolojisinden etkilenmiş ve Türkçülük ideolojisinden ayrıldığını ifade etti.
Araştırma Asistanı Gerayova, Kazakistan’ın petrol endüstrisi, zengin doğal kaynakları ve elverişli liberal rejimiyle çok sayıda yatırımcı ülkenin ilgisini çekmektedir. Kazakistan keşfedilen dünya petrol rezervleri açısından 13’üncü, gaz ve kondensat rezervleri açısından 15’inci, petrol üretimi açısından ise 28’inci sırada yer almaktadır” dedi.
Nargiz Gerayova, şunları söyledi:
“Daha önce de belirttiğimiz gibi Kazakistan, Rusya’nın etkisi ve sömürgesi altında bulunan bir ülke olarak günümüzde özgür, bağımsız ve batıya dönük bir politika izlemesinden Rusya tarafında hoşlanmamakta ve onaylanmamaktadır. Çünkü her şeyden önce Kazakistan’ın Rusya’nın en büyük sınırı olan ülke olması sebebiyle, ABD’nin Kazakistan’daki varlığını güçlendirmesi Rusya’ya yönelik büyük bir tehdittir. Her ne kadar Amerika’yı bölgeden uzaklaştırmaya çalışsa ve nüfuzunu devre dışı bırakmak istese de Rusya, Ukrayna ile içinde bulduğu savaş sebebiyle yavaş yavaş gücünü kaybediyor. Aynı zamanda Amerika’nın Orta Doğu, Orta Asya ve Güney Kafkasya’daki etkisinin giderek artması, Rusya’nın geleceğe yönelik ekonomik kalkınma planlarına gölge düşürmektedir”.
(TÜRKSAM) Araştırma Asistanı Nargiz Gerayova,”Aynı zamanda Türk Devletleri Teşkilatı’nın bu yıl Kazakistan’da düzenlediği zirvede, ortak dil kullanılması çağrısıyla birlikte, Kazakistan’da Kiril alfabesinin kaldırılması ihtimalinin, Türk ülkeleri ile yakın sosyal ve ekonomik ilişkilere geçiş Rusya’nın Kazakistan üzerinde oluşturduğu kültürel hegemonya için tehdit oluşturan bir diğer husus” olduğunu hatırlattı.
Nargiz Gerayova, “Böylece, uzun süredir Rusya hegomonyası altında kalan, şu an bağımsız Türk ülkeleri, yavaş yavaş ulusal bilinçlerine dönecek ve gelecekte, Rusya Federasyonu’na bağlı özerk cumhuriyetler – Tataristan, Yakutya, Başkırdistan, Karaçay-Balkar ve Çuvaşistan’ın da bağımsızlık ve özgürlük konularını ele alma sırasının geleceği bekleniyor” dedi.
“Çünkü yıllardır Türklük ideolojisinin asimile edildiği o coğrafyada bugün Batı’nın propagandasının gücüyle bir hareketlenme vardır” diyen Araştırma Asistanı Nargiz Gerayova, şöyle devam etti:
“Batı bunu Türkler için mi yapıyor? Cevabı tahmin etmek o kadar da zor değil. Ama şunu söyleyebiliriz ki, Batı, Rusya’nın zayıflamasıyla birlikte , bölge çıkarlarını öncelik olarak tanımlarsa hem Kafkasya’da hem Orta Asya’da, hem de Amerika’nın coğrafi olarak uzak olduğu bölgelerde söz sahibi olabilir. Bu nedenle Kazakistan merkezde yer alan önemli bir ülke olarak Batı’nın Rusya’ya açılan kapısıdır. Rusya’nın Batı’nın Kazakistan’daki konuşlanmasına ve teçhizatına göz yumması, hem askeri hem de sosyo-ideolojik açıdan ülkenin batı ve doğu cephelerinin tehdit altına girmesine yol açacaktır. Rusya bu durumun farkında, ve gücü yettiği sürece izin vermeyecektir”.
***
Yazar hakkında
Nargiz Gerayova