ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:24 Zafer uğruna yerle bir oldular: Kanlı şehir savaşları
06:09 Kapalı Maraş’ın bazı bölümlerinin ziyarete açılmasının dördüncü yıl dönümü
00:41 Bakan Bak, “Türkiye Yüzyılı, dijitalin yüzyılı, gençlerin, sporun yüzyılı olacak”
00:39 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze soykırımının hesabının sorulmadığı bir dünya huzura kavuşamayacaktır
00:29 Doğru müdahaleyle disleksili bireyler okuma yapabilirler
00:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Recai Kutan için başsağlığı mesajı
00:17 Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattı’nda yolcu rekoru
00:16 Emine Erdoğan: Bu karanlık günler, bir halkın özgürlük umudunu söndüremeyecek
00:09 Recai Kutan vefat etti
00:07 SPD Taşkın Alt Kurulu’nun üçüncü toplantısına katıldı
00:04 Katil Siyonist İsrail’in katliamlarına Batı medyasından destek! Kirli oyunları ifşa oldu: Soykırımı böyle gizlemeye çalıştılar!
00:04 Kayseri Gastronomi Günleri’nin 2.’si kapılarını misafirlerine açtı
10:10 Almanya’da resesyon çanları çalıyor
10:07 AK Parti Fiber Altyapı İşini, Operatörlerden Ayıracak mı?
09:06 Otomotiv ihracatı eylülde yüzde 21 artışla 3,4 milyar dolar oldu
06:55 Tarım ve Orman Bakanlığı’nın uygulaması, taklit ve hileli gıda listeleri artık anlık olarak elektronik ortamda tüketicilerle paylaşılıyor
06:34 Nefret Söyleminin Sahiplenilmesi ile Ne Amaçlanıyor?
06:13 Irak ve Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonlarda; Son bir haftada 58 teröristi etkisiz hâle g
06:00 Elon Musk ilk kez Trump’ın seçim mitingine katıldı
00:48 TBMM’de yoğun mesai başlıyor: İşte gündem maddeleri…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Rapor: Türkiye’de Sağ Kalkınmacılık ve AK Parti | İstikrar, Yatırımlar ve Büyük Projeler

Rapor: Türkiye’de Sağ Kalkınmacılık ve AK Parti | İstikrar, Yatırımlar ve Büyük Projeler
27 Mayıs 2023
480
A+
A-

Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Arş. Görevlisi Yunus ŞAHBAZ, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı için ‘Türkiye’de Sağ Kalkınmacılık ve AK Parti | İstikrar, Yatırımlar ve Büyük Projeler’ başlıklı bir rapor hazırladı.

Bu raporda öncelikli olarak Türk siyasetinde uzun bir serencamı olan sağ kalkınmacılık geleneği ve bunun temel parametreleri ele alınıyor. Daha sonra AK Parti’nin sağ kalkınmacılık içerisindeki yeri ve konumu tespit ediliyor. AK Parti’nin izlediği kalkınma ve yatırım siyasetinin temel hasletleri ortaya konulmakta ve son yirmi yıllık iktidarında hayata geçirdiği kalkınma ve yatırım hamlelerinin bir envanteri çıkarılıyor.

Türk siyasal hayatında sağ siyasetin öne çıkan vasıflarından birisi de kalkınma ve yatırım hamlelerine öncelik vermesi. Bu anlamda Türk siyaseti için bir sağ kalkınmacılık geleneğinden söz etmek gerekiyor. 1950’lerde Demokrat Parti ile başlatabileceğimiz bu sağ kalkınmacılık diskurunun son önemli temsilcisi AK Parti. AK Parti iktidara geldiği ilk yıllardan itibaren kalkınma meselesini öncelikli bir politika alanı olarak belirledi. Topyekün bir kalkınma diskuruyla hareket eden AK Parti hem sağ kalkınmacılık geleneğini sürdürmüş hem de hayata geçirdiği kalkınma ve yatırım hamleleriyle bu geleneği yeni bir evreye taşıdı.

AK Parti’nin birçok alanda gerçekleştirdiği yatırımların ilerleyen dönemde nasıl bir etkisinin olacağına dair öngörülerde bulunuyor. Son bölümde ise Türkiye’nin kalkınma konusunda belli bir aşamaya geldiği kabulünden hareketle gelecek döneme ilişkin bazı öneriler sunuluyor. Böylelikle Türkiye’nin AK Parti iktidarı döneminde tecrübe ettiği kalkınma ve yatırımların gelişerek, yenilenerek ve özellikle farklı alanlardaki gelişmeler dikkate alınarak sürdürülmesi gerekiyor.

Kalkınma genel anlamıyla ekonomik ve toplumsal koşulların iyileştirilerek insanların içinde yaşadığı şartların iyileşmesi ve yaşam standartlarının geliştirilmesi; böylelikle de toplum refahının da artması olarak tanımlanabilir.

Maddi imkanların artması ve ekonomik göstergeler kalkınmanın en önemli boyutunu oluşturur, ancak topyekün bir kalkınma sadece iktisadi göstergelere indirgenemez. Bu nedenle kalkınma iktisadi göstergeleri kapsayan ancak bundan daha geniş siyasi ve içtimai parametreleri de olan bütünsel bir süreci ifade eder.

Topyekün bir ulusal kalkınma diskurunu fikri anlamda Aydınlanma düşüncesi, siyasi anlamda da Kameralizm’e kadar götürmek mümkündür. Özellikle Sanayi Devrimi ve teknolojide gelişen imkanlar, şehirleşmenin ve nüfus hareketlerinin hızlanması, sanayi şehirlerinin kurularak kitlelerin bu merkezlere akın etmesiyle beraber kalkınma fikri görünür olmaya başlamıştır. Hem kapitalist sistemin gereklerini yerine getirme hem de ulus aşırı sömürgelerden elde edilen artı sermaye ile beraber 1900’lerde yoğunlaşmaya başlayan kalkınmacılık diskuru Batılı ülkelerde 1970’lere kadar hızlı bir uygulama alanı bulmuştur.

Türk/Osmanlı modernleşmesinde ise Batılılaşmanın öncelikle askeri planda başladığı bir vakıadır. Bunun tek başına yeterli olmayacağının anlaşılmasıyla önce siyasi kulvarda ve Cumhuriyet’le birlikte de siyasi/kültürel bağlamda Batılılaşma/ modernleşme sürecine girilmiştir.

Bu anlamda Türk/Osmanlı modernleşmesinin iktisadi, sınai ve kalkınmacı perspektifleri ilk etapta öncelikleri arasına al(a)madığını belirtmek mümkündür. Nitekim Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kültürel ve kurumsal anlamda miras kalan birçok husus olsa da sınai noktada bir hayli zayıf bir mirasın olduğu söylenebilir. Ancak Osmanlı’nın son döneminde milli iktisat kurma teşebbüsleri olmuş; bu teşebbüsler kısmi değişim ve dönüşümlerle birlikte Cumhuriyet devrinde de devam etmiştir.

Cumhuriyet’in kuruluşundan 1950’lere kadar “Cumhuriyet’in kurucu kadrosunun ekonomik kalkınmadan çok siyasal ve kültürel dönüşüme ağırlık verdiği, zaman zaman dile getirilen bir olgudur”. Fakat İzmir İktisat Kongresi’nin düzenlenmesi, tekstil ve demir yolu alanlarında kalkınma hamleleri ve yatırımların yapılması gibi gelişmeleri Erken Cumhuriyet Dönemi’ndeki önemli teşebbüsler
olarak not etmek gerekir.

Öte yandan Cumhuriyet’in ilk yıllarında Batılılaşma/modernleşme daha çok kültürel anlamda, toplumun dönüştürülmesi ve yeniden yapılandırılması şeklinde anlaşılmıştır. Bu yüzden de son yüzyılda Türkiye’nin modernleşme hikayesi daha çok şekil, zihniyet ve değerler itibarıyla bir Batılılaşma girişimidir. Özellikle Cumhuriyet’in ilk yıllarında, kabaca 1950’lerdeki çok partili hayata kadar kalkınma konusunda önemli adımlar atılsa da dönemin koşulları gereği istenilen mesafeye ulaşılamamış, modernleşme maddi ve somut gelişmeler etrafında cereyan etmemiştir.

Demokrat Parti (DP) iktidarlarıyla birlikte ise doğrudan köylünün ve kırsal bölgelerin kalkınmasına ve büyük şehirlerdeki altyapı ve ulaşım sorunlarının çözümüne dair gelişmelerin görülmesi mümkün olmuştur. Yine de köylülük, kırsal alanların gelişimi ve hatta şehirlerdeki altyapı sorunlarının çözümünün hitama ermesi mümkün olmamıştır. Bu süreçte demir yolları gibi kısmi bazı yatırımlar yapılmış ancak İkinci Dünya Savaşı ile birlikte bu türden kısmi girişimler de akamete uğramıştır.

Bu raporda temelde sağ kalkınmacılık geleneği çerçevesinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) kalkınma ve yatırım politikaları ele alınmaktadır.

Bu bağlamda öncelikle Türkiye’deki sağ siyaset paradigmasının belirleyici ve tanımlayıcı unsurlarından kabul edilebilecek “sağ kalkınmacılık” mefhumundan kısaca bahsedilmekte ve belli noktalarda bu paradigmanın devamı olarak da görülebilecek olan 2000 sonrasında AK Parti eliyle yürütülen kalkınma ve yatırım hamleleri ele almaktadır.

AK Parti’nin kalkınma ve yatırım siyasetine hakim olan temel parametreler ve bu vizyon çerçevesinde öne çıkan alanlar üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Dolayısıyla son yirmi yıllık AK Parti iktidarında başta ulaşım ve altyapı olmak üzere sağlık ve eğitim gibi öne çıkan alanlarda hayata geçirilen kalkınma ve yatırım projelerinin bir envanteri çıkarılmaktadır. Sağ kalkınmacılık ve AK Parti dönemi kalkınma siyasetine ilişkin eleştirilere de yer yer değinilmektedir. Özellikle son dönemde sıkça tartışma konusuna dönüştürülen büyük projeler üzerinde bilhassa durulmaktadır. Bu projelerin Türkiye için ifade ettiği anlam, bunların finansmanı ve bu türden finansman modellerinin Türkiye’de ve dünyada ne sıklıkla uygulandığı gibi hususlar ele alınmaktadır.

Raporun son bölümünde ise Türkiye’nin yirmi yılda tecrübe ettiği kalkınma ve yatırım hamlelerinin aslında ülkenin geleceğini inşa ettiği gerçeğinin vurgulanması amaçlanmıştır. Ancak bu yapılırken uluslararası kalkınma ve yatırım trendinin de gözden uzak tutulmaması gerekmektedir.

Bu bağlamda gelecek yıllarda yatırım ve kalkınma hamlelerinin iklim ve çevre konularında yoğunlaşacağından hareketle Türkiye’nin de bu konularda proaktif bir perspektifle hareket etmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. Ayrıca sürdürülebilir kalkınma politikaları çerçevesinde sosyal kalkınma konularının da Türkiye’nin öncelikleri arasına daha
fazla girmesi gerektiği belirtilmiştir.

Yunus ŞAHBAZ

***

Yazar hakkında

Yunus ŞAHBAZ,2014’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi-Mülkiye’den mezun olmuştur. 2017’de Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlamıştır. Kırıkkale Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Şahbaz “Türk Düşüncesinde Aydın Sorunsalı: Bir Erol Güngör Çözümlemesi” başlıklı teziyle doktorasını tamamlamıştır. Akademik görevlerinin yanı sıra Muhafazakar Düşünce dergisinin genel yayın yönetmenliğini deruhte etmektedir. Akıntıya Karşı Bir Aydın: Erol Güngör ve Vahdettin Işık’la beraber editörlüğünü üstlendiği Said Halim Paşa: Geleneğin Muhafızı, Değişimin Faili isimlerinde kitapları vardır. Çok sayıda ulusal ve uluslararası dergilerde makaleleri ve çeşitli süreli yayınlarda yazıları bulunmaktadır.

Temel çalışma alanları Türk siyasal hayatı, Türk düşüncesi, Türk sağı, Türkiye’de milliyetçilik ve
muhafazakarlıktır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.