Nardis Jazz Club’te Sibel Köse Quintet…
7 Temmuz’da başlayıp bugün bitecek olan İstanbul Caz Festivali bu yıl Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü caz davulculuğunun usta ismi Can Kozlu’ya verdi. Ayrıca çok beğendiğim, şarkılarında insanı en yalın haliyle anlatan Afrikalı Sanatçı Fatoumata Diawara’da The Marmara Esma Sultan Yalısı’nda 17 Temmuz’da sahne aldı. İKSV 30. İstanbul Caz Festivali’nde birkaç takip ettiğim ve beğendiğim sanatçılar vardı.
Bugünlerde caz konuştuğum ruhumda, Türkiye için sanatta, özellikle cazda önem atfeden Nardis Jazz Club, Zuhal Focan misafir etti beni. Uluslararası Haber Ajansı (UHA) ve Türkuaz Haber Ajansı için Genel Yayın Koordinatörü olarak tevafuk bu ki, merak ettiğim ama sahnesini daha önce izlememiş olduğum Türkiye’nin en iyi caz vokallerinden Sibel Köse ve orkestrasını dinleyecektim ve mekan sold outtu.
Kapıda eski dostlarımı görmem ve aynı masada oturma imkanı da keyiflendirmişti beni. Tanıdık yüzler görmem, mekanın orta serinlikte temiz havası, loş ve sessiz ortamı… Sibel Köse Quintet’in ilk parçasının büyük alkışlarla bitmesi ile mekan yerini samimi ve benim için merak uyandıran bir ruh haline bırakmıştı…
Zengin ve derin doğaçlamalar duyduğum ses Sibel Köse konserinin sonlarına doğru biraz gezintiye çıkardı dinleyicilerini Güney Amerika ülkesi Brezilya’ya doğru… 25. Uluslararası Ankara Jazz Festivali’nde 2021 Ekim ayında gerçekleşen albüm konserinde yer alan 7 caz standardının yanında, Brezilyalı bestecilerden biri olan Ivan Lins’in “Love Dance”i de vardı. İşte burada da “Love Dance” parçasıyla iyi bir performans gösteren Sibel Köse büyük alkış aldı. Trombon ile Bulut Gülen, Piyanosu ile Kürşad Deniz, Kontrbas ile Kağan Yıldız ve Davulda Berke Özgümüş Sibel Köse’ye eşlik ederken, ara ara solo performansları sergileyen müzisyenler caz tınıları ile ruhları yolculuklara çıkardılar…
Ortalama yüzde otuzu yabancı dinleyicisi olan konser sonrasında Vokalist Sibel Köse’ye caz, gençler ve Türkiye’de caz gibi minik birkaç soru sordum ve bakın Sibel Köse bize neler söyledi; “Bugün farklı ruh duygusallığı içindeyim. Türkiye’nin en iyi kadın caz vokali olduğumun söylendiğini duyduğunuzu söylediniz. İyi bir vokalist olduğumu ve bunu hala geliştirdiğimi, çalıştığımı biliyorum ancak en iyi demek ustalarıma haksızlık olur” dedi.
“Bugünlerde İstanbul Caz Festivali yaşanıyor Türkiye’de bildiğiniz üzere” diyen Sibel Köse, “Bu yılki festivalin en özel konseri, 19 Temmuz gecesi gerçekleşecek olan “Festivalin 30. Yılında İstanbul Cazının Üç Kuşağı” konseri olacak bence. Genç yetenek İpek Göztepe Quintet, beste ve düzenlemeleriyle özel bir proje olan Selen Gülün Blue Band ve ülkemiz caz müzisyenlerinin ağır topları İmer Demirer Trio Feat. Ali Perret bu gecede yer alacaklar; heyecan verici. Cazda Türkiye’nin iyi yerlerde olması için daha çok etkinlik, mekan, eğitim ve destek gerekli. Caz müziği yapan mekan ve gruplara destek olmak gerekir ve bunu devlet eliyle desteklemek gerektiğini düşünenlerdenim. Gençlerde caza karşı ilgi her geçen gün artıyor ve biz onların gelişmesi için yetmez ama bir şeyler yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Vokalist Sibel Köse, atölyeler düzenlediğini, seminerler ve kurslar aracılığı ile eğitim verdiğini hatırlatarak, zaman zaman sahne açtığını dile getirdi.
Bu yılda İstanbul Caz Festivali’nin öğrenciler için oldukça ekonomik bilet uygulaması ve ücretsiz etkinlikler düzenlemesinin sevindirici olduğunun ifade eden Köse, şunları ekledi; “Türkiye’de caz müziği her alana yayılmalı ve caz yapan mekanlar artmalı ki ruhlar beslensin bu dünya müziğinden. Nardis Jazz Club caz müziği yapan mekanların en köklüsü ve ben bu gece burada sahne alıyorum değerli müzisyen dostlarımla. Sold out olması ve beni takip eden dinleyicilerimin olması beni mutlu ediyor. Hatta İran’dan beni dinlemeye gelen misafirlerim var. Anılarda caz müzikle yol almak ve sizinle tanışmak harikaydı. Genel Yayın Koordinatörü olduğunuz kurumlarınız Uluslararası Haber Ajansı ve Türkuaz Haber Ajanslarına şahsınızda, bizi dinlemeye geldiğiniz ve caz müzisyenlerine yer verdiğiniz için teşekkür ederim”.
Caz Vokalisti Sibel Köse Kimdir?
Ankara doğumlu olan Jazz Ses Üstadesi Sibel Köse Türkiye’nin önde gelen caz vokalistlerinden biri. TED Ankara Koleji’nin ardından ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü’nden (1986-1991) mezun oldu. Caz müziğiyle ilgili ilk çalışmalarına üniversitede öğrenci olduğu yıllarda başladı. Türkiye’nin sayılı caz ustalarından biri olan Tuna Ötenel ile birlikte yaptığı çalışmalarla deneyim kazandı. Bir yandan caz ustalarıyla çalışarak deneyim kazanırken, diğer yandan uluslararası seminerlere ve yaz okullarına katıldı, festivallerde yer aldı. Janusz Szprot aracılığıyla Bilkent Üniversitesi’nde ve Polonya Zwierdzyniec ve Pulawy’de yaz okulu ve seminerlere katıldı. Burada Deborah Brown, Rachel Gould, Elli Wright ve Joe Lee Wilson’ın yönetiminde bireysel ve grup çalışmalarına katıldı. Ayşe Sezerman’dan şan ve Randy Esen’den özel dersler aldı.
Zamosc Uluslararası Caz Vokalistleri Yarışması’na katılarak Birincilik Ödülü kazandı. 2008 yılında “Nina Simone Tribute” konserinde Dee Dee Bridgewater, Raul Midon ve Stacey Kent gibi dev isimlerle aynı sahneyi paylaştı ve ardından Polonya’da bir albüm çıkardı. 2001 yılında Jazz Dergisi tarafından Türkiye’de yılın en iyi kadın caz vokalisti seçildi.
Yorumları zengin ve derinlikli bir doğaçlama ustası olan Sibel Köse düzenli olarak önde gelen caz müzisyenlerinin eşliğinde konserler vermekte, albümlerde yer almakta, festivallere, radyo ve TV programlarına katılmaktadır. Türkiye’de ve yurtdışında ikili, büyük orkestralara uzanan farklı proje ve gruplarda yer almakta ve solistliğini üstlenmekte, önemli festival ve sanat etkinliklerinde düzenli olarak yer almaktadır. Bugüne dek Polonya, Fransa, Hollanda, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Estonya, İspanya, Kuveyt, Bahreyn, Dubai, Rusya, Senegal, Fas ve Güney Afrika’da şarkı söyledi. Köse’nin bir müzisyen olarak sahip olduğu yetenek ve beceri, öğretmenlik hüneri ve caz müziğine adanmışlığıyla Türkiye’de caz müziğinin gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak üzere düzenlediği “Caz Vokal Atölyeleri”nde birleşmektedir.
Türkiye’de caz müziğiyle adı anılan tüm değerli müzisyenlerin yanı sıra Jarek Smietana, Slide Hampton, Jean-Loup Longnon, Ricky Ford gibi uluslararası sanatçılarla birlikte projelerde yer almıştır. Bunlardan bazılarışöyledir: “Polish All Stars Band”; “Polish-Turkish Jazz Connection”; Janusz Szprot – “Kurt Weill Songs”; Önder Focan “Vocalists Project”; Ali Perret “Mingus Project”; “Swing Connection”; “Cube”; Fransa turnesiyle Longnon-Gallis “Jazz Olympers”.
“Sometimes” – Tuna Ötenel (1995, Uzelli); “Focan Tunes Sung By Jazz Vocalists” – Önder Focan (1999, Blue Note); “Velvele” – Oğuz Büyükberber (2000, Ada); “Polonezköy” – Janusz Szprot (2001, Ada); “Bossa Lova a St-Germains-des-Pres” – Sibel Köse & Ahmet Gülbay Trio (2001, Estela Studio Labroue) çıkardığı bazı albümlerdir.
Nardis Jazz Club Neresidir?
Zuhal ve Önder Focan’ın kurdukları, yaşattıkları ve örnek oldukları 29 Ekim 2002 tarihinde kapılarını açan Nardis Jazz Club sanatta 21. yılını bitirmek üzere. Açıldığı günden beri haftada 6 gün canlı caz müziği konserleri gerçekleştiren ve İstanbul Galata semtinde bulunan Nardis Jazz Club, Türkiye’de 21 yıla ulaşan aktif tek caz kulübüdür. Caz ve nitelikli müzik türleri denilince 21 yıldır sürdürdüğü istikrarıyla Türkiye’de ilk akla gelen bu mekan yurt dışında da hem caz müzisyenleri hem de caz dinleyicileri tarafından yaygın olarak bilinmektedir. Nardis Jazz Club, prestijli Amerikan caz dergisi Down Beat’de dünyadaki en önde gelen caz mekanlarından biri olarak yıllarca listelenmiş ayrıca dünyaca ünlü gezi yayın ve sitelerinde İstanbul’da gidilecek yerlerden biri olarak önerilmektedir.
Nardis Jazz Club’te çalınan müzik çoğunlukla 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren tüm dünyada sanat müziği olarak kabul edilen ve saygı gören caz müziğinin çeşitli alt türleridir. Nardis Jazz Club, 21 yıl boyunca caz dışında, sınırlı sayıda da olsa Türk sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Dünya Müziği ve Akustik Rock Müziği türlerinin nitelikli örneklerine sahne olmuştur. 120 maksimum dinleyici kapasitesi olan Nardis Jazz Club, ortalama olarak ayda 1800 yılda yaklaşık 20000 dinleyiciye canlı ve nitelikli müzik sunmaktadır. Nardis Jazz Club, çoğunlukla Türk müzisyen ve gruplarına sahnesinde yer vermekle birlikte tüm dünyaca tanınan caz müziğinin önemli isimlerini de sahnesinde ağırlamış ve ilk gününden beri uluslararası benzerlerinde olduğu gibi, müzik, müzisyen ve dinleyiciye saygıyı ön planda tutmuştur. Caz kulüplerinin genel standardı olan sessizlik politikasıyla bir eğlence mekanı değil, dinleyicilerin masalarda oturup bir şeyler de tüketebileceği bir konser mekanı olmuştur.
Nardis Jazz Club 2005 yılından beri her yıl (Pandemi nedeniyle 2021 yılı hariç) “Genç Caz Vokal Yarışması” düzenlemektedir. Kazananlar ya da jüri tarafından takdir görenler yurt dışındaki yarışmalara Nardis Jazz Club tarafından masrafları karşılanmak suretiyle gönderilmektedir. Ayrıca 2010-11 yıllarında IPMN EU Sivil Toplum Projesini başarıyla bitirmiş olan Nardis Jazz Club, kurulduğundan beri genç caz müzisyen ve gruplarına sahnesini açmış hem bu gençlerin gelişmesine ortam sağlamış, hem de gençlerin kendi kitlesini yaratıp caz müziği ve kitlesinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunmuştur.
Gelecek vizyonunda Nardis Jazz Club, nitelikli müzik konserlerinin daha geniş kitlelere ve İstanbul dışındaki şehirlere de ulaşabilmesi için organizasyonlar planlamaktadır. Bu anlamda İstanbul’daki yerel yönetimlerin düzenlediği festivallerle işbirliği yaparak ve destek vererek çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Nardis Jazz Club’ın 21 yıllık süreci ve daha önceki Türkiye’de caz müziği birikimini ileriki yıllara taşımak için bir “Caz Müzesi” projesi oluşturulması için çalışmalara başlamıştır.
Gazeteci* Veysel KAVRAYAN