ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:37 Marmara derbisi rekorları ile tarihe geçti!
08:01 KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Çözüm, iki komşu devlet olarak yola devam etmek”
06:59 Azerbaycan-Ermenistan Barış Anlaşmasına Engel Olan Etkenler
06:57 Ardan Zentürk, ‘Bize yansımayan şeyler oluyor’ diyerek uyardı
00:56 Trabzonspor U19 UEFA Gençlik Ligi’nde yarı finalde
00:31 Bahçeli’den sokak çağrılarına tepki: Şuursuzluk ve sorumsuzluk
00:28 ‘Temiz Yerel Yönetim’ Vaadine Ne Oldu?
00:21 Dışişleri Bakanı Fidan, bugün Fransa’ya gerçekleştireceği resmi ziyaret kapsamında, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile bir araya gelecek…
00:15 Fahrettin Altun: Siyasi rekabet, ilke ve vizyonla yapılır; tehdit ve sindirme ile değil
00:10 Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Aydın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “boykot” çağrısına tepki gösterdi…
00:06 CHP Neden Boykot Çağrısı Yaptı?
00:03 Ömer Çelik: Özgür Özel’in geldiği nokta Türkiye’yi topyekun tehdit etmektir
00:02 Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan flaş adaylık açıklaması!…
22:26 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günü vefat eden AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Üyesi ve eski Ulaşlı Belediye Başkanı Burhan Abiş’in cenaze törenine katıldı…
21:10 Acıların gölgesinde bir Ramazan Bayramı daha
18:55 Fidan’ın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Stratejik Otonomisi
18:41 Sokak Siyasetinden Geriye Ne Kalır?
17:34 Adalet Bakanı Tunç, Silivri’de işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddialara yanıt verdi…
13:26 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:58 Kocaelispor Sakarya’yı eli boş gönderdi!…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Müslümanların tek problemi kadınların tesettürsüzlüğü mü?

Müslümanların tek problemi kadınların tesettürsüzlüğü mü?
18 Ağustos 2022
2.821
A+
A-

Son günlerde çeşitli medya organlarında ve sosyal medya platformlarında kadınların açıklığı-kapalılığı üzerinden çok yoğun tartışmalar, restleşmeler, meydan okumalar yaşanıyor.

Balkan NinnisiDindar/muhafazakâr giyimi savunan; açık-saçık, dekolte, sosyete tarzı giyinen kadınları kıyasıya eleştiren bir hocanın (Halil Konakçı) etrafında kümelenen bir kesim hocayı yerden göğe haklı bulan, karşı çıkanları da tehdit eden bir üslupla paylaşımlar yapıyorlar. Hocanın karşı çıktığı giyim tarzını benimseyenler de bu tarz giyimin bir çağdaşlık göstergesi, kadının kişilik ve özgürlüğünün gereği bir tercih olduğunu savunuyorlar. Mevcut bu polemiği iki taraf içinde de terbiye sınırlarını aşmadan götürenler olduğu gibi aralarında ancak küfür ve hakaret ederek hızlarını alabilenler de bulunuyor.  

Halil Konakçı’nın, açık-saçık giyimleri dolayısıyla kadınları eleştirirken kullandığı “kasap vitrini seyreder gibiyiz, et pazarı ortalık” şeklindeki üslup bu zamanın bir din görevlisine yakışmayacak kadar ölçüsüz ve nezaketsiz. Böyle bir üslupla konuşan kim olursa olsun amacına erişemez, güttüğü davaya yararlı olamaz. Nitekim bu üslup değişik dozlarda ağır tepkilere sebep olmuştur. Her dönemde Halil Konakçı benzeri hocalar çıkıyor. 1990’lı yıllarda Şevki Yılmaz vardı. O da asıp kesiyordu, en iyi Müslüman kendisiymiş, kalan herkes günaha batmış gibi konuşuyordu. Birkaç yıl önce de Nurettin Yıldız ve ondan biraz sonra da İhsan Şenocak en doğru Müslümanlığı anlatma adına medyanın her türünde tartışmalara sebep olmuşlardı. Bütün tartışmalarda, bütün polemiklerde temel konu kadınların açılması- örtünmesi, çalışması-çalışmaması, haremlik-selamlık bir hayata tabi olup olmaması idi.  

Bu konunun püf noktası şudur: Yüzyıllardan beri İslam dünyasındaki en büyük yanlış dindarların, din adına konuşanların ahlakı ve ahlaksızlığı kadınların açık-saçıklığına ve gayrimeşru cinselliğe endekslemiş olmalarıdır. Sanki kadınların İslam’a uygun giyinmemesinden ve gayrimeşru cinsellikten başka hiçbir ahlak konusu yokmuş gibi konuşmaları, yazıp çizmeleridir. Hâlbuki bugün Müslüman ülkelerin en temel sorunu ne açılıp saçılmaktır, ne ibadet eksikliğidir, ne de içki içmektir. Günümüz Müslüman ülkelerinin en büyük sorunu haksızlıkların, yolsuzlukların, sahtekârlıkların, sömürünün zirvelere çıkmasıdır. Vahşi kapitalizmin, “Altında kalanın canı çıksın” bencilliğine ve acımasızlığına uygun bir tavrın Müslümanların iş hayatında ve insani ilişkilerinde de geçerlilik kazanmasıdır. İslam’ın en kutsal hak olarak kabul ettiği kul hakkının fütursuzca çiğnenmesidir.  

Kadınların açık-saçıklığının, gayrimeşru cinselliğin vebali/günahı/zararı yalnızca bu konunun özneleriyle sınırlı olduğu halde ekonomide, iş ve ticaret hayatındaki sömürü çok geniş toplumsal kesimleri mağdur etmektedir. Buna rağmen din adına konuşanların nerdeyse hiç değinmedikleri konu budur! Bu, geçmişte de günümüzde de Müslümanların içine düştüğü en büyük yanlıştır. 

Dindar/muhafazakâr kesimin göremediği ya da görmek istemediği bir gerçek bu zamanda kadının toplumdan yalıtılıp/soyutlanıp evinin dört duvarı arasına, haremlik-selamlık uygulamasına mecbur ve mahkûm edilemeyeceğidir. Eğer edilecekse türban yasağının kaldırılması için verilen mücadelenin bir anlamı olabilir mi? 

Günümüzün gelişmiş demokratik toplumlarında olduğu gibi Müslüman toplumlarda da kadının istediği alanda eğitim görebilmesi, dilediğinde veya gerektiğinde geçimini sağlamak için çalışabilmesi, kamusal hayatta yer alabilmesi, onun eşitlik ve özgürlüğünün gereği temel bir hak olarak görülmedikçe Müslümanlar hiçbir şekilde gelişmiş bir toplum olamazlar. 

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

[UHA Haber Ajansı, 18 Ağustos 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.