ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:07 Adalet Bakanı Tunç, “Bu bayram Terörsüz Türkiye’ye adım attığımız bir bayram olsun.”
09:22 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ramazan ayında bakanlık hizmet modellerinden yararlanan 155 bin aileye ziyaret etti!…
09:00 MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yıldız’dan tutuklama çıkışı…
08:35 (RTÜK) Başkanı Şahin’den “Günlerdir ‘özgür basın’ nutukları atanların riyakarlığını bir kez daha gördük…
08:22 Bakan Uraloğlu: Anadolu’nun kalbinde yolculuk!
00:53 Bakan Tunç: Uludağ’ki otel yangınının tüm yönleriyle  aydınlatılması için  soruşturma hassasiyetle yürütülüyor 
00:39 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Göktaş, bakanlık personeli ile bayramlaştı
00:36 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı vesilesiyle AK Parti teşkilatlarına video mesaj gönderdi…
00:23 Ekrem İmamoğlu’nun teslim etmediği telefonunun HTS kayıtlarına ulaşıldı
00:13 Dışişleri Bakanlığı, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamayı “küstahça” olarak nitelendirdi ve reddetti.
00:13 Bakan Kurum’dan “Uluslararası Sıfır Atık Günü” paylaşımı
09:53 Türkiye’nin petrol üretim üssü halinde gelen Şırnak Gabar’da iki yeni sahada daha üretim başladı…
09:45 Külliye’de Ramazan programına 450 binden fazla kişi katıldı
06:37 Avrupa Savunmasının Geleceği: Trump politikaları gölgesinde yeni bir yol arayışı
00:54 İletişim Başkanı Altun’dan Özgür Özel’in boykot çağrısına tepki
00:40 Ramazan Bayramı dolayısıyla, Polis ve jandarma yolcu gibi otobüslere binip şoförleri denetliyor…
00:27 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Her kim gençlerimizi kamu düzenini bozmaya çağırıyorsa ülkemizin geleceğini karartmaya çalışıyordur”
00:23 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Cezayir ve Ürdün Meclisi Başkanlarıyla telefom görüşmesi yaptı…
00:04 Dışişleri: Rümeysa Öztürk için girişimler sürüyor
00:02 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin sıradan bir ülke olmadığının farkına onlar da varacaklardır”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Kürtler de Aleviler de milli birliğimizin ana damarlarıdır”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Kürtler de Aleviler de milli birliğimizin ana damarlarıdır”
3 Aralık 2024
7
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ülküyle yanıp tutuşan dava neferlerinin konforlu alanlara tenezzülden ziyade, risk alarak, mihnetleri atlatarak, saldırıları aşarak Türk milletine ve Türkiye’ye fani hayatlarını bir siyaset ve düşünce mihverinde adamalarının şeref kadar değerli olduğunun farkındayız” dedi.

“Terörün bitmesi milli ülküdür”

MHP Genel Bahçeli, şu düşünceleri aktardı:

“Oyumuz artıyormuş, oyumuz azalıyormuş, arkadaşlar, aziz milletim;

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" | TÜRK SPOR AJANSI

vatan tehdit altındayken, milli güvenlik duvarlarımız hain akınlarla sallanıyorken, oy ve seçim endişesiyle başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma ve aşağılanma halidir. Böyle bir şeyi de tamamen reddediyoruz. Terörün bitmesi milli ülküdür. Bu ülkü, siyasi namus simgemizdir. Kürt kardeşlerimizle kucaklaşarak milli birlik ve kardeşlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret ve kuvvet mevzisi haline getirmek geleceğe ve geçmişe sadakat nişanemizdir.”

Kara kampanya mucitlerinin hepsinin sorunlardan beslendiğini vurgulayan Bahçeli, kronik sorunları çözmek amacıyla dik duruşla ve delikanlıca er meydanına çıkacak Cumhur İttifakı’ndan başkasının olmayacağını, olmasının da ham bir hayal olduğunu belirtti.

Devlet Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

“Değil elimizi, gövdemizi dahi sıra dağların altına sere serpe yatırmaya hazırız, kararlıyız ve sonuna kadar da inançlıyız. Siyasi ganimet avına heveslenerek, rehavet anımızı ve yumuşak karnımızı kollayıp bunun üzerinden siyaset yapan zübüklere ve ziyana düşmüş siyasetin zillet simalarına Türk milleti en etkili cevabı mutlaka verecektir. Biz, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene‘ sözünü haykırırken, enternasyonal marşı söyleyen, orak-çekiçli gelecek tasarlayan, PKK’nın, DEM ve seleflerinin kayığına binen martaval siyasetçilerin, yakamızdan ve yarınlarımızdan tarla kongreleriyle düşen maskaraların mücadelemizi kundaklamasına, kararlılığımızı köreltmesine müsaade etmeyeceğiz.”

Akıl doğruyu gösterirken iyi ve kötüyü ayıranın ise gönül olduğunu anlatan Bahçeli, “Aklımızla, imanımızla, irfanımızla, gönlümüzle Türklüğün, Türkiye’nin ve Türk milletinin yıkılmaz son kalesiyiz, teslim alınamaz son cephesiyiz. Terör bitecek, bölücülük tasfiye edilecektir. Gayemiz ve gayretimiz buna yöneliktir.” dedi.

Esenyurt, Mardin, Batman, Halfeti belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmalarından sonra CHP ile DEM Parti’nin kent uzlaşması çatısı altında nasıl tek yumurta ikizine dönüştüğünün belgelendiğini söyleyen Bahçeli, şunları paylaştı:

“DEM’in otobüsüne binip fitne ve fesat çığırtkanlığı yapan CHP Genel Başkanı siyasi istikbalini PKK’nın hunhar emellerine ve mağara deliklerine devretmiştir. DEM Eşbaşkanı’nın Şeyh Sait ve Seyit Rıza güzellemesi, Kürt kardeşlerimiz adına malum rezilliğe sözcülük yaptığını iddia etmesi, kimin nerede durduğunu ve terörle nasıl bir ortaklık içinde olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.”

– “DEM’in tacizlerini yaygınlaştırması, elbette Türk Ceza Kanunu gereğince ele alınmalıdır”

Kapanmış meselelerin açılmasının ve kabuk bağlamış yaraların deşilmesinin Türkiye’nin toplumsal barışını hazmedemeyenlerin sinsiliği ve art niyetliliği olduğunu kaydeden Bahçeli, şunları söyledi:

“Şeyh Sait ve Seyit Rıza, yaşadıkları dönemin hainleridir, bölücü teröristleridir, cumhur, Cumhuriyet ve devlet düşmanlarıdır, hak ettikleri gibi de cezalandırılmışlardır. DEM’in silahtan ve terörden uzaklaşmaya yanaşmaması, tacizlerini yaygınlaştırması, elbette Türk Ceza Kanunu gereğince ele alınmalıdır, konunun ise Kürt kardeşlerimle hiçbir ünsiyet, hususiyet ve illiyet yakınlığı yoktur. PKK’lı Bese Hozat’ın Kandil ve kent uzlaşması bahanesiyle CHP’nin ve DEM’in sokağa çıkmasını kışkırtması, bu hain siparişe CHP’den de herhangi bir itirazın gelmemesi ayıplı ve ahlaken yitik bir siyasetin içyüzünü deşifre etmiştir.”

– “İstanbul ve Ankara’ya nankörlük, kendi adlarına da namertlik”

“CHP’li belediyelerin müzikli eğlence ve konser şölenlerine hazine kaynaklarını astronomik şekilde peşkeş çekmeleri, israfa gömülmeleri, sıra vatandaşlarımıza gelince bir tas çorba ile bir tabak pilavı reva görmeleri, maskeleri düşüren kepazeliktir” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

“Neymiş, bir sanatçıya ödenen para 69 milyon lira değil de 45 milyon liraymış. Bu kafa normal bir kafa değildir. Bu tevil hamulesini kaldırmaya kimsenin takati de yetmeyecektir. Suçluların telaşıyla kıvrananların şifreli özrü kabahatlerinden büyüktür. Haydi halkımızdan utanmadınız, be hey densizler, be hey sonradan görmeler Allah’tan da mı korkmadınız? Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden cumhurbaşkanı adaylığına soyunmaları, anketlerin palavralarıyla caka satmaları en başta İstanbul ve Ankara’ya nankörlük, kendi adlarına da namertliktir.”

Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” sözüne atıfta bulunan Bahçeli, “Lafları boş, siyasetleri kof, karınları tok, eserleri yoktur. Milletimiz, bu yeteneksiz, iş bilmez, adap bilmez, vefa bilmez kifayetsiz muhterislere muhtaç ve mecbur olamaz, olmamalıdır.” diye konuştu.

Bahçeli, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda ayak bağlarının sökülüp atılacağını, milli birlik ve dayanışma ruhunun, kötülüğü ve kötüleri ülke gündeminden sürüp çıkaracağını dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikmali ve imkanlarıyla toplumsal ayrışmanın izlerinin, yönetimde kaynaşmayla silineceğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

“Daha doğru bir ifadeyle, arzumuz ve talebimiz bu şekildedir. Milli hedef ve menfaatleri maksimize edip iç ve dış tehditleri minimize etmek ortak görevimizdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti’ni önümüzdeki yüzyılda sırtlayacak yönetim yapısıdır. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki çizgiler netleşmekle kalmamış, devlet hayatında denge, düzen ve istikrar egemen olmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, toplumsal ayrışma ve ayrımcılığa set çekmiştir. İnsan-insan ilişkileri, insan-toplum irtibatları, insan-devlet bağları hukuki ve siyasi bir çerçevede daha da sağlamlaştırılmış, sağlıklı bir bünyeye kavuşmuştur.”

Bugüne kadar, Türkiye’de hiç kimsenin “ikinci sınıf insan” muamelesi görmediğini ifade eden Bahçeli, hiçbir vatandaşın bu ülkenin “ötekisi“, “zencisi” ve “yabancısı” sayılmadığını anlattı.

– “Kürtler de Aleviler de milli birliğimizin ana damarlarıdır”

Bahçeli, devletin güçlü olduğu dönemlerde, toplumsal ve kültürel farklılıkların sis bulutunun içine gömülmüş bir vadi gibi olduğunu aktararak, “Doğal farklılıklar vardır ama görünmezler, omuz omuza ortak bir hedefe yürüyen toplumsal kesimler, ayrı kategoride olsa bile, yürünecek yol, varılacak hedef olduğu müddetçe farklılıklarından değil aynılıklarından bahsedilmesi kesin bir yargıdır.” ifadesini kullandı.

Devletin gücünü kaybetmesi ve egemenliğini bölüşmesi halinde sisin dağılarak farklılıkların genişleyen çatlaklardan sızması ve büyümesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:

“İşte felaket de budur. İntisap veya vatandaşlık esasının büyüyen bu çatlakların yıkıcı etkisiyle terk edilmesi, devletin etnik kimlikler üstünde yeniden inşa edilmeye çalışılmasına yol açar ki bu süreç kanlı ve çetin bir boğuşmaya çanak tutmak, davetiye çıkarmaktır. Türkiye, etnik ve mezhebi toplulukların gevşek koordinasyonuyla, gelip geçici karar ve koalisyonuyla kurulmamıştır. Ne Kürt kardeşlerimiz ne de Alevi kardeşlerimiz hiçbir zaman göz ardı edilecek değersizliğe havale edilmemiştir. Kürtler de Aleviler de bizim canımız, cananımız, kardeşimiz ve milli birliğimizin ana damarlarıdır.”

– “Geleceğimiz bir, dostumuz bir, düşmanımız da aynıdır”

Etnik ve mezhep temelli hassasiyetlerin yoğun krizlere dönüşünü basiretle engellemek, Türkiye karşıtlarının koz olarak kullanmasını tümüyle bertaraf etmek için toplumsal ayrışma kanallarının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kaynaştırıcı ve kuşatıcı mekanizmalarıyla işlevsiz ve tesirsiz hale getirilmesinin mümkün olacağını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletimizin bütün güzelliklerinin, bütün değerlerinin, bütün miras ve emanetlerinin kucaklaşma asaletiyle temsil edilmelerini hukuki ve siyasi esaslara bağlayabilecektir. Yüksek demokrasi standardının ihyası, ebedi kardeşliğin, tarihi ve kültürel beraberliğinin temelleri bu doğrultuda daha da tahkim ve takviye edilmiş olacaktır. Bizim amacımız ve acımız bir olduğu kadar, geleceğimiz bir, dostumuz bir, düşmanımız da aynıdır. Ayrımız gayrımız hiç yoktur.”

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü Sözleşmesi’nde “Savaşlar insanların kafalarında başlar. Öyleyse barışın savunma siperlerinin de insanların kafalarında kurulması gerekir” ifadelerinin yer aldığını aktaran Bahçeli, “Her şey kafada başlıyorsa, kalplerimizi tekleştirip kafa kafaya vererek birbirimize sarılmalı, nifak cephesini yerle bir etmeliyiz. İş işten geçtikten sonra ah vah etmenin, nedamet gösterilerinin hiçbir anlamı olmayacaktır.” diye konuştu.

Grup Toplantısı’nın ardından bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çözüm süreci konusunda aranızda bir görüş ayrılığı var mı?” sorusu üzerine Bahçeli, “Bir defa basın mensubu kardeşlerim, Türkiye’yi tahrik edici, yanlış bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçsin. Geçemiyorsan mesleğini bırak.” yanıtını verdi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.