Mayalı yiyecek ve içecekler Kovid’le mücadelenin önemli unsurlarındandır
UHA HABER / Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Independent Türkçe için yazdığı ‘Mayalı yiyecek ve içecekler Kovid’le mücadelenin önemli unsurları’ konusundaki makalesinde, “2020 Mart ayında ilan edilen Kovid pandemisinde bir buçuk sene geride kaldı ama bilim dünyası her nedense hem hastalığa yakalanmada hem de hastalığı hafif atlatmada beslenmenin ehemmiyetini görmezden gelmeye devam ediyor” diyor.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, bizde daha da ileri gidildiğini beslenmenin önemine dikkat çekenlerin bilim dışı olmakla suçlandığını, itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını ve şarlatan ilan edenlerin de olduğuna dikkat çekiyor.
“Olsun” diyen Prof. Dr. Küçükusta, “Benim de aralarında bulunduğum çok az sayıda doktor ise daha salgının ilk günlerinden itibaren ısrarla kaliteli gıdalarla adam gibi beslenmenin virüse yakalanmayı, ağır tabloları, hastaneye yatış ve ölümleri önleyebileceğini duyurmaya çalışıyor” diyor.
Mayalı gıdalar “ilaç” gibi
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, günümüzde Kovid’den çok daha fazla ölümlere yol açan kalp damar hastalıklarının, obezite, tip 2 diyabet ve kanserler başta olmak üzere tüm mikropsuz kronik hastalıkların da altında yatan bir numaralı sebebin işlenmiş-kalitesiz gıdalar ve beslenme hataları olduğunun altını çiziyor.
Prof. Dr. Küçükusta, bu yazısıda mayalı yani fermente gıdalara ve bunların bağırsak mikrobiyotasına olan etkilerini gösteren yeni araştırmalara dikkat çekmek istiyor.
“Bağırsaklarımız bakteri, mantar ve virüslerle doludur ve bunların kompozisyonu ve aktiviteleri bağırsak mikrobiyotası veya mikrobiyomu olarak bilinir” diyen Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Mikrobiyom’un daha az çeşitlilik gösterdiğinde, bazı bakterilerin diğerlerinden daha fazla çoğalmasına ve potansiyel olarak iltihaplanmaya ve diğer olumsuz etkilere yol açan enzimlerin salgılamasına sebep olabileceğinin altını çiziyor.
Prof. Dr. Küçükusta, “Yoğurt, ayran, kefir, sirke, turşu, şalgam suyu gibi gıdalarda bulunan probiyotikler, mikrobiyomun çeşitliliğini artırmaya yardımcı olan canlı mikroorganizmalar” bulunğunu ve buna karşılık sebze, meyve ve tahıl gibi lifli gıdalarda ise prebiyotikler bulunduğunu, bunların da bağırsaklardaki mikropların besini olduğuna dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “Daha önce, yoğurt, turşu, ayran gibi fermente besinlerin tüketilmesinin KOVİD mortalitesini yüzde 35 azaltabileceği, KOVİD ölüm oranlarının düşük olduğu ülkelerde diyetin geleneksel mayalı gıdalardan zengin olduğu gösterilmişti. 1, 2 ” diyor.
Bağırsak bakterileri çeşitliliği ve miktarları çok önemli
“PCR pozitif 52 hasta ile 20 kişiden oluşan kontrol grubu üzerinde yapılan araştırmada, hastaların bağırsaklarında Bifidobacterium ve Faecalibacterium ve bazı diğer bakterilerin azaldığı, buna karşılık Bacteroides türü bakterilerin arttığı tespit edildi” diyen Prof. Dr. Küçükusta, ayrıca hastalığın ağırlığı ile hem bakteri çeşitliliği hem de Bifidobacterium ve Faecalibacterium bolluğu arasında ters bir ilişki bulunduğunu dile getiriyor.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, araştırmacıların bu sonuçları, enfeksiyondan önce veya sonra düşük bakteri çeşitliliği ve Bifidobacterium ve Faecalibacterium cinslerinin azalmasının, bağışıklığı düşürdüğüne ve böylece de Kovid enfeksiyonunun semptomatik hâle gelmesine yol açtığı şeklinde yorumladıklarını aktarıyor. 3
Kaliteli diyet Kovid’e yakalanmayı ve ağır Kovid riskini azaltıyor
Prof. Dr. Küçükusta, Akıllı telefon tabanlı COVID Symptom Study kapsamındaki 592 bin 571 katılımcısına ait verilerden de istifade edilerek gerçekleştirilen çalışmada kaliteli diyetin Kovid-19 riskini yüzde 91 ve ağır Kovid-19 riskini ise yüzde 59 azalttığı belirlendiğini söylüyor.
Düşük diyet kalitesinin ve artan yoksunluğun Kovid-19 riskindeki ortak ilişkisinin ve tek başına her bir faktörle ilişkili riskin toplamından daha yüksek bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Sağlıklı bitki bazlı gıdalarla karakterize edilen bir beslenme düzeninin, daha düşük Kovid-19 riski ve şiddeti ile ilişkilendirildiğini ve bunun da özellikle sosyoekonomik yoksunluğun yüksek olduğu bölgelerde yaşayan bireyler arasında belirgin olabileceğinin düşünüldüğünü belirtiyor. 4
Prof. Dr. Küçükusta, Kovid’li dağ gelinciklerinde yapılan deneylerde de OL-1 ve OL-2 probiyotiklerin viral yükü plaseboya göre anlamlı derecede azalttıkları, immun cevapları şekillendirdiklerini ve virüs reseptör ekspresyonunu düzenlediklerinin görüldüğüne ifade ediyor. 5
Fermente gıdalar enflamasyonu baskılıyor
“21 kişinin 10 hafta boyunca sebze, meyve, bakliyat, kuru yemiş ve tahıllardan zengin bir diyetle, 18 kişinin de fermente yiyeceklerle beslendikleri araştırma da fermente gıdaların bağırsak mikrobiyotasını düzelterek enflamasyonu baskıladığını gözler önüne seriyor” diyen Prof. Dr. Küçükusta,6 “katılımcılardan araştırma öncesi üç haftalık dönemde, 10 haftalık araştırma boyunca ve normal hayatlarına dönüp istedikleri gibi beslendikleri dört hafta boyunca dışkı ve enflamasyon ve bağışıklığı değerlendirmek için kan örnekleri alındı” şeklinde aktarıyor.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, şöyle aktarıyor:
- Fermente besinleri yiyenlerde bağırsak mikrobiyomu çeşitliliği artarken, dört tür bağışıklık hücresiyle interlökin 6’nın da dâhil olduğu enflamatuar proteinlerin azaldığı belirlendi.
- İnterlökin 6 hem Kovid’de sitokin fırtınası adı verilen tabloda hem de romatoid artrit, lupus, ankilozan spondilit, enflamatuar bağırsak hastalıkları gibi kronik enflamasyonla ilişkili durumlarda artar.
- Bulgular, doza bağlı bir ilişki ile güçlendirildi; fermente gıdaların porsiyonları ne kadar büyükse, etki de o kadar büyük oldu.
- Buna karşılık liften zengin diyetle beslenenlerde, bağırsak mikrobiyotası çeşitliliğinde bir artış olmadı ama bunun çalışma süresinin kısalığına bağlı olması mümkündür.
Gelelim neticeye
Pandemi ile mücadelede, virüs bulaşmasını önleyen tedbirlere ve gerekli olanlarda aşılara ilaveten adam gibi beslenmenin ne kadar önemli olduğunun halka çok iyi anlatılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Küçükusta, “Yoğun bakımda ilaç-serum değil damardan kefir, ayran veya şalgam suyu verilsin demek istemiyorum elbette. Mayalı gıdalar tabii ki tek başına bir işe yaramaz, tabii ki ne KOVİD’i önler ne de tedavi eder. Mayalı gıdalar sağlıklı beslenmenin sembollerindendir, bunun olmazsa olmaz yiyeceklerinden sadece biridir. Mayalı gıdalar da tıpkı kelle paça gibi, büyük ölçüde işlenmiş gıdalardan müteşekkil modern beslenmeye açılan bir isyan bayrağıdır. Mayalı yiyecek ve içecekler, sağlıklı beslenmeye davetiyedir” şeklinde kaydetti.
HABER : Ftr. Gülnur AYDOĞDU & Sağlık Muhabiri
Kaynaklar:
1. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2020.07.06.20147025v1
2. https://ctajournal.biomedcentral.com/articles/10.1186/s13601-020-00323-0
3. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.09.02.21262832v1.full.pdf
4. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.06.24.21259283v1
5. https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.07.23.453521v1
6. https://www.cell.com/cell/fulltext/S0092-8674(21)00754-6
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve UHA Haber’in editöryal politikasını yansıtmayabilir.
[UHA Haber Ajansı, 22 Eylül 2021]