Madrid Zirvesi’ne Kimler Gölge Düşürür?

ANKARA – UHA HABER / SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Haziran’ın son iki gününde Madrid’de NATO Zirvesi yapılacağını, bu zirvenin 2030 stratejik konseptinin yenilenmesi ve Rusya ile Çin’e yönelik mesajlar açısından merak edildiğini söyledi.
[SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN]
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, ‘Madrid Zirvesi’ne Kimler Gölge Düşürür?‘ başlıklı yazısını Uluslararası Haber Ajansı (UHA)‘ya değerlendirerek, şunları söyledi:
“Son 21 yılın en önemli zirvesi olarak görülüyor. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg “Rusya’nın artık bir ortak değil, bir tehdit” olduğunu ilan edeceklerini ve Çin’in yükselişinin ittifakın çıkarları, değerleri ve güvenliği için “bir meydan okuma” olarak niteleneceğini açıkladı”.
Yeni üyelik başvurularının (İsveç ve Finlandiya) ve müttefikler arası ilişkiler açısından da Madrid Zirvesi tüm başkentlerin dikkatini çektiğini açıklayan Prof. Dr. DURAN, “Malum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu iki ülkenin üyeliği ile ilgili şartları açıklamasından sonra Batılı diplomatlar Türkiye ile İsveç ve Finlandiya arasında mekik dokuyor” dedi.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Ankara’nın, bu iki ülkeden PKK-YPG terör örgütüne verdiği desteği somut olarak kestiğini göstermesini ve savunma sanayisindeki Türkiye’ye yönelik ambargoları kaldırmasını istediğini ve bu talepleri NATO üyeliğinin gerektirdiği hususlar olarak nitelediğine dikkat çekti.
“Yine Yunan medyası, Başbakan Miçotakis’in Washington’da başlattığı Türkiye karşıtı kampanyayı Madrid’de genişleteceğini ileri sürüyor” diyen Prof. Dr. DURAN, bu tartışmaların bazı uzmanlar tarafından NATO’nun dayanışma sergilemesi gerektiği bir dönemde bölünmüş havası verecek konular olarak değerlendirildiğini belirtti.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Batı ve NATO için yeni bir dönemin başlangıcıydı” diyerek şöyle devam etti:
“İşgale verilen ilk tepkiler (ağır yaptırımlar, savunma bütçelerinin artırılması, Ukrayna’ya silah yardımı ve ittifakın doğu sınırına yeni asker göndermeler) Batı dayanışması olarak algılandı. Ancak dört aydan sonra Ukrayna’nın güneyinde Rusya’nın üstünlüğünün devam ediyor olması bu savaşın yıllarca sürebileceği görüşünü öne çıkardı. Dört Avrupa liderinin Kiev’e dayanışma ziyareti bile Avrupa içerisindeki “Rusya’ya karşı ne yapmalı” hususundaki ayrışmayı örtemedi: a- Uzlaşalım b- Ukrayna’ya daha ağır silahlar vererek savaşa daha etkili devam edelim. Elbette Rusya bu işgal ile Avrupa için “ortak” olmaktan çıkarak “tehlike” haline geldi. Ancak önümüzdeki onlu yıllar boyunca Rusya ile birlikte yaşamak durumunda olan bir Avrupa var. Bunun farkında olan Batılı liderler farklı mesajlar vermeye başladı”.
Papa Francesco’nun, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ilgili NATO genişlemesine atıfla “belki bir şekilde provoke edilmiştir” açıklaması yaptığını hatırlatan Prof. Dr. DURAN, “Yine Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Kiev’e gitmeden önce “Rusya’yı küçük düşürmemeliyiz ki savaş bittiği gün diplomatik kanallardan bir çıkış yolu inşa edebilelim” demişti. Bu emareler savaş uzadıkça Batı ittifakı içindeki Rusya karşıtı ortak tavrın zayıflayabileceğini gösteriyor. Putin ise Rus milliyetçisi söylemlerini sürdürüyor” dedi.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Rusya’nın yayılmacı hamlelerini eski Rus Çarı Büyük Petro’nun 18. yüzyılda İsveç’le savaşta Baltık kıyısını ele geçirmesiyle kıyasladığına dikkat çekerek, “Dahası, 25. St. Petersburg Ekonomi Forumu konuşmasında olduğu gibi “tek kutuplu dünya düzeni sona erdi” diyerek Batı’ya meydan okudu. Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların kendilerine zarar veremediğini aksine Avrupa ve ABD’deki ekonomik durumu ağırlaştığını öne sürdü” değerlendirmesinde bulundu.
“İşte böylesi uluslararası bir ortamda gerçekleşecek Madrid Zirvesi’nde NATO üyelerinin ittifak içi dayanışma için rasyonel kararlar alması gerekiyor” diyen SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, bunların başında Türkiye’nin PKK ve FETÖ ile mücadelesine destek verilmesi geldiğini ifade etti.
Prof. Dr. DURAN, 2001 yılından bu yana terörizmle mücadele NATO gündeminde bulunduğunu, Türkiye’nin ilkesel olarak NATO’nun genişlemesine karşı olmadığını, 70 yıldır NATO’ya her zaman aldığından fazlasını veren Türkiye’nin, müttefiklik ruhuna uygun davranılmasını istediğinin altını çizdi.
“İsveç ve Finlandiya’dan üyelik şartlarını yerine getirmesini bekliyor. Değişen uluslararası sistemde Türkiye’nin yerini en iyi görenlerden birisi Stoltenberg” diyen Prof. Dr. Burhanettin DURAN, ‘Madrid Zirvesi’ne Kimler Gölge Düşürür?‘ başlıklı yazısını şöyle noktaladı:
“NATO liderleri “Türkiye’nin Avrupa, Rusya, Irak ve Suriye arasında stratejik önemini” ve “hiçbir NATO ülkesinin terörden Türkiye kadar çok acı çekmediğini” hatırlaması gerekir. İttifak içi dayanışma böyle sağlanır. Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı uygulamalarına rağmen Miçotakis, Madrid’de Türkiye aleyhine bir gündem oluşturursa alacağı cevabı Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce ifade etti: “Aklınızı başınıza alın.” Türkiye’nin haklı taleplerini göz ardı etmek kritik önemdeki Madrid Zirvesi’ne gölge düşürür”.
[UHA Haber Ajansı, 26 Haziran 2022]