Cumhurbaşkanlığında saat 15.00’te başlayan görüşmede Cumhurbaşkanı Tatar’a Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar, Hukuk Danışmanı Sülen Karabacak, Güven Yaratıcı Önlemler ve İki taraflı Komiteler Koordinatörü Seniha Birand Çınar ve Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Hüseyın Işıksal, Dış Basın Sorumlusu Kerem Haser; Stewart’a ise BM ekibi eşlik etti.
“Haspolat kapısının açılması çok mantıklıdır. Kıbrıs Rum tarafının da buna karşı çıkmayacağına inanıyorum”
Cumhurbaşkanı Tatar ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart, Cumhurbaşkanlığında yer alan görüşmelerinin ardından basına ayrı ayrı açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Haspolat’ta bir geçiş kapısı açılması yönündeki önerilerine Kıbrıs Rum tarafının karşı çıkmayacağına inandığını, Rum Yönetimi’nin “transit geçiş” önerisini kabul etmediklerini ve şimdi Rum Yönetiminden başka bir karşı öneri beklediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “İki tarafın faydasına olacak konularda işbirliğinin geliştirilmesinin önemini bir kez daha ifade ettim” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar görüşmede Stewart’a ara bölgede yer alan yıl sonu resepsiyonunda kendisine gösterdiği yakın ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ettiğini belirtti. Resepsiyonda her tarafın düşüncelerini paylaştığını belirten Tatar, Kıbrıs Türk tarafının hiçbir zaman iletişimden kaçmadığını belirtti.
İki taraf arasında eşitlik temelinde işbirliği yapılabilmesi için, teknik komiteler tarafından pek çok konuda çalışmalar yürütüldüğünü belirten Tatar, “Kıbrıs meselesinde şu anda nihai bir çözüm görünmüyor, ancak olana kadar, iki tarafın işbirliğiyle her iki tarafın faydasına olacak konularda işbirliğinin geliştirilmesinin önemini bir kez daha ifade ettim” dedi.
İki tarafın kabul edeceği noktalarda geçiş kapısı açılması anlayışının, 15 Ekim’de New York’ta, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulides ile bir araya geldikleri gayri resmi yemekte ortaya çıktığına işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk tarafından en başından beri Haspolat’ta kapı açılmasını önerdiğini belirtti.
Tatar, Haspolat’ta ticari araçların ve taksilerin kullanabileceği bir kapı açılmasının KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki ticaretin artması ve Metehan geçiş noktasının rahatlaması için önemli olduğunu kaydetti.
KKTC ve Güney Kıbrıs arasında 9 geçiş noktası bulunduğuna işaret eden Tatar, “Trafiğin yüzde 65’i Metehan sınır kapısındadır. Haspolat kapısının açılması çok mantıklıdır. Kıbrıs Rum tarafının da buna karşı çıkmaması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Haspolat’ta ticari araçların kullanacağı bir kapı açılmasına Rum Yönetimi’nin de olumlu baktığına inandığını ifade eden Tatar, “Karşılığında her zaman olduğu gibi bir şey almak istiyorlar. Bu ne olabilir..Transit (Güney Kıbrıs’ın bir bölgesinden Güney Kıbrıs’ın başka bir bölgesine geçiş için sadece Kıbrıslı Rumların kullanacağı), geçişleri kabul etmeyiz. Bu mesajı verdik. Ne Erenköy’den ne Kiracıköy’de” diye konuştu.
“Transit geçişlere bizim onay vermemiz mümkün değildir. Çünkü kapı niteliğinde değildir” diyen Tatar, şimdi başka bir karşı öneri beklediklerini, bu önerinin yılbaşında gelebileceğini kaydetti.
Pile Yiğitler yolunda yaşananları da Stewart’a hatırlattığını belirten Tatar, Pile- Larnaka arasında yapılan yola kimsenin karşı çıkmadığını, buna karşın Pile-Yiğitler yolu yapım aşamasında çıkan olayların Kıbrıs Türk tarafını çok rahatsız ve tedirgin ettiğini kaydetti. Tatar, Pile halkının geçişlerde yaşadığı sıkıntının ortadan kaldırılması için Pile-Yiğitler yolunun tamamlanması gerektiğini Stewart’a aktardığını belirtti.
“Di Carlo genişletilmiş toplantı hazırlığı için Ocak’ta adaya gelecek”
Liderler ve garantör ülkelerin katılımıyla yapılacak genişletilmiş toplantıyla ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary Di Carlo’nun Ocak’ta genişletilmiş toplantıya yönelik hazırlık için adaya geleceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “ toplantının Şubat veya Mart aylarında olması beklenmektedir” dedi.
KKTC ve Türkiye’nin pozisyonunun, müzakere sürecinin ancak Kıbrıs Türkünün egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyidi ile başlayabileceği noktasında olduğunu belirten Tatar, her iki halkın yararına olabilecek iş birlikteliklerine yönelik görüşmelere, gayri resmi görüşmelere hiçbir zaman karşı olmadıklarını da belirtti.
Doğu Akdeniz’deki gelişmelere de işaret eden Tatar, bu gelişmelerin KKTC’nin önemini daha da arttırdığını belirtti.
Tatar, garantör ülke, bölgedeki en büyük ve bölgede söz sahibi olan ülke olarak Türkiye’den, sık sık, “Kıbrıs’la ilgili yeni siyasetinden asla vaz geçmeyecekleri, Cumhurbaşkanı Tatar’ın siyasetinin tamamıyla arkasında durdukları” yönünde açıklamalar geldiğine de işaret etti.
Colin Stewart’ın New York’ta 2025 Ocak sonunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine rapor sunacağına da değinen Tatar, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Şahsi Temsilcisi María Holguín Cuéllar’ın raporunda yer verdiği ‘Kıbrıs’ta ortak zemin bulunmadığı’ ifadesini ve Birlemiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in 15 Ekim’de kullandığı ‘her iki tarafın farklı pozisyonda olduğu” ifadesini Colin Stewart’ın da raporunda kullanmasını temenni ettiklerini kaydetti.
Bunların tarihi raporlar olduğunu belirten Tatar, bu nedenle bu ifadelerin de kayda geçmesinin önemli olduğunu belirtti.