Küresel Siyasette Almanya’nın Pozisyonu Türk-Alman İlişkilerini Nasıl Etkiler?

* Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Kemal İNAT, Yeni dönemde Almanya’nın Türkiye politikasını çok etkileyecek faktörlerden birinin de yeni federal hükümetin, ABD ile ilişkiler çerçevesinde küresel siyasal sistemde Almanya’ya nasıl bir rol biçeceği konusu olduğuna dikkat çekti.
* Detayı haberimizde!
UHA / İnternational News Agency
Prof. Dr. Kemal İNAT, şunları söyledi:
“Trump yönetiminin Ukrayna konusunda Avrupalı müttefiklerini devre dışı bırakıp doğrudan Putin ile görüşerek ve Zelenski’yi suçlayarak çözüm arayışları gibi, Trump ekibinin iki önemli ismi Başkan Yardımcısı JD Vance ile Hükümet Verimliliği Bakanı Elon Musk’ın Avrupa aşırı sağını açıktan destekleyen açıklamaları da diğer birçok Avrupalı siyasetçi gibi Friedrich Merz’i de şaşkınlığa uğratmış görünüyor. Trump’ın henüz başkanlığı devralmaya hazırlandığı günlerde, aslında yeni Amerikan başkanının hesaplanabilir bir lider olduğunu ve Avrupa’yı daha sıkı bir iş birliğine zorlamak suretiyle AB açısından bir şans olduğunu söyleyen Merz,[5] yeni Amerikan yönetimine hazırlıklı olduğunu göstermeye çalışıyordu ama yine de Trump’ın Ukrayna açıklamaları karşısında şok olmaktan kurtulamadı”.[6]
Bu durumda Friedrich Merz Almanya’sının, ABD konusunda nasıl bir yol izleyeceğinin bu ülkenin Türkiye politikası açısından da önemli olacağına dikkat çeken Prof. Dr. Kemal İNAT, Washington’dan gelen aşırı rahatsız edici adımlar nedeniyle, Almanya ve Avrupa’nın savunma alanında kendi kendine yeterli bir güce ulaşmasını hedefleyen bir politikaya yönelmesi durumunda, Türkiye gibi müttefiklere eskisinden daha fazla ihtiyaç duyacağının açık olduğunun altını çizdi.
“Zira Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin ABD’nin bırakacağı güvenlik boşluğunu kısa sürede doldurmaları mümkün değildir” diyen Prof. Dr. İNAT, Türkiye’nin Avrupa güvenliği açısından öneminin artmasının ise yeni Alman hükümetinin Ankara’ya yönelik politikalarında daha az müdahaleci ve içişlerine daha fazla saygı duyan bir pozisyon alması anlamına geleceğini ve ki bunun da iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin en önemli şartlarından biri oldunu kaydetti.
Prof. Dr. Kemal İNAT, “Aslında mevcut Scholz hükümeti, Türkiye’nin artan önemine binaen Ankara ile ilişkileri geliştirme yönünde adımlar atmaya başlamış, bu çerçevede Türkiye’ye karşı defakto uygulanan silah ambargosunu kaldırarak büyük miktarda silah satışına izin vermiş ve Eurofighter savaş uçakları satışına da yeşil ışık yakmıştı” dedi.
Yeni Alman hükümetinin daha bağımsız bir yol izlemek yerine ABD’den gelen dayatmalara boyun eğmeyi tercih etmesi durumunda ise Türk-Alman ilişkilerinin seyrinde Washington’ın Türkiye’ye yönelik politikalarının belirleyici olacağına vurgu yapan Prof. Dr. İNAT, Zira Almanya, ABD ile uyumlu ilişkilere sahip olduğu dönemlerde genellikle bu ülkenin Türkiye’ye yönelik politikası ile senkronize hareket etmektedir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kemal İNAT, Yeni Alman hükümetinin Türkiye politikasının şekillenmesinde belirleyici olacak faktörlerden birinin de Berlin’in Avrupa politikasının yönü olacağını belirterek, “Bu konuyu da ABD ve Rusya’dan bağımsız düşünmek mümkün değildir. Zira her iki ülke de Avrupa siyasetine güçlü bir şekilde müdahale etme arayışı içerisindedir. Yukarıda ifade edildiği gibi Vance ve Musk’ın Avrupa aşırı sağını destekleyen ve merkez sağ ve merkez sol Avrupalı hükümetleri ağır şekilde eleştiren açıklamaları, Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkelerindeki aşırı sağcı liderlerle yaptıkları toplantılar, AB’nin geleceğini de tehdit etmektedir. Aynı şekilde Rusya’nın da Avrupa aşırı sağı ve aşırı solu ile yakın ilişkileri söz konusudur ve Avrupalı liderler bu ilişkileri gerek kendi iktidarları gerekse AB entegrasyonu açısından tehdit olarak algılamaktadırlar” ifadesini kullandı.
Friedrich Merz başkanlığında kurulacak yeni Alman hükümetinin, AB çatısı altında elde edilen kazanımları kaybetmemeye odaklanacağını hatırlatan Prof. Dr. İNAT, şöyle devam etti:
“Bu çerçevede aşırı sağ siyasete en fazla oy getiren mülteciler ve yasa dışı göçmenler konusunda sert bir politika izleyeceği beklenmelidir. Merz’in daha seçim öncesinde bu sert politikaya işaret eden açıklamaları ve adımları söz konusu olmuştu. Yasa dışı göç ve mülteci akınının önlenmesi konusunda Türkiye önemli bir ortak olduğu kadar, gerekli iş birliği yapılmaması durumunda önemli bir mülteci geçiş ülkesi konumundadır. Bu nedenle, Merkel gibi Merz’in de bu konuda Türkiye ile iş birliği arayışı içerisinde olacağı tahmin edilebilir”.
[6] “Merz zeigt sich »schockiert« von Trump”, Der Spiegel, 21 Şubat 2025.