Koronavirüsle birlikte kullanmaya başladığımız terimler
UHA HABER / Koronavirüsle birlikte adını çoğu kişinin belki de ilk defa duyduğu terimlerle tanıştık. Bilim insanlarının açıklamalarıyla aşina olunan bu terimler, günlük sohbetlerde bile kullanılır hale geldi.
Sosyal mesafe, antikor, filyasyon, mutasyon… COVID-19, konuşma dilimizi de etkiledi. Bilim insanlarının açıklamalarını can kulağıyla dinleyenler, koronavirüsle birlikte hayatımıza giren bu kelimeleri sıkça kullanmaya başladı. Yediden yetmişe sohbetlerin ana konusu haline geldi. Günlük sohbetlere bile giren bu kavramların en fazla kullanılanlarını derledik.
[Fotoğraf:Getty Images]
Antikor: İnsan vücuduna giren virüs, parazit ve bakteri gibi antijenlere yanıt olarak, bağışıklık sistemi tarafından üretilen maddeye verilen ad.
PCR: COVID-19’u saptamak için burnun arkasından ve boğazdan alınan sürüntülerle yapılan test.
[Fotoğraf: AA]
Mutasyon: Organizmanın ya da virüsün genetik yapısında meydana gelen kalıcı değişiklik.
Entübasyon: Solunum yetmezliği çeken hastalara destek sağlamak için nefes borusuna tüp takılması işlemi.
[Fotoğraf: AA]
Filyasyon: Vakalar ve temaslıları tespit etmeye yönelik olarak yapılan çalışma.
Asemptomatik: Hastalığa neden olan virüs ya da mikrobun vücutta taşınmasına rağmen herhangi bir belirti gösterilmemesi durumu.
Süper taşıyıcı: Hastalığı, duyarlı kişilere beklenenden daha fazla bulaştıran kişilere verilen isim.
Pandemi: Bir hastalığın dünya genelini etkileyecek kadar geniş bir alana yayılması.
[Fotoğraf: AA]
HES kodu: Kontrollü sosyal hayat kapsamında, kişilerin COVID-19 hastalığı açısından herhangi bir risk taşıyıp taşımadığını gösteren kod.
Pik: Vaka sayısının en yüksek değere ulaştığı nokta ya da gün.
Sürü bağışıklığı: Toplumun büyük kesiminin hastalığa karşı bağışıklık geliştirmesi.
Temaslı kişi: Enfeksiyon ya da virüs taşıyanlarla ilişki kuran kişi.
Ventilatör: Solunum sıkıntısı çeken hastaların nefes alıp vermesini yapay olarak gerçekleştiren cihaz.
[Fotoğraf: Getty Images]
Karantina: Bulaşıcı hastalık nedeniyle kişilerin gönüllü ya da zorunlu olarak belli bir yerde tutulması.
Kuluçka süresi: Virüs, bakteri ya da enfeksiyonların vücuda girişiyle başlayan ve ilk belirtilerin görülmesine kadar devam eden süreç.
Semptom: Hastalığı işaret eden belirtiler.
[Fotoğraf: AA]
Sosyal mesafe: Hastalığın bulaşma riskine karşı başka kişilerden belirli bir uzaklıkta durularak fiziksel teması azaltma durumu.
Enfekte kişi: Virüs ya da enfeksiyonun bulaştığı kişileri tarif etmek için kullanılan terim.
Damlacık yoluyla bulaşma: Hastalığın öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında ortaya çıkan organizmalarla başkalarına bulaştırılması yöntemi.
[UHA Haber Ajansı, 11 Mart 2021]