ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:56 Trabzonspor U19 UEFA Gençlik Ligi’nde yarı finalde
00:31 Bahçeli’den sokak çağrılarına tepki: Şuursuzluk ve sorumsuzluk
00:28 ‘Temiz Yerel Yönetim’ Vaadine Ne Oldu?
00:21 Dışişleri Bakanı Fidan, bugün Fransa’ya gerçekleştireceği resmi ziyaret kapsamında, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile bir araya gelecek…
00:15 Fahrettin Altun: Siyasi rekabet, ilke ve vizyonla yapılır; tehdit ve sindirme ile değil
00:10 Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Aydın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “boykot” çağrısına tepki gösterdi…
00:06 CHP Neden Boykot Çağrısı Yaptı?
00:03 Ömer Çelik: Özgür Özel’in geldiği nokta Türkiye’yi topyekun tehdit etmektir
00:02 Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan flaş adaylık açıklaması!…
22:26 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günü vefat eden AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Üyesi ve eski Ulaşlı Belediye Başkanı Burhan Abiş’in cenaze törenine katıldı…
21:10 Acıların gölgesinde bir Ramazan Bayramı daha
18:55 Fidan’ın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Stratejik Otonomisi
18:41 Sokak Siyasetinden Geriye Ne Kalır?
17:34 Adalet Bakanı Tunç, Silivri’de işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddialara yanıt verdi…
13:26 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:58 Kocaelispor Sakarya’yı eli boş gönderdi!…
10:17 “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi
09:51 Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıkıyor
09:44 SAHA İstanbul bülteni!…
09:26 Irak ile Kuzey Irak Arasında Türkiye’ye Petrol İhracatı Gerilimi Çözülecek Mi?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kasırgalar Ekim Sürprizi Sayılır mı?

Kasırgalar Ekim Sürprizi Sayılır mı?
14 Ekim 2024
8
A+
A-

Amerikan halkı, seçime haftalar ve günler kala yaşanan büyük olayların siyasi yarışın seyrini veya en azından havasını değiştirmesine yabancı değil.

Kadir ÜSTÜN, SETA Washington D.C. Koordinatörü

Amerikan kanunlarına göre seçimlerin “Kasım ayının ilk pazartesisini takip eden salı günü’” yapılması, seçime az süre kala gerçekleşen kritik gelişmelerin potansiyel siyasi sonuçları ‘’Ekim sürprizi’’ olarak tanımlanır. Amerikan halkı, seçime haftalar ve günler kala yaşanan büyük olayların siyasi yarışın seyrini veya en azından havasını değiştirmesine yabancı değil. Bu tür gelişmeler ulusal güvenliği ilgilendiren savaş ve barış meselelerinden, adayların özel hayatına ilişkin skandallara kadar geniş bir yelpazede gerçekleşebiliyor. Kampanya ekipleri de ellerinde rakipleriyle ilgili çarpıcı bilgiler varsa bunları kamuoyuna açıklamayı veya basına sızdırmayı rakibin belini doğrultacak vaktinin kalmayacağı Ekim ayına saklamayı tercih edebiliyor. Son günlerde Amerikan iç siyasi gündeminin kasırga sezonuna odaklanması, doğal afetlerin de Ekim sürprizi olarak etki yapabileceğini hatırlatıyor.

Doğal Afet Siyaseti

Ekim sürprizi yapabilecek gelişmeler arasında sonbahar başındaki kasırga sezonunun ürettiği büyük fırtınaların yaratacağı yıkım ve bunun siyasi maliyeti yer alıyor. Çarşamba günü itibariyle Florida’ya ulaşan Milton ve onun hemen öncesindeki Helene kasırgalarının yarattığı siyasi tartışmalara baktığımızda, doğal afetlerin Ekim sürprizi yaratma potansiyelinin hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar tarafından ciddiye alındığı görülüyor. Kasırgalardan etkilenen eyaletlerin kendi kaynaklarının yeterli olmaması, büyük fırtınalarda federal devletin Federal Acil Durum Yönetim Kurumu (FEMA) üzerinden oynayacağı rolü kritik hale getiriyor. Başkan Biden’ın Helene kasırgasının yıkımının yaraları henüz sarılmamışken gelen Milton kasırgası öncesinde acil durum ilan ederek kaynakları seferber etmesi bunun bir örneği olarak öne çıkıyor.

Başkan adayı Trump’ın federal hükümetin çabalarının yetersiz olduğu eleştirisine ilaveten FEMA yardımlarıyla ilgili farklı komplo teorileri ortaya atması kasırgaları Ekim sürprizine çevirmeye çalıştığını gösteriyor. Biden’ın devletin fırtınalardan etkilenen bölgelerde evlere el koyacağı, FEMA’nın yardımının bir defalık 750 dolarla sınırlı kalacağı ve kaynakların göçmenlere yönlendirildiği gibi iddialara özellikle cevap vermesi dezenformasyon çabalarının etkili olduğuna işaret ediyor.

Bazı Cumhuriyetçi siyasetçilerin Demokratların hava olaylarını kontrol ettiği ve fırtınaları Cumhuriyetçi seçmenlerin yaşadığı bölgelere yönlendirdiği gibi fantastik iddialarının dahi alıcısı olduğu anlaşılıyor. Biden’ın Florida valisi Ron DeSantis ve yerel yöneticilerle koordinasyon halinde olduğunu üzerine basa basa söylemesi de Demokratların Cumhuriyetçi bölgelere yardım göndermeyeceği algısını kırmaya matuf görünüyor.

Seçimlere bir ay kala yaşanan bu tartışmalar, her iki tarafın da kasırgaların etkisini lehine çevirmeye çalıştığına işaret ediyor. Cumhuriyetçiler iktidarın yardımda ayrımcılık yaptığını iddia ederken Demokratlar da devletin bütün kaynaklarını seferber ettiklerini göstermeye çalışıyor. Fırtınaların yıkıcı etkisine verilecek güçlü cevabın seçimlere pozitif etki yapabildiğinin örnekleri mevcut. Obama’nın 2012 seçimleri öncesinde Sandy kasırgasında gösterdiği performansın seçimlere yansıması pozitif Ekim sürprizlerine örnek verilebilir. Obama, dönemin New Jersey valisi Cumhuriyetçi Chris Christie’yle dostane resimler vererek federal devletin kasırganın etkileriyle yakından ilgilendiği mesajını vermişti. Obama selefi George W. Bush’un 2005’teki Katrina kasırgasına cevap vermekte geç kalmasının ve hafızalardan silinmeyen felaket görüntülerinin tekrarını yaşamamak için çalışmış ve büyük oranda başarılı olmuştu.

2016’daki Çifte Sürpriz

Ekim sürprizlerinin yakın dönemde seçim sonucuna etki eden en önemli iki örneği 2016 kampanya döneminde yaşanmıştı. Trump’ın basına sızdırılan ve 7 Ekim’de yayınlanan ‘’Access Hollywood’’ tapelerinde kadınlarla ilgili söylediği sözlerin kampanyasının sonunu getirdiği düşünülmüştü. Kadınların cinselliğiyle ilgili son derece grafik sözleri zaten birçok çalkantıya maruz kalan Trump kampanyasını derinden sarsmıştı. Ağustos ayında kampanya menajerini değiştirmek zorunda kalan Trump’ın seçilme şansına nokta koyduğu düşünülen tapelerin etkisi büyük olmuştu. Ancak rakibi Clinton’ın daha büyük bir Ekim sürpriziyle karşılaşması, Trump kampanyasının dirilmesini sağladı.

Seçim kampanyası döneminde ‘’Clinton’ın e-mailleri’’ meselesi Trump’ın en etkin kullandığı siyasi silahlardan birine dönüşmüştü. Clinton’ın Dışişleri Bakanı olduğu dönemde bakanlığın e-mail sistemi dışında kendi evine bir server kurdurarak e-maillerini devletin güvenli sisteminin dışına taşıdığı ortaya çıkmıştı. İçinde devletin gizli meselelerini de içeren maillerin binlercesini kişisel özel mesaj olduğu için sildiği ortaya çıkan Clinton, yoğun Kongre soruşturmalarına muhatap olmuştu. Soruşturmalardan ciddi bir sonuç çıkmamış ve konunun yatıştığı düşünüldüğü sırada, dönemin FBI Direktörü James Comey 26 Ekim’de federal soruşturmanın hala devam ettiğini açıklayarak Clinton kampanyasına darbe niteliğinde bir Ekim sürprizi yapmıştı.

Bu seçim döneminde is kasırgaların hem bir kısım mağdurların sandık başına gitmesini engelleyerek hem de siyasi kutuplaşmanın etkisini de artırarak Ekim sürprizi yapması mümkün. Ancak önümüzdeki haftalarda İsrail’in İran’a saldırısı gibi yeni sürprizlerin seçim gündemini değiştirmesi ve yeni bir Ekim sürprizi yapması da ihtimaller arasında. Yarış daha da kızıştıkça herkes elindeki son kozları oynamak zorunda kalacak ve farklı skandallar da gündeme gelebilir. Ekim daha bitmedi, yeni sürprizlere hazırlıklı olmak gerekiyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.