İyi Parti’de milliyetçiliğin tasfiyesi devam ediyor
Son günlerde gündem dış politika odaklı olduğundan içeriye pek bakamadık. Bu esnada Millet İttifakı kendi dünyası içinde çeşitli tasfiye ve dizayn çabalarına girişmiş. Mesela İmamoğlu’na sonunda, kerhen de olsa “Kılıçdaroğlu CHP’nin adayıdır” dedirttiler. Bu esnada İyi Parti’nin içinde de çeşitli tasfiye ve rotasyonlar yaşanıyordu.
Prof. Dr. Hasan B. YALÇIN & İstanbul Ticaret Üniversitesi
Partinin milliyetçi geçmişiyle tanınan üç beş isminden ikisi, Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu, pek de şık olmayan bir usulle tenzili rütbeye uğradılar. Koray Aydın Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’ndan alındı. Yavuz Ağıralioğlu ise Başkanlık Divanı’ndan tamamen düştü.
İyi Parti’den gelen açıklamalara bakıyorum da bunları sıradan görev değişikliği gibi sunmaya çalışmalarını anlayamıyorum. Tabii ki bu değişimlerin siyasi bir anlamı var. Çünkü bunlar sıradan değişimler değil. Parti kimliğini ilgilendiren sistematik bir dizayn var ortada.
İyi Parti, MHP’den koparken veya kopartılırken teşkilatlanmasını milliyetçiler üzerine kurarak yürüdü. Bu teşkilatın orasına burasına yeni isimler konduruldu, ama teşkilat yapısı baştan itibaren milliyetçilik ekseninde şekillendi. Sanırım zor işi milliyetçiler yaptı. Parti ortaya çıktı. Şimdi de kenara itilmeleri gerekiyor.
Dikkat ederseniz bir sistematik içinde ilerliyor bu dizayn süreci. Daha önce de milliyetçi olarak bilinen Ümit Özdağ gibi isimler tasfiye edilmişti. Mesela, Buğra Kavuncu ile Ümit Özdağ arasındaki çarpışmadan Ümit Özdağ kaybederek ayrılmıştı.
Aslında tek başına Yavuz Ağıralioğlu’nun başına gelenler bile süreci anlamak için yeterli. Yavuz Bey, Meclis Başkanvekilliği’nden Parti Sözcülüğü’ne, oradan da Yurtdışı Türklerle İlgili Başkan Yardımcılığı’na kadar adım adım düşürülmüştü. Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. En son Başkanlık Divanı’ndan da çıkartıldı. Sizce bu süreç bir tesadüften ibaret olabilir mi?
Teşkilat üzerinde daha fazla etkiye sahip olan Koray Aydın ise pasif bir göreve çekilmiş. Bir sonraki adımda daha da zayıflatılacağı ve son adımda tamamen devre dışı bırakılacağı bir süreç onun için de başlamış. Alıştıra alıştıra…
İlginç biçimde bu tür işleri bir de milliyetçi isimlere savundurtuyorlar. Birkaç gündür parti adına Müsavat Dervişoğlu açıklama yapıyor. “Tasfiye yok. Basit bir değişim. Performans kriterlerine göre değerlendirme yapıldı” cinsinden daha da rencide açıklamalar yapıyor. Bir siyasetçiye “siyaseten anlaşamadık” dersiniz eyvallah da “performansı düşük” derseniz, “işe yaramıyordu” demiş olursunuz.
Ama dediğim gibi, İyi Parti milliyetçiliği önce bir makyaj ve altyapı malzemesi olarak kullandı, şimdi de tasfiye ediyor. Ümit Özdağ ve diğerleri giderken muhtemelen partisini savunan Yavuz Bey şimdi sıranın kendine geldiğini anlamıştır. Koray Aydın henüz anlamadıysa yakında o da anlayacaktır. Sonra sıra diğer milliyetçilere gelecektir. O yüzden partide son kalan milliyetçilere uyarımdır. Şimdilik sıra size gelmedi diye partideki konumunuza bu kadar yapışıp milliyetçi arkadaşlarınızı harcamayın. Yarın sıra size gelince birbirinizin yüzüne bakacaksınız. Parti fani, milliyetçilik baki.