Yazar Taha AKYOL yazısında, CHP ile DEVA ve Gelecek Partilerinin muhalefet kompleksine kapılmadan evet oyu verdiklerine hatırlatarak, “CHP’lilerin büyük çoğunluğu oylamaya katılmamış. ‘Emperyalizme karşı’ oldukları için mi?! Şaka bir yana, bu olaylara somut ve kapsamlı bakmak lazım. İsveç’in NATO üyeliğini kalıcı şekilde engellemek Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmazdı, üzerimize farklı tepkiler çekerdi…” diyor
Gazeteci – Yazar Taha AKYOL
Şimdi, terör konusunda İsveç’in bazı adımlar attığını ifade eden AKYOL, Terör kavramını Batı hukukunun daha dar tanımladığının da bir gerçek olduğunu ve ayrıca, 20 milyar dolar vererek F-16 uçaklarını almamızın kolaylaştığı gibi İsveç ve Kanada’nın Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunun kalkması için de sürecin başlamış bulunduğunun altını çiziyor.
Taha AKYOL, “Tabii F-16’lar, Kongre’nin engellememesine bağlı… Bu noktada Yahudi lobisi önem kazanıyor” diyor.
KULVAR DEĞİŞMESİ
“Evvela Türkiye’nin, parasını vererek ortağı olduğu F-35 projesinden S-400’ler yüzünden dışlandığını hatırlamalıyız…” diyen Yazar Taha AKYOL yazısında, şunları aktarıyor:
“Her devirde ABD ve Avrupa ile sorunlarımız olurda ama daima Türkiye’yi destekleyen hükümetler, senatör ve milletvekilleri, gazeteciler, akademisyenler de olurdu. Soykırım tasarılarının bunlar tarafından engellendiğini, 15 Aralık 2004’te Avrupa Parlamentosu’nda Türk bayraklarıyla birlikte “evet” oylarının yükseldiğini de hatırlamalıyız”.
Türkiye’nin Batı’daki bu desteklerini kaybettiğini yazan AKYOL, İlişkiler, müttefiklik ve ortak siyasi değerlerin sağladığı sıcaklıktan uzak, sadece al-ver hesabıyla yürüyor. Bunun bir sebebi Batı’da yükselen aşırı sağdır… Diğeri Ak Parti iktidarının 2011’den itibaren yavaş yavaş kulvar değiştirmesidir” diyor.
EY… POLİTİKASI
2011’den itibaren, özellikle CB sisteminde, “Ey…” hitaplarıyla, “Osmanlı tokadı” veya “bunlar Haçlı İttifakı” yahut Araplarla “topunuz bir Türkiye etmezsiniz” söylemiyle, “7 düvel” hamasetiyle seçim meydanlarında alkış ve oy alındığını aktaran Yazar Taha AKYOL yazısında, İç politikadaki “Lozan’ı bize zafer diye yutturdular” türü söylemlerin de böyle…olduğunu yazdı.
KARAR Gazetesi köşe yazarı Taha AKYOL, örnekler de vererek şöyle devam ediyor:
“Örnek olay, S-400’lerdir. 2.5 milyar dolar verdik. İmzalar Eylül 2017’de atıldı. Erdoğan, “S-400’ler 2021 Nisanından itibaren faal hale gelecek” diye açıklama yaptı. (AA, 5 Mart 2020)
Hâlâ paketleri bile açılmadı!.. Ukrayna savaşında S-400’lerin bir işe yaramadığı da görüldü.
Ama bize çok şey kaybettirdi: F-35’leri kaybettirdi, “eksen kayması” görüntüsünü pekiştirdi, Türkiye’nin Batı’daki geleneksel dostlarını uzaklaştırdı. Bütün tarihimizde Araplarla en kavgalı olduğumuz dönemi yaşadık…
Şimdi para getirmek için de olsa iyileştirmeye çalışıyorlar.
İsveç’in üyeliğini onaylamak, F-16’lar gibi beklenen somut çıkardan başka, bu genel tabloda bir iyileşme adımıdır, “NATO üyeliği” fikrinin teyididir. Meclis’te “evet” diyenler doğru oy verdiler.”
MONTRÖ’YÜ ANLAMAK
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wallander’ın, Türkiye’nin Mortrö uygulamasından bahsederken “Türkiye dahil Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerle çatışmadan uzaklaşmak için birlikte çalışabiliriz” sözlerinin Montrö’de değişiklik girişimi gibi algılandığını ifade eden AKYOL, ve haklı olarak Türkiye’nin tepkisini çektiğini belirtti.
Yazarı Taha AKYOL, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in açıklamasındaki “Montrö hükümlerini değiştirmeye yönelik her türlü girişim, uluslararası hukuka aykırı ve kabul edilemezdir” cümlesinini de özelikle önemli olduğuna dikkat çekiyor.
“Türkiye Lozan’da, Rusların önerdiği “Boğazları kilitleyip anahtarını Türklere vermek” teklifini neden kabul etmedi de İngilizlerin, belli düzen içinde “açık su yolu teklifini” kabul etti? İşte bu sebepten; uluslararası güvence kazanmak için!” diye yazan AKYOL, bunun ne kadar doğru olduğunu iktidar politikacılarının, Meclis’teki Lozan görüşmelerinde denizci Rauf (Orbay) Bey’in ve yine denizci şehit Ali Şükrü Bey’in konuşmasını okuyarak öğrenebileceklerini aktarıyor.
KARAR Gazetesi köşe yazarı Taha AKYOL, kaleme aldığı “İsveç ve Montrö” başlıklı yazısını şu sözlerle noktalıyor:
Montrö, hem Boğazlara Türk askerini yerleştirdi hem geçiş kurallarını belirleyerek uluslararası hukuk kuralı haline getirdi. Şüphesiz Kemalist diplomasinin bir başarısıdır
Bugün kim zorlamaya kalkarsa “Montrö kuralları var” diyoruz.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Montrö Türkiye’ye ne kazandırdı ne kaybettirdi, düşündünüz mü?” diye sormuştu. (6 Nisan 2021)
Cevabı bu: Doksan yıldır, Stalin dahil, her türlü baskıya karşı Türkiye’nin elinde güçlü bir kalkandır Montrö.
Kanal İstanbul, eğer yapılırsa, bu kalkanı bir kenara iterek Türkiye’yi tehditlere maruz bırakır.”
***
Taha Akyol Kimdir ?
Taha Akyol, Abhaz asıllı Türk Gazeteci ve yazar.
1946 yılında Yozgat’ta doğdu. Babası Mustafa, annesi Fatma Akyol’dur. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimini Yozgat’ta tamamladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Yazarlık mesleğine 1977 yılında Her gün gazetesinde başladı. 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde Milliyetçi Hareket Partisi yönetiminde bulundu. Darbe sonrasında tutuklandı ve uzunca bir süre Mamak Cezaevi’nde yattı. Askeri mahkemede yargılandı ve beraat etti. Yankı dergisinde, Tercüman, Meydan ve Milliyet gazetelerinde çalıştı.
80’li yılların ortalarından itibaren Türk milliyetçisi çizgiden uzaklaşarak muhafazakar-liberalizme yöneldi. Siyasi ve iktisadi olarak kendisi tam bir klasik liberal iken, kültür ve dış politika alanında sağ-kanat yaklaşımı benimsemektedir. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi olan Akyol hâlen CNN Türk program yapımcısı ve Karar gazetesi’nde yazar olarak çalışmaktadır. Taha Akyol evli ve iki çocuk babasıdır. Gazeteci ve yazar Mustafa Akyol’un babasıdır.
Eserleri
Atatürk’ün İhtilal Hukuku / 2012
Demokrasiden Darbeye Babam Adnan Menderes / 2011
Ortak Acı 1915 Türkler ve Ermeniler / 2009
Ama Hangi Atatürk / Ocak 2008 / 3. baskı Mart 2008
Medine’den Lozan’a / Kasım 2004
Kitaplar Arasında / Haziran 2002 / 2. baskı Aralık 2005
Hariciler ve Hizbullah, İslam Toplumlarında Terörün Kökleri / Mart 2000 / 3. baskı Nisan 2000
Mezhep ve Devlet, Osmanlı’da ve İran’da / Ocak 1999 / 7. baskı Kasım 2006
Hayat Yolunda, Gençler İçin Anılar ve Öneriler / Kasım 1997 / 8. baskı Ekim 2007
Bilim ve Yanılgı / 1997 / 5. baskı Aralık 2005
1980’lerde Türkiye
Azerbaycan, Sovyetler ve Ötesi
Bilim ve Yanılgı
Haricîlik ve Şia
Hayat Yolunda
Lenin’siz Komünizm
Politikada Şiddet
Sovyet Rus Stratejisi ve Türkiye (2 cilt)
Tarihten Geleceğe
Osmanlı Mirasından Cumhuriyet Türkiyesi’ne
Ödülleri
Prof. Dr. Mehmet Kaplan Sosyal Bilimler Lisesi Yılın Gazetecisi Ödülü (2007)