İstenmeyen adamlar belli oldu “Biden ve dostları”

İSTANBUL-UHA HABER / İstanbul Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray GÜÇLÜER, “Zaman zaman duyardık “Persona non grata” diye ve bunun diplomaside istenmeyen adam anlamına geldiğini az çok bilirdik. Ancak ilk defa dünya bu kavramı iliklerine kadar bu kadar yakından hissetti. İçinde küçük ülkelerinde bulunduğu on büyükelçinin Türkiye’de yargılanmakta olan birini hemen bırakın diyerek parmak sallamasına karşı, Türkiye’nin söz konusu elçilere çıkış kapısının gösterilmesi, bir anda dengeleri değiştirdi. Bir Türk atasözü vardır bilirsiniz “Zor Oyunu Bozar” diye işte tam da öyle bir şey oldu. Aslında kadim kültürümüzde bir söz daha vardır Dinsizin hakkından… diye başlayan belki biraz da öyle bir şeye benzetme yapabiliriz” dedi.
Dr. Eray GÜÇLÜER, sonuçta Türkiye’ye yönelik top yekûn ve organize planın geri teptiğini belirterek, burada C.B.Erdoğan’ın lider olarak dik durmasının, Türkiye’nin kararlılığı ve toplumsal desteğin siyasi iradenin yanında yer almasının, dünya diplomasi tarihinde şuana kadar görülmemiş bir diplomatik başarının gerçekleşmesini sağladıdığını ve Liderinden en alt kademedeki personeline kadar emeği geçen herkesin milletimizin teveccühünü bir kez daha kazandığının altını çizdi.
“Sizi istenmeyen adam ilan eder ülkelerinize göndeririz söyleminin sadece basit bir tehdit veya blöf olmadığını çok iyi bilen ABD ve Avrupa ülkeleri, 1961 tarihli Viyana Sözleşmesi üzerinden adeta özür dilediler” diyen Dr. Eray GÜÇLÜER, “Biz sizin iç işlerinize karışmıyoruz bizi yanlış anladınız dediler. Ve bunu pazartesi günü kabine toplantısının başlamasından yarım saat sonra yaptılar. Son ana kadar beklediler. Acaba Türkiye gerim adım atar mı? Acaba Türkiye’deki aparatları harekete geçip ülkemizi ve hükümeti zor durumda bırakacak herhangi bir kargaşa çıkarabilirler mi diye ama olmadı. Ne dolar operasyonları ne içerideki manüplatif söylemler ne de başka bir şey bu on ülkenin Türkiye’ye geri adım attırmasına yetmedi. Türkiye’nin bu konuda asla geri adım atmayacağı belliydi aslında ama emperyalistlerin umudu son saate kadar devam etti. Öyle ki eğer yarım saat daha geç kalsalar kabineden bu on elçi için istenmeyen adam kararı çıkacaktı. Dolayısıyla zamanlamayı tutturdular” şeklinde ifade etti.
“Şimdi neler olacak biraz da buna değineyim” diyen Dr. Eray GÜÇLÜER, şunları söyledi:
“Öncelikle bir daha Türkiye’nin iç işlerine karışmak yönünde bir harekette bulunmak isteyen olursa on kat daha fazla düşünmek zorunda kalacak. Yani bu güne kadar bize şu veya bu şekilde dayatmalarda bulunanlar, üstenci bakışla Türkiye’ye tepeden bakmaya çalışanlar bundan sonra çok daha dikkatli davranacaklar. Çok uzun zamandır süren ABD dâhil Batı’nın eski Türkiye algısı büyük ölçüde yıkılmış oldu. Artık Türkiye her zamankinden daha bağımsız her zamankinden daha eşit oldu. Daha da eşit olacağımızdan eminim. Buna bağlı olarak Türkiye ile ABD ve Batı arasında bundan sonra yeni bir ilişki biçimi gelişecektir diye tahmin ediyorum. Bunun Ege’de, Akdeniz’de, Kafkaslarda, Afrika’da ve daha pek çok yerde, kısacası Türkiye’nin kadim medeni sınırlarının geçtiği her yerde etkisini görebiliriz. Dışarıdan içimize müdahale edilmesinin önlenmesi, çok yönlü gelişmemizin de önünü açacaktır”.
Dr. Eray GÜÇLÜER, diğer önemli hususun da bu güne kadar bize karşı kullanılan Aşırı sol terör örgütleri, PKK/PYD ve FETÖ gibi terör aparatlarının daha da minimize olmalarının, adeta kullanışsız çöp poşetleri hale gelmelerinin de son derece muhtemel göründüğünü belirterek, “Tabi bu arada sadece bu on ülke değil diğerlerinin de bu terör aparatlarına verdikleri sözler ve vadettikleri şeylerin olamayacağının anlaşılması, sonuçta emperyalist sömürgecilerle kuklalarının arasını açmakta, bize karşı oluşturulmaya çalışılan diasporaların yönlerini değiştirmeye zorlamak” olduğunu açıkladı.
“Son olarak dışarıdaki emperyalist ülkelerin Türkiye’deki uzantılarını milletimizin çok daha iyi görebilme fırsatı doğmuştur” diye konuşan Dr. Eray GÜÇLÜER, bu olayların bu günkü Türkiye’yi eski Türkiye’ye geri götürme amacı olanlarla yeni ve büyük Türkiye ideali peşinde koşanları birbirinden ayırmada adeta turnusol kağıdı işlevi gördüğünün altını çizdi.
Dr. Eray GÜÇLÜER, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Özellikle 2023 seçimleri yaklaştıkça her gün yeni provakasyonlara şahit olduğumuz bir süreçte sanırım artık ülkemizin birlik ve beraberliğini hedef alan, muktedir siyasi istikrarın yerine ABD başkanının dostlarını getirmeye çalışan algı operasyonları üzerinde de bu olayın etkileri olacaktır. Ülkemizde milli meseleleri siyaset üstü görebilenlerin çoğalması dileğiyle”.
HABER : Ataner YÜCE
[UHA Haber Ajansı, 28 Ekim 2021]