İsrailli generaller ve siyasetçiler ‘aç bırakma politikasından’ vazgeçilmemesi çağrısında bulundu
* İsrailliler, hükümetlerinin Gazze Şeridi’ne insani yardım konusunda kafasının karışık olduğunu ve çelişkilerle dolu bir politika yürüttüğünü düşünüyor.
* Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e göre, hükümet içinden ve dışından aşırı sağcılar, bazılarının bir savaş silahı olarak gördüğü ‘aç bırakma politikasından’ vazgeçilmemesi çağrısında bulunuyor.
* Ayrıca yardımların ‘Hamas’ın eline geçme’ ihtimali nedeniyle engellenmesi gerektiği konuşuluyor.
UHA / İnternational News Agency
UHA Haber’in Şarkul Avsat’a dayandırdığı haberine göre, Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Eliezer Merom da yardımların ulaştırılması için ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından inşa edilen ve geçtiğimiz günlerde faaliyete geçen özel bir iskele kurulması fikrini eleştirdi.
Merom, donanmadaki 30 yıllık deneyimi sayesinde bu iskelenin, İsrail’in Ras en-Nakura’dan Refah’a kadar İsrail’in karşısındaki denizlerin yanı sıra Kızıldeniz ve Ölüdeniz üzerinde kontrol sağlama politikasının bir parçası olarak 2010 yılından bu yana uygulanan ‘Gazze Şeridi ablukasını kırmak gibi kötü niyetli bir amacı’ olduğunu söyledi.
Refah’tan çekilen bir fotoğrafta, 17 Mart pazar günü Han Yunus şehrinde dumanların yükseldiği görülüyor. (AFP)
Merom dün (pazar) bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, söz konusu iskeleyi İsrail’in stratejik ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak gördüğünü ifade etti. İsrail’in bu yardımı izleyebileceğinden ve deniz yolunu güvence altına alabileceğinden bahsetmenin yanlış ve profesyonellikten uzak olduğunu vurgulayan Meron, “İsrail böyle bir koruma sağlayamaz. Küçük tekneler aracılığıyla yolu ihlal etmek mümkün” ifadelerini kullandı.
Merom “Hamas şu anda Gazze’ye giren yardımın yüzde 70’ini kontrol ediyor. Dolayısıyla ordunun Hamas’ı yok etmek için elde ettiği, asker ve subaylarının kanla ödediği askeri başarılar, kuşatmayı kırma ve yardım sağlama kararıyla kayboluyor” dedi.
Artan zorluklar
Netanyahu’nun ofisi, Gazze Şeridi’nde insani yardım dağıtımının karşılaştığı artan zorluklarla başa çıkmak için ofise özel bir yetkili atamasının planlandığını ve bu yetkilinin operasyonları yönetmek için doğrudan Netanyahu’nun gözetimi altında çalışacağını duyurdu. Siyasi kaynaklar bu hamlenin Gazze’de bir sivil felaket yaşanmasından endişe duyan Batılı ülkelerden, özellikle de geçtiğimiz hafta güçlü endişe işaretleri veren ABD’den gelen baskı ve uluslararası eleştirilerin artmasının ardından geldiğini belirttiler.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (sağda) ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich (solda) (Smotrich’in X platformundaki hesabı)
İsrail ayrıca, Almanya, Fransa, ABD, Fas, Ürdün ve BAE gibi birden fazla tarafın yardımları bırakmasından kaynaklanan kaos nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıya olduğu bir dönemde, yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırarak uluslararası imajını iyileştirmeye çalışıyor.
Netanyahu’nun çelişkileri
Kaynaklar, Netanyahu’nun Savunma Bakanı Yoav Gallant, Savaş Kabinesi üyeleri Benny Gantz ve Gadi Eisenkot ile ordu komutanlarının Gazze Şeridi’ne yardım dağıtımında Filistin Yönetimi ve El Fetih üyelerinin de yer almasını isteyen baskılarına karşı koymak için bu yola başvurduğunu, ancak Netanyahu’nun bu fikre şiddetle karşı çıktığını söyledi.
Yedioth Ahronoth gazetesi, Netanyahu’nun Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’i, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) alternatif olarak, uluslararası iş birliği yoluyla yardımlarla baş etme çözümlerini aramak üzere görevlendirdiğini bildirdi.
Gazze’deki UNRWA merkezinin önünde gıda yardımı taşıyan çocuklar (AFP)
Netanyahu bu alanda sürekli çelişkili pozisyonlar alıyor. Bir yandan ordunun planlarını onaylıyor, diğer yandan tavsiyelerini reddediyor. Ayrıca aşırı sağdaki müttefiklerinin yanı sıra Amerikan ve uluslararası baskılara boyun eğiyor. Örneğin yardım konvoylarının Gazze’ye girmesine izin veriyor ama aynı zamanda ordunun yardım tırlarına akın eden aç ve susuz halka ateş açma uygulamasını savunuyor. Filistin raporlarına göre ‘un şehitleri’ olarak adlandırılan olayda 440 kişi öldü.
Yetersiz yardımlar
Ramallah’taki Filistin Hükümeti Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, Gazze Şeridi’ndeki halka yardım ulaştırmak için gösterilen tüm çabaları memnuniyetle karşıladı. Dışişleri Bakanlığı dün (pazar) yaptığı açıklamada, gelen yardımın bölgedeki Filistinli sivillerin su, ilaç, sağlık merkezleri ve elektrik gibi temel insani ihtiyaçlarının yanı sıra kapsamlı ve sürdürülebilir yardıma olan ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını vurguladı.
Dışişleri Bakanlığı tüm geçişlerin açılması ve kara, deniz ve hava yoluyla yardım akışının devam etmesi çağrısında bulundu. Ayrıca ‘özellikle de vatandaşlar un ve diğer gıda maddelerinin bedelini canlarıyla ödedikleri için, yardım girişinin savaşı uzatmak ve Filistin halkının imhası ve yerinden edilmesi olaylarını tamamlamak amacıyla İsrail’in herhangi bir istismarına maruz kalmaması için’ devam eden yardım kampanyalarının derhal ateşkese yol açacak gerçek bir uluslararası çabaya bağlanması gerektiği belirtildi.
Bakanlık, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin acil bir ateşkes için bağlayıcı bir BM kararını kabul edecek kadar cesur davranmasının önemini vurguladı. İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyinde bir iç kaos durumu yaratarak vatandaşları buradan kaçmaya zorlama planlarına ve Gazze Şeridi’nde güvenli bir yer olmadığı için bombardıman ve ölüm çemberinde sürekli yer değiştirmeler nedeniyle küçük bir coğrafi alana sıkışan 1,5 milyondan fazla Filistinlinin yaşamına yönelik feci riskler nedeniyle Refah kentindeki saldırganlığını genişletme hazırlıklarına karşı uyarıda bulundu. (Şarkul Avsat)