İsrail Başbakanı Netanyahu Almanya’da tutuklanır mı?
UCM Başsavcısı Khan’ın İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında talep ettiği tutuklama emri, devlet aklı ile uluslararası hukuk arasında sıkışan Almanya’da hararetli tartışmalara yol açtı.
UHA / İnternational News Agency
UHA Haber’in Almanya Temsilcisi Gazeteci Tuba Nur TÜRKELİ, “İsrail Başbakanı Netanyahu Almanya’da tutuklanır mı?” başlıklı haberi Deutsche Welle’den aktardı:
“Oysa bunlar, Alman hükümetinin aslında ne pahasına olursa olsun kaçınmak istediği manşetlerdi.
Merz’e göre bu bir skandal
Peki bu akıl alır bir şey mi? “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin” (UCM) Başbakan Benyamin Netanyahu hakkında tutuklama kararı çıkarması halinde Almanya’nın İsrail devletinin siyasi liderini tutuklayacağı, hatta iade edeceği düşünülebilir mi?
Ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) lideri Friedrich Merz’e göre bunu düşünmek bile saçmalık. Merz, Bild gazetesine “Federal Hükümet’in sessizliği ve hükümet sözcüsünün Netanyahu’nun Alman topraklarında tutuklanabileceği yönündeki iması artık gerçekten bir skandala dönüşmekte” açıklamasını yaptı.
Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama talebi
Peki ne yaşanmıştı? Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, Pazartesi günü Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın yanı sıra Filistin örgütü Hamas’ın üç lideri hakkında insanlığa karşı işlenen suç ve savaş suçu suçlamalarıyla tutuklama emri çıkartılmasını talep etmişti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Netanyahu’yu Gazze’de insanların açlık çekmesine yol açmakla suçluyor. Fotoğraf: dpa/picture alliance
Nedeni, İsrail’in geçen yıl 7 Ekim’de Hamas’ın terör saldırısına askeri olarak karşılık vermesinden bu yana Gazze Şeridi’nde halkın çektiği büyük acılar. Khan özellikle Netanyahu ve Savunma Bakanı’nı, Gazze Şeridi’ndeki insanların açlıktan ölmesine yol açarak savaş suçu işlemekle suçluyor.
İsrailli siyasetçiler Hamas temsilcileri ile bir mi tutuldu?
Hem İsrail hem de aralarında Almanya’nın da bulunduğu çok sayıda Batılı ülke tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan Hamas’ın liderleri hakkında da tutuklama emri çıkartılması talep edildi.
Khan, şimdi mahkeme tarafından incelenecek ve karara bağlanacak olan başvuruları aynı açıklamayla duyurmuştu. Khan, İsrail Başbakanı Netanyahu ile üç Hamas liderini aynı kefeye mi koymuş oldu? Özellikle buna kızan Merz, “Başbakan Netanyahu ve Hamas lideri Sinvar hakkında aynı anda tutuklama emri çıkarılması için başvuruda bulunmak bile fail-kurban ilişkisinin absürt bir şekilde tersine çevrilmesidir” dedi.
Scholz hükümeti gergin
Başbakan Olaf Scholz’un sözcüsü Steffen Hebestreit’in soruları yanıtladığı Çarşamba günkü basın toplantısı, Alman hükümetinin bu davada net bir pozisyon almasının ne kadar zor olduğunu açıkça gözler önüne serdi.
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit Fotoğraf: Jens Krick/Flashpic/picture alliance
Hebestreit, gözle görülür boyutta gergindi, Scholz’un başsavcının açıklamasıyla “şoke olduğu” yönündeki söylentilerin gerçek olmadığını anlatmaya çalıştı. Hebestreit, “Herhangi bir şok ya da öfkeyi bildiremem. Aynı kefede ele almaya çok eleştirel bir gözle baktığımızı çok açık bir şekilde ifade ettik. İsrail devletinin anayasası ve bağımsız yargısı ile ilgili farklılıklara dikkat çektik” diye konuştu.
Netanyahu hakkında bir tutuklama emrinin yasal olması mümkün mü?
Lahey’deki mahkemenin suçlamaları farklı mı değerlendirilmeli? Çünkü bir tarafta anayasal bir devlet söz konusu diğer tarafta ise değil? Gerçekten de uluslararası hukukçuların bile Khan’ın Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkartmayı talep edebileceği ile ilgili şüpheleri var. Çünkü uluslararası hukuk uzmanı Constantin Ganß’ın Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesine verdiği demece göre UCM’nin değişmez kurallarından biri, ancak ilgili devletin soruşturmaları kendi başına yürütmek istememesi ya da yürütememesi halinde mahkemenin devreye girebilmesini öngörüyor. Örneğin diktatörlüklerde olduğu gibi. Ama bunun demokratik İsrail için söz konusu olması adeta mümkün değil.
Almanya ve Uluslararası Ceza Mahkemesi
Alman hükümetinin ikilemi: Almanya, 2002 yılından bu yana soykırım ve savaş suçları gibi suçları soruşturan ve mahkûmiyet kararları veren Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin en büyük destekçilerinden biri. Sadece 2023 yılında hükümet mahkemeye 20 milyon dolar aktardı. Birleşmiş Milletler’in bir parçası olmayan örgütü 123 ülke destekliyor. Ancak ABD ve İsrail gibi önemli devletler desteklemiyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan Şubat 2021’den beri bu görevi yürütüyor Fotoğraf: Chepa Beltran/LongVisual via ZUMA Press/picture alliance
Almanya’nın İsrail ile özel ilişkisi
Öte yandan, Almanya için İsrail’i desteklemek de aynı zamanda devlet aklının bir gereği. Bu aynı zamanda Nazi diktatörlüğü döneminde milyonlarca Yahudi’nin katledildiği Almanya’nın en karanlık tarihinin de bir sonucu. Peki bu durum Başbakan Netanyahu’nun şahsı için de geçerli mi?
Hebestreit bu konuda, “İlkesel olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin destekçisiyiz ve bu böyle kalacaktır. Hukuka ve yasaya bağlıyız” dedi. Ancak Hebestreit Khan’ın CNN’e verdiği röportajda, “tek bir nefeste” üç Hamas lideri ile İsrail başbakanı ve savunma bakanı hakkında tutuklama emri talep ettiğini söyleyerek, iki tarafı aynı kefeye koymasını da eleştirdi.
İsrail’in Berlin Büyükelçisi Ron Prosor, Khan’a ama aynı zamanda Alman hükümetine sert eleştiriler yöneltti.
“Şimdi devlet aklı, amasız ve fakatsız bir şekilde sınamaya tabi tutuluyor” diyen Prosor, Alman hükümetinin açıklamalarını “yumuşak” olarak nitelendirdi ve ekledi: “İsrail’in meşru müdafaa hakkına sahip olduğu yönündeki beyanat, bu hakkı kullandığımız anda elimiz kelepçelenirse inandırıcılığını kaybeder.”
Diğer devletlerde başka tepkiler
Başka devletler, Netanyahu’yu tutuklayıp tutuklamayacakları ile ilgili sorulara daha net cevaplar veriyorlar. Örneğin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni destekleyen Macaristan “hayır” diyor. Macar Bakan Gergely Gulyas, İsrail başbakanının Macaristan’ı ziyaret etmesi halinde tutuklanmayacağını söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden da tutuklama emri talebine sert tepki göstermişti. Ama zaten ABD Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni hiçbir zaman desteklemedi. Almanya’da işler farklı ve bu nedenle de durum çok daha karmaşık.