<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;} ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
13:26 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:58 Kocaelispor Şampiyon!…
10:17 “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi
09:51 Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıkıyor
09:44 SAHA İstanbul bülteni!…
09:26 Irak ile Kuzey Irak Arasında Türkiye’ye Petrol İhracatı Gerilimi Çözülecek Mi?
09:04 Dijital Dönüşüm Destekleri Bilgilendirme Toplantısı
07:32 KKTC’nden gündemin öne çıkan haberleri!…
06:55 Bilgisayar korsanları, zayıf gördükleri gıda endüstrisine saldırıyor!
06:28 Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi’nden Talabani’nin açıklamalarına tepki
00:57 MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkgün gazetesinde yayımlanan yazısında, Terörsüz Türkiye hedefi ve gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
00:49 Ömer Çelik: Cumhurbaşkanımız insanlık cephesinin en gür sesidir
20:21 Özgür Özel’in rakibi Dilek İmamoğlu mu olacak
15:35 Bayram tatilinin ilk 2 gününde 19 kişi hayatını kaybetti
15:24 Altun: Mehmet Selim Kiraz adaletin simgesi olarak hatırlanmaya devam edecek
15:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ı andı
14:49 Siyasi partilerde bayramlaşma
11:23 Bir Başkadır Eşme’nin Bayramları!…
10:07 Adalet Bakanı Tunç, “Bu bayram Terörsüz Türkiye’ye adım attığımız bir bayram olsun.”
09:22 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ramazan ayında bakanlık hizmet modellerinden yararlanan 155 bin aileye ziyaret etti!…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Irak Devleti ve Kerkük Türklerinin karanlık günleri…

Irak Devleti ve Kerkük Türklerinin karanlık günleri…
18 Ocak 2024
27
A+
A-

* Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile sınırlarımız dışında kalan Irak hem İngiliz mandası döneminde hem de bağımsız Irak Devleti döneminde birçok nüfus sayımı gerçekleştirmiştir.

* Yapılan bu sayımlar etnik kimlikler belirtilmeden farklı zamanlarda yapılmıştır.

UHA /  İnternational News Agency

Kur artışı ve enflasyonda Türkiye: Tarihin en kötü performansı - Son Dakika Ekran Haber

Duhan Alptürk İNCE, Araştırmacı Yazar ve Ekonomist

Irak Devleti ve Kerkük Türklerinin karanlık günleri…

Irak genelinde 1927, 1934, 1947, 1957, 1965, 1977, 1987 ve 1997 yıllarında sekiz farklı nüfus sayımı gerçekleştirmiştir. Ancak bu nüfus sayımlarının sonuçları ve demografik dağılımları gizli tutulmuştur. Yapılan bu sayımlar her dönemde bölgede siyasi amaçlarla kullanılmış ve bilinen Türk nüfusu devamlı azaltılmaya çalışılmıştır.

Irak’ta Baas Rejimi’nin 1963 yılında ve 1968 yılında başa geçmesine kadar geçen sürede Kerkük şehrinin yüzde 95 gibi bir yoğunluğunun Türk olduğu bilinmektedir. Bölge ilk başlarda planlı şekilde yerleşen Kürtler ile bir göç hareketine tanık olmuştur. Daha sonraki dönemlerde Baas Rejimi bölgenin demografik dağılımını değiştirmeye çalışmış ve bölgeyi Araplaştırma politikası ile şekillendirmek istemiştir.

Bu politikaya uygun olarak 1970’li yıllara geldiğimizde Baas Rejimi, Filistin ve Kudüs’te yaşayan 50 bin Arap aileyi Kerkük nüfusuna kaydetmiş ve bölgede yaşatmaya başlamıştır. Daha sonralarda Kerkük’ün Araplaştırılması politikası için ismi değiştirilmiş ve yüzyıllardır var olan Türk adı Kerkük, “Al Tamim” olarak değiştirilmiştir. Sadece isim değişikliği ile yetinmeyen rejim ayrıca Kerkük’ün idari alanını küçültmüş ve bu sayede nüfus yoğunluğunu değiştirmeye çalışmıştır.

1980’li yıllara geldiğimizde bölgedeki Türk nüfus yoğunluğu yüzde 95’lerden yüzde 80 seviyelerine kadar düşmüştür. İlerleyen dönemlerde Irak Devrim Konseyi kararı ile bölgedeki Türkmenlerin güneye zorunlu göçe tabi tutulması ve boşalan bölgelere güneydeki Arapların yerleştirilmesi kararı alınmıştır.

1980 yılında Saddam Hüseyin’in başa gelmesi ile Araplaştırma politikası hızlanmış ve yoğun zorunlu göçler yaşanmıştır. O dönem için denebilecek en doğru söz; Saddam Hüseyin Kerkük’ün bir Arap, Kürtler de bir Kürt şehri olduğunu iddia ediyorlardı. Aslında bu şehir ne Arap ne de bir Kürt şehridir. O şüphe götürmez bir Türkmen şehridir ve öyle kalacaktır.

Kerkük için sonun başlangıcı ABD işgali…

Kerkük için en önemli değişim ise 2003 yılında başlayan ABD işgali oldu. İşgalin ardından Kürt peşmergeleri şehre girmiş ve yaşanan bu olay ile Kerkük için zor günler başlamıştır. Kürt peşmergeleri şehre girdikleri gibi nüfus ve tapu dairelerini yağmalamış ve Türklerin kayıtlarını silerek şehirde yaşanacak katliamların yolunu açmışlardır. Bunu yaparak şehirden Türk izini tamamen silmeye çalışmışlardır. Kerkük’te bulunan Osmanlı kışlaları, Irak ordusuna ait askeri binalar ve Türk eserleri, peşmergeler tarafından işgal edilmiş ve Kürdistan bayrakları bu şehirdeki her Türk yapısına asılarak adeta bir misilleme yapılmıştır. Yapılan bu göç hareketleri ile bölgeye gelen Kürtler bölge halkı olduklarını ve Kerküklü olduklarını iddia etmişlerdir. Göçler öyle yoğun yaşanmıştır ki 2003 yılında 900 bin civarında olan Kerkük nüfusu 2006 yılında 1 milyon 500 bin seviyesine çıkmıştır.

Ne yazık ki bütün dünyanın gözleri önünde üstelik Türkiye’nin yanı başında peşmergeler yüzyıllardır Türk yurdu olan Kerkük’ü resmen işgal etmiş, yağmalamış, orada yaşayan Türklere büyük zulümler ederek katliama maruz bırakmış ve bölgenin nüfusunu değiştirerek demografisini bozmuştur. Ülkemiz bu olanlara sessiz kalmış ve orada yaşayan ırkdaşlarımızı kendi kaderlerine terk etmişlerdir.

Yaşanan bu olaylar sonucunda ABD işgalinde hazırlanan geçici idari yasa ile bölge için yeni bir dönem başlamıştır. Yasanın 58. maddesinde Kerkük’ten zorla çıkartılan halkın yerlerine geri döndürülmesi ve taşınmaz mallarının iade edilerek gerekli tazminat taleplerinin yerine getirilmesi kararı alınmıştır. Daha sonra kurulan yeni Irak Hükümeti’nin hazırladığı tasarı ile ise 2007 yılında bir referandum öngörülmüştür.

Referandumda oy hakkı olan Kürtlerin, referandumda güçlü olması için bölgede Araplara ve Türklere karşı bir zulüm politikası işletilmiş ve göçe zorlanmıştır. Resmi kayıtlara göre Saddam Hüseyin döneminde Kerkük bölgesinden zorla göç etmek zorunda kalan Kürt nüfusu 20 bin civarındadır. Ancak yeni kurulan Irak Hükümeti döneminde ise bölgeye dönen nüfus 500 bin üzerinde olmuştur.

Bu sayede aslında o bölgede yaşayamayan Kürtler bölgeye taşınmış ve nüfusun demografik dağılımı kökten etkilenmiştir. Ayrıca yok edilen nüfus ve tapu kayıtları sebebiyle bölgede yaşayan Türklerin nüfusu komik rakamlarla ifade edilmektedir. Bu sayede Türklerin bölgedeki varlığı hakkında spekülasyonlar yaratılmış ve tartışmaya açılmıştır.

Bölgede Türk varlığının aslında azınlık olduğunu ve hakim nüfusun Kürtlerden oluştuğunu uluslararası kamuoyunda reklam etmektedirler. Bu sayede o bölgede kurulan uydu Kürt Devleti’ne Kerkük ve Musul gibi Türkmen şehirlerini katarak, bölgenin zenginliklerinin sömürülmesi istenmektedir.

Kerkük bölgesi yüzyıllardır Türkün kanıyla sulanmış ve atalarımız tarafından yurt yapılmış topraklardır. Bölge sahip olduğu zengin doğal kaynaklar sebebiyle birçok batılı gücün hedefi haline getirilerek, kullanışlı şekilde dizayn edilmek istenmektedir. Bu durum hem orada yaşayan ırkdaşlarımızı tehlikeye sokmakta ve onların zulüm içinde yaşamalarına sebep olmaktadır. Bize yüzyıllardır yurt olan Kerkük ve Kerkük’te yaşayan Türkler sahipsiz ve yalnız bırakılmamalı ve korunmalıdır. Ülkemiz hem bölgesel güç olma yolunda hem de kendi milli çıkarlarını korumak adına bölgede söz sahibi olmalı ve bölgeyi kendi milletimizi koruyarak şekillendirmelidir.

Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi “Musul ve Kerkük bizim için petrol değil memleket meselesidir, buralar Türk’tür ve bu hakikat değişmezdir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.