ilhankaracay.com’da yeni gelişmeler…
Değerli okurlarım ve abonelerim.
‘Abonelerim’ dedim, çünkü bir ajans olarak gönderdiğim yazılarım, beş bini medya olmak üzere 27 bin adrese gidiyor. Beş bin kadar medya içinden yüzlercesi yazılarımı değerlendiriyor. Bu nedenle, yazılarımı yayınlayan haber portalları benim için ‘abone’dirler.
Haber portallarına yaptığım katkıdan dolayı tabii ki mutluyum. Aşağıda, yazılarımı yayınladıklarını saptayabildiğim haber portallarının logolarını göreceksiniz.
UHA / İnternational News Agency
Peki, ilhankaracay.com’daki yenilikler nedir? Alttaki fotoğrafın altına bakınız:
Değerli Okurlarım ve Abonelerim,
Yazılarım, Hollanda’da yaşamakta olan onbinlerce gencimiz tarafından da okunuyor. Pek çok gencimizden gelen mesajlarda, bazı terimlerin ve vurgulamaların iyi anlaşılmadığı belirtiliyor. Açıkçası gençlerimiz, tam olarak anlayamadıkları yazılarımı, Hollandaca olarak da yayınlamamı istiyorlar.
Daha önceleri DÜNYA Gazetesi’ni Avrupa’da yayınlarken, gazetenin birkaç sayfasını Hollandaca olarak yayınlıyordum. Gazeteyi beş yüzü aşkın Hollanda medyasına, üniversitelere ve parlamentoya postalıyordum. Masraflı oluyordu ama, özellikle yorumlarım Hollanda’da gündem yaratıyordu.
Başta en büyük gazete De Telegraaf olmak üzere, pek çok yayın organı yazılarıma tepki gösteriyor veya az da olsa destekliyordu.
Parlamenterler arasında da ilgi gören yazılarımdan biri, bir parlamenteri o kadar kızdırmış olacak ki, meclis kürsüsünde “Kim bu İlhan Karaçay, nasıl oluyorda hakkımzda böylesine pervasız yazabiliyor?” deme ihtiyacı duymuştu.
De Telegraaf gazetesinin Genel Yayın Müdürü de elemanlarına “İçinizde bu Karaçay denen adamı tanıyan var mı? Çağırın da bir yemek yiyelim” demişti. Zira o zamanlar De Telegraaf’ın yayınlarını çok eleştiriyordum.
Tabii ki çağrılmadım, davet edildim ve yemeklerini yemedim, sadece kahvelerini içtim.
Yine De Telegraaf’ın en çok okunan bir yazarı kafayı bana takmıştı ve defalarca sütununda beni konu etti.
İşte, geçmişteki bu yayıncılığım özlenir oldu. Pek çok okurum ve dostum, eskiden yarattığım ortamları yeniden yaratmamı istedi.
Ben de bunca yıl sonra yeni bir karar aldım. Yazılarımı bundan böyle Hollandaca’ya çevirecek ve bu kez posta ile değil, email kanalıyla medyaya ve parlamenterlere göndereceğim.
Nasıl olsa, bu teknoloji çağında dijital tercümeler de işe yarar oldu. Tercümeler tam olmasa da, dikkatli bir kontroldan sonra kabul edilebilir bir hale geliyor. Tabii ki bunun için de, düzenleme ve fotoğraf yerleştirme için zaman harcanıyor.
Olsun, ben zamanımdan fedakârlık yapmaya hazırım.
İlk tercümeli haberim, Hollanda seçimleri olacak.
Birkaç gün sonra yayınlayacağım bu yazımda, oyumu DENK Partisin’e vereceğimi ve Başbakanlığa en yakın adaylar Pieter Omtzigt ile Dilan Yeşilgöz hakkındaki endişelerimi yazacağım.
Bakalım daha ilk yazımdan sonra, Hollanda yine ayağa kalkacak mı?
Bekleyeceğiz ve göreceğiz…
İlhan KARAÇAY, Gazeteci, Hollanda
Yorumlar