HDP Ziyareti Yeni Bir Siyasi Alan Açar mı?
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Meclis’te grubu bulunan partilere ziyaretin “son derece doğal ve doğru bir adım olduğunu” söylemesi Cumhur İttifakı içinde kritik politika konularındaki istişarenin güçlü olduğunu gösterdi. Kriz beklentileri suya düştüğü gibi seçimlere giderken HDP konusunda yeni bir siyaset alanı açıldı.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü
Başörtüsüne dair Anayasa değişikliği teklifi için AK Parti’nin HDP ile görüşmesi gözleri MHP’ye çevirmişti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Meclis’te grubu bulunan partilere ziyaretin “son derece doğal ve doğru bir adım olduğunu” söylemesi Cumhur İttifakı içinde kritik politika konularındaki istişarenin güçlü olduğunu gösterdi.
Kriz beklentileri suya düştüğü gibi seçimlere giderken HDP konusunda yeni bir siyaset alanı açıldı.
Bunun mahiyetine bakmadan önce Cumhur İttifakı’nın krize girmemesindeki temel sebebe de işaret etmek lazım.
Erdoğan ve Bahçeli’nin terörle mücadeleden dış politika hamlelerine, ekonomik programdan iç siyasi konulara kadar geniş bir alanda birlikte hareket edebilmesi…
Birbirlerine duydukları güven ve temel memleket meselelerindeki ortak yaklaşımları…
Yani sağlıklı bir lider diplomasisi…
6’lı masadaki genel başkanların dağınıklığına rağmen AK Parti ve MHP liderlerinin farklılıklarını koruyan ama birbirini zora sokmayan tutumlar sergileyebilmesi seçimlere giderken ciddi anlamda bir avantaj teşkil ediyor.
Bu uyumun kampanya döneminde Kürt seçmene yönelik söylem ve politikalarda sürdürülebilmesi 6’lı masanın ortak politika arayışlarını da etkileyebilecek bir öneme sahip.
Muhalefet, AK Parti’nin ziyaretini “Hani HDP’yi PKK ile eşdeğer görüyordunuz, şimdi ne oldu” eleştirisi ile karşıladı.
Ancak bu yaklaşım marjinal konumdan çıkarak 2023 sonrası siyasette belirgin roller üstlenmeyi hedefleyen HDP’yi çok rahatsız etti. HDP ile ilişkilerin parti siyasetinin güncel polemiklerine konu olması hiç şaşırtıcı değil.
Zira selefleri gibi HDP’nin siyasi hayatımızdaki yeri çok tartışmalı.
Sol ile etnik milliyetçiliği birleştiren HDP, PKK terörü ile arasına mesafe koyamadığı için birçok seçmen grubu nezdinde sorunlu bir parti.
Zaten Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davası da devam ediyor.
Terörle arasına çok açık bir mesafe koymadıkça da HDP üzerindeki “demokratik baskının” ihmal edilmemesi gerekiyor.
Kanaatimce AK Parti’nin HDP ziyareti bu demokratik baskının kalkması anlamına gelmiyor.
HDP’nin muhatap olarak görüleceği yeni bir çözüm süreci de beklenmiyor.
Ancak yine de partilerin HDP politikasının, birbirlerinin politikalarını değerlendirmesinin ve önümüzdeki aylarda HDP’nin hangi söylem/politikayı sergileyeceği siyasi tartışmaların odağında olacak.
HDP, seçimlerde hangi fikirleri seslendirecek? Cumhuriyeti “yıkım projesi” olarak görmeye devam eden çizgi mi izleyecek?
Anadil ve yerel özerklik gibi konuları gündem yapacak mı?
Yoksa yepyeni bir söylemle gelebilir mi? Tabii kapatma davasının sonucu ve Suriye’nin kuzeyinde operasyon yapılması ihtimali de bu gündemi şekillendirecek.
Seçimlere giderken Alevi açılımı ve başörtüsüne anayasal güvence gibi kimlik konuları öne çıktı.
Benzer şekilde Kürt meselesinde partilerin yeni siyasi söylemlerine ve hamlelerine tanık olunabilir. Kürt seçmene seslenen kapsayıcılık-birliktelik söylemleri ve parti listelerinde Kürt siyasetçilere daha fazla yer açılması akla gelebilecek örnekler. Ancak Türkiye’deki milliyetçi seçmen tabanının genişliğini gören partiler HDP’yi marjinallikten kurtarabilecek bir alan açmayı tercih eder mi?
Seçim pazarlıklarında açıktan HDP’yi muhatap alırlar mı?
Yeni bir hareketlilik için seçimleri beklediği anlaşılan HDP nasıl davranır?
Bu soruların hepsi çok yönlü ve sürprizlere açık bir siyasi tartışmanın bizi beklediğini gösteriyor.
[UHA Haber Ajansı, 12 Kasım 2022]