Güneş balçıkla sıvanmaz!
STAR Gazetesi köşe yazarı Resul TOSUN, ‘Güneş balçıkla sıvanmaz!’ başlıklı kaleme aldığı yazısında, İki hafta sonra sandık başında olacağımızı, sokakların, caddelerin hareketlenmeye ve siyasi mesajların da dikkat çekmeye başladığını yazdı.
Yazar Resul TOSUN, Cumhurbaşkanlığı için dört aday yarışıyor görünse de asıl yarışın Başkan Erdoğan ile CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu arasında geçeceğini söylemenin bile gereksiz olduğunu dile getirdi.
“Yalnız Millet İttifakı’nın seçimi kazanmak için mi yoksa rakiplerine kazandırmak için mi çalıştıkları pek anlaşılmıyor” diye yazan Resul TOSUN, “O derece ki Millet İttifakı’nın ortakları, tabanlarının CHP’ye oy veremeyeceğini açıklayan söylemleri medyada tartışılır hale geldi” dedi.
Resul TOSUN, Millet İttifakı’nın hatiplerinden sadece Mansur Yavaş’ın bir nebze etkili olduğunu, diğerlerinin günü kurtarmaktan öteye ittifaka ve adayına bir faydalarının olmadığının görüldüğünü hatırlattı.
“Bizzat CHP Genel Başkanı öyle abuk sabuk sözler ediyor ki, dinleyen şimdiden kaybetmenin gerekçesini/mazeretini üretiyor demeden geçemiyor” diyen TOSUN, Vize ve 300 milyar dolar balonu elinde patladıktan sonra sandık güvenliğinden bahsederken, YSK’ya ve Anadolu Ajansı’na güvenmediğini söylemesinin de şaka gibi bir şeydi! olduğuna vurgu yaptı.
STAR Gazetesi köşe yazarı Resul TOSUN, şunları söyledi:
“Anadolu Ajansı’nın diğer haber ajanslarından farkı yok, seçim güvenliğini ve sonuçlarını etkileme gücü de yok. Taraflı habercilik yapıyor diye eleştirilebilir ama seçim sonuçlarıyla ilgili bir ajansı itham etmek için seçim hukukundan habersiz olmak gerekir. Kılıçdaroğlu bunu hep yapıyor maalesef. YSK’ya güvenmediğini söylerken de aynı hatayı yapıyor. YSK merkez dâhil, il, ilçe seçim kurulları ve sandık kurullarının hepsinde siyasi parti üyeleri dolayısıyla CHP üyeleri de var”.
Bir siyasi partinin, ancak kurullardaki üyesine güvenmiyorsa bu sözü edebileceğini ifade eden Resul TOSUN, “Oyların geçersiz sayılmaması, çalınmaması için sandık başındaki parti üyelerinin dikkatli olması yeterlidir. Çünkü oy pusulasının mühürlenmesinden sayımına kadar hepsi bu üyelerin gözetiminde yapılır. En son ıslak imzalı mazbata siyasi parti temsilcilerine de verilir. Parti eğer ciddi bir organizasyon yapmışsa seçim sonuçlarını YSK’dan önce ilan edebilir” şeklinde yazdı.
“Parti temsilcisinin elinde ıslak imzalı mazbata her türlü oyunu bozar” diyen Resul TOSUN, “Sandık güvenliği bu kadar basittir. Kılıçdaroğlu eğer bunu bilmiyorsa sandık güvenliği söylemiyle, şimdiden kaybetmenin gerekçesini hazırlıyor demektir” dedi.
Seçimi kaybetme korkusunun böylesine sözlerine yansıdığı bir ortamda HDP (YSP) öncülüğündeki Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklamasının, Kılıçdaroğlu’nu iyiden iyiye köşeye sıkıştırmış durumda olduğunu köşe yazısında dile getiren STAR Gazetesi köşe yazarı TOSUN, “Çünkü artık gizli ortaklık açığa çıkmış ve Kılıçdaroğlu aynı zamanda HDP’nin adayı olarak ilan edilmiştir. Bu desteğin, ittifak ortakları İP, DEVA, SP, GP, DP’nin muhafazakâr tabanındaki olumsuz etkisi malum” şeklinde açıkladı.
Bunun üzerine Millet İttifakının, ülkücü kökenli başkan Mansur Yavaş’ı kürsülere çıkartıp hamasi nutuklar attırdığını yazan Resul TOSUN, şunları yazdı:
“Seçilirse asıl yetki sahibi olacak konumdaki Kılıçdaroğlu, HDPKK’ya her türlü tavizi teker teker verirken, hiçbir anayasal yetkisi olmayan Yavaş, terörle mücadeleye aynen devam edileceğini haykırıyor ve üstüne üstlük teröristlerle işbirliği yaparsa onlar yapar diyerek geçmişteki çözüm sürecine gönderme yaparak AK Parti’ye çamur atıyor!
“23 sene önce bitirilmiş Hizbullah adını zikrederek, Hizbullah’ın devamı olmadığını, sözcülüğünü yapmadığını deklare etmesine ve 10 sene önce kurulmuş olmasına rağmen HÜDAPAR‘ı da garnitür olarak kullanıyor! Böylece HDPKK ile ortaklıklarını örteceklerini zannediyorlar!
“Millet İttifakı sözcüleri şark kurnazlığı yaparak bu argümanı her fırsatta kullanırken iki ilişki arasındaki farkı gizlemeye çalışıyorlar”.
TERÖRÜ BİTİRMEKLE TERÖRE DESTEK ARASINDAKİ FARK
“Şu andaki CHP, HDPKK ilişkisi bir seçim işbirliği, dayanışma ve yardımlaşma ilişkisidir. Teröre ve teröriste açıkça destek mahiyetindedir” olduğunu yazan TOSUN, yazısında şöyle sıraladı:
“Terör örgütlerinin uluslararası ilişkisi ve uluslararası çevrelerin Erdoğan nefretini Kılıçdaroğlu’nu destek vererek izhar etmeleri sebebiyle, CHP ve tabii ki millet ittifakı töhmet altındadır!
“”Çözüm süreci ise terörü bitirme, akan kanı durdurma silahları gömme çalışmasıdır. Bu ilişkiyi bitiren yine HDPKK olmuştur. Masayı onlar devirmişlerdir. Devlet de terörü yurt içinde bitirmiş, yurt dışında da mücadeleyi sürdürmektedir.
“Millet İttifakı ise tam tersine mücadeleyi bırakacağını, asker çekeceğini, özerklik şartı getireceğini, teröristlere kayyum uygulanmayacağını, terörle mücadele yasasını değiştireceğini vadederek terör çevreleriyle işbirliği yapmaktadır.
“Bunu örtebilmek için de Yavaş’ın hamasi nutuklarına sığınma ihtiyacı hissediyorlar!
“Oysa güneş balçıkla sıvanmıyor!
BÜYÜK YALAN
“Ha, 2019 öncesi TRT’de terörist başının kardeşiyle yaptığı söyleşinin yayınlanması/zamanlaması tarihi bir hatadır bedeli ağır olmuştur” hatırlatmasında da bulunan STAR Gazetesi köşe yazarı Resul TOSUN yazısında, bundan da ders çıkartan iktidar tarafının sütten ağzı yandığı için ayranı da üfleyerek içtiğini, bununla birlikte büyük yalan söylemeyi siyaset zanneden muhalefetin, İmralı ile görüşüldüğü hezeyanını onca yalanlamaya rağmen tekrarlayıp durduğuna dikkat çekti.
“Bir de teröristleri affetmek için yasa teklifi hazırlanmış da CHP engel olmuşmuş! Büyük yalan atmayı siyaset zannediyorlar ya, salla gitsin! CHP hangi gücüyle engelleyecekmiş?” diyen TOSUN, “Tam tersine 2020 Nisan ayında ceza infaz yasası görüşülürken HDP teröristlere af istemiş, CHP de ona destek vermiştir!” diye yazdı.
Mansur Yavaş susarken büyüyordu, konuştukça küçülüyor!
STAR Gazetesi köşe yazarı Resul TOSUN, ‘Güneş balçıkla sıvanmaz!’ başlıklı kaleme aldığı yazısını şu sözlerle noktaladı:
SECDE-ŞAMPANYA
“Bir de Bekir Bozdağ beyin seçim sonuçlarını kimilerinin secdeyle, kimilerinin şampanyayla kutlayacağına dair sarf ettiği sözleri diline dolayıp şampanyacıları savunma refleksi gösterenler çıktı.
“Efendim, AK Parti kitle partisiymiş secde eden de varmış, şampanya patlatan da, bu söylem kutuplaştırıcıymış!
“Oysa Bozdağ, İngiliz The Guardian gazetesinin dış haberler şefinin 14 Mayıs akşamı Erdoğan kaybederse eğer, Washington’dan Berlin’e kadar şampanyayla kutlama yapılacağına dair açıklaması üzerine bu yorumu yapmıştı!
Şampanya da secde de metafordur!
“Kaldı ki, alkol her kötülüğün anasıdır ve sağlığa zararlıdır.
“Cumhur İttifakı veya AK Parti tabanında seçim zaferini alkolle kutlayacak kaç bağımlı çıkar bilmiyorum ama Bozdağ’ın metafor olarak tespiti dört dörtlük bir tespittir.
“Alkolden alkol alan bile pişmandır, secdeye ise ittifak tabanında karşı çıkacak kimse yoktur.
“Çünkü milletimizin inancına göre -kimileri alsa da- alkol uzak durulması gereken her kötülüğün anasıdır!
“Nokta.
Gazeteci* Ataner YÜCE