NATO’nun Karadeniz’deki gözü: Tunç Filo, devasa hava sahasını nasıl koruyor?
Türkiye, Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaş nedeniyle kritik bir görev üstlendi. NATO, Karadeniz hava sahasının korunması görevini Türk Silahlı Kuvvetlerine emanet etti. Peki operasyonun detayları neler? Türk pilotları devasa hava sahasını nasıl koruyor?
5. Anajet Üs Komutanlığı’na bağlı 151. Filo, NATO üyelerinin savunmasında, Karadeniz hava sahasının sorumluluğunu üstleniyor.
NATO adına yapılan görevlerden biri de “düşman hava savunma baskısı” olarak adlandırılıyor.
Atılacak her adım, olasılıklara göre ayrı ayrı kararlaştırılıyor
Yüksek koordinasyon ve hassas planlama gerektiren bu görevlerinin eğitiminin çok büyük önem arz ettiğini ifade eden filo komutanı, “Düşman hava savunma sistemleri dost uçaklara atış yapabilmek için radarlarını açtıkları anda yayın yapmaya başlayan radarları tespit edebilen mühimmat, sesin iki katı daha yüksek bir süratle tespit etmekte ve imha etmektedir.” dedi.
Düşman hava savunma baskısı görevi, detaylı planlama gerektiriyor. Görev için defalarca toplantı yapılıyor, atılacak her adım, olasılıklara göre ayrı ayrı kararlaştırılıyor.
Harekat planlamasının ardından devreye teknik personel giriyor.
Uçaklar her zaman mühimmat yüklü olarak kalkıyor
F-16 savaş uçaklarına yüksek hassasiyet gerektiren mühimmat yükleniyor. Uçaklar her zaman mühimmat yüklü olarak kalkıyor.
Düşman hava savunma sistemlerini tespit edip, ses üstü bir hızda etkisiz hale getirebilen Türkiye’deki tek filo 151’inci Tunç Filo. Özellikle S-300 gibi uzun menzilli modern hava savunma sistemlerinin radarına giren dost uçak olduğunda devreye Tunç Filo giriyor. Bunu da havadan karaya taktik füze olan AGM 88 HARM mühimmatıyla yapıyor.
Yüksek anti-radyasyon füzesi olan bu mühimmat, Türkiye’de yalnızca Tunç Filo’da kullanılıyor.
Hava savunma sistemi radarı açıldığı anda harekat başlıyor
Mühimmatın F 16 savaş uçaklarına yüklenmesiyle kontroller tamamlanıyor. Ve Karadeniz hava sahasında bulanan dost uçağın emniyeti sağlanıyor.
Tehdit görülen anda, yani karada bulunan bir hava savunma sisteminin radarı açıldığı anda, Türk savaş pilotları, etkisiz hale getirmek için harekata başlıyor.
Havadan karaya taktik füze olarak sınıflandırılan bu mühimmat ile birlikte Türk Hava Kuvvetleri personelinin üstün kabiliyeti, Karadeniz hava sahasının hem Türk hem de NATO uçaklarının korunması için büyük önem taşıyor.
***
Yazar Hakkında
Merve Güneş, 1992 yılında İstanbul’da doğdu. Ayvansaray Üniversitesi’nde İngillizce Grafik Tasarım bölümünden mezun oldu. Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde öğrenim görüyor. Meslek hayatına 2014 yılında Daily Sabah gazetesinde başladı. Ocak 2018’den beri TRT Haber’de muhabir olarak görev yapıyor.