Gıda Krizi Kapıda, GAP’ı Neden Unuttuk?
ANKARA – UHA HABER / Stratejik Araştırmalar Merkezi (STRASAM) Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük entegre bölgesel kalkınma projesi olan GAP’ın bundan 40 yıl önce büyük bir heyecanla başladığını belirterek, ilerlemesi boyunca sosyal, ekonomik ve politik birçok problemle karşılaştığını, sonunda kendisine bağlanan büyük umutları beklendiği gibi gerçekleştiremediğine dikkat çekti.
Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ, Stratejik Araştırmalar Merkezi (STRASAM) için kaleme aldığı ‘Gıda Krizi Kapıda, GAP’ı Neden Unuttuk?‘ başlıklı yazısını (UHA) Uluslararası Haber Ajansı‘na değerlendirdi.
GAP Nedir?
Dursun YILDIZ, Güneydoğu Anadolu Projesi GAP’ın da içerisinde yer aldığı coğrafyanın, ilk uygarlıkların doğup geliştiği verimli Yukarı Mezopotamya toprakları olduğunu hatırlatarak, “Ülkemizde ve dünyada gıda güvencesinin öne çıktığı bu dönemde GAP’ın sulama ve tarımsal üretim ayağı tümüyle tamamlanabilmiş olsa idi gerek bugün gerekse gelecek için büyük bir gıda arz güvenliği avantajımız olacaktı” dedi.
GAP’ın Amacı ve Gelişme Sürecini değerlendiren YILDIZ, GAP’ta toplam 22 baraj ve 7.302 MW kurulu gücünde 19 hidroelektrik santral inşa edilerek yılda 26,9 milyar kWh hidroelektrik enerjisi üretilmesi planlandığını ve “Ayrıca GAP Eylem Planına göre, proje tamamlandığında 1.058 milyon hektar tarım arazisi sulama imkânına kavuşacaktı” şeklinde ifade etti. (Kaynak: Güneydoğu Anadolu Projesi Son Durum 2019 GAP BKİB).
“Bölgedeki 9 ili kapsayan GAP ile bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının giderilmesi ve kırsal alandaki verimliliği ve istihdamı arttırarak ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanması amaçlanmıştı” diyen Dursun YILDIZ, “Bunun için Dicle ve Fırat sularının barajlarla düzenlenerek tarımsal ürün ve hidroenerji üretiminde kullanılmasına karar verilmişti” değerlendirmesinde bulundu.
Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ, şunları söyledi:
“GAP’ın su kaynakları olan Fırat ve Dicle nehirleri ile ilgili olarak ilk çalışmalar 1936 yılında Atatürk tarafından verilen direktif doğrultusunda başlamıştı. 1954 yılında kurulan DSİ bölgede çalışmalar arttı. Fırat üzerindeki yedi, Dicle havzasındaki altı proje paketi birleştirilerek 13 projeden oluşan bir projeler demeti GAP’ın alt yapısını oluşturuldu.
1981’de Atatürk Barajı’nın yapımına başlandı. Bölgede eşgüdüm için 1986 yılında DPT görevlendirildi. 1989-2005 GAP Master Planında Güneydoğu Anadolu’da ciddi bir değişim öngörülmüş ve yapılacaklar belirli bir takvime bağlanmıştı. 1985 ‘te bu işler için GAP Bölge Kalkınma İdaresi kuruldu”.
Tarımsal Gelişim Sağlanacak ve Güneydoğu Bir İhracat Bölgesi Olacaktı
“Master Planda temel strateji olarak tarımsal gelişimin sağlanması ve Güneydoğu’nun bir ihracat bölgesi haline gelmesi benimsenmişti” diyen YILDIZ, Finansman sorunları ve komşu ülkelerdeki siyasal gelişmeler nedeniyle GAP’ın 2005 yılında tamamlanamayacağının ortaya çıktığını hatırlattı.
Dursun YILDIZ, “diğer yandan, dünyada çevre konularına duyarlılık artmış, katılımcılık, kalkınmanın sürdürülebilirliği, cinsiyet dengeli kalkınma gibi kavramlar ön plana çıkmıştı. Bu nedenlerle, bölge kalkınmasına farklı bir yaklaşım getirecek yeni bir plan hazırlanması ihtiyacı doğmuştu” dedi.
İlk Hedef: 2010 Yılı idi
Haziran 1998 ’de alınan Bakanlar Kurulu kararı ile GAP’taki tüm yatırımların tamamlanması için 2010 hedef yılı olarak belirlenmiş ve GAP Bölge Kalkınma Planının (BKP), hazırlandığını dile getiren YILDIZ, “İnsan odaklılık, katılımcılık, sürdürülebilirlik, insani gelişme ve toplumsal gelişme gibi ilkeleri içeren bu plan, aynı zamanda uygulanacak projeleri kapsayan “eylem planı”na da sahipti. Bu eylem planı kapsamında 73 “Ana Eylem” 300’ü aşkın “Proje ve Faaliyet” mevcuttu. 2002-2010 dönemini kapsayan Plan’ın toplam kaynak ihtiyacı 1998 yılı fiyatlarıyla 23,4 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Bu yatırımların 12 milyar dolarlık kısmının kamu kesimi kaynaklarından; kalan 11,4 milyar dolarlık yatırımın ise özel sektör tarafından karşılanacaktı” şeklinde ifade etti.
Yeni Hedef Yılı: 2018-Yeni Eylem Planı (2012-2018)
Araştırmacı Yazar ve Akademisyen YILDIZ, Projenin 2010 yılında tamamlanamayacağının ortaya çıktığını ve yeni bir eylem planı hazırlandığını hatırlatarak, 2012-2018 eylem planı kapsamında 115 “Ana Eylem” 494 “Proje ve Faaliyet” yer aldığına dikkat çekti.
Dursun YILDIZ, “Görüldüğü gibi projenin tamamlanma süresi uzadıkça projenin plan hedefleri ve gelişme eksenleri de sürekli revize edildi. 2014-2018 yıllarını kapsayan GAP Eylem Planından sonra uygulanmaya başlanan GAP Bölge Kalkınma Programı (2021-2023), 3 amaç, 9 hedef ve 15 sektörel operasyonel programdan (SOP) oluştu” dedi.
YILDIZ, GAP Bölge Kalkınma Programının 2021-2023 Eylem Planında, bu kapsamda “Tarımda Rekabet Gücünün Artırılması ve Sürdürülebilir Çevre”, “Turizm ve Sanayide Ekonomik Büyüme” ve “Beşerî ve Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi” amaçlarının yer aldığını açıkladı.
GAP’ın Kamu Yatırımlarından Aldığı Pay Sürekli Düştü
GAP Bölgesinin toplam kamu yatırımlarından aldığı payın 2013 yılından itibaren her yıl tedrici olarak azaldığına da dikkat çeken Dursun YILDIZ, bu süre içinde enerji ve tarım sektörü yatırımlarının payının yüzde 45 düzeyinde gerçekleştiğini, Tarıma dayalı sanayi kompleksi oluşturma ve bölgenin kalkınmasına yönelik diğer sektörlerin ise geride kaldığının altını çizdi.
YILDIZ, bu payların sırasıyla kamu hizmetlerinin (yüzde 16,3), eğitimin (yüzde 14,9) ve ulaştırmanın (yüzde 11,1), İmalat ve Turizmin (yüzde 008) olduğunu dile getirerek, GAP Bölge Kalkınma Programı’nın 2021-2023 Eylem Planında öncelikle İmalat ve Turizm sektörlerinden başlayarak ayrılan payın arttırılmasının bölge için önemli olduğunun da yer aldığını kaydetti.
Çiftçi Eğitimi Çalışmaları Yetersiz Kaldı
GAP Bölgesi’nde sulamaya açılmış ve açılacak alanlarda en önemli konulardan birinin de tarımsal eğitim hizmeti veren başta çiftçi örgütleri olmak üzere kurum ve kuruluşların kapasitelerini geliştirmek olduğunu anlatan Dursun YILDIZ, bu amaçla “GAP Tarımsal Eğitim ve Yayım Projesi” başlatıldığını, bu projede 2014 yılında 20 çiftçi örgütü ile çalışmalara başlandığını ve 2019 yılında bu sayı sadece 51 ‘e çıktığını ve bunun da projenin tarımsal üretim ve kalkınma hedefleri için altyapının yetersiz kaldığını ortaya koyduğunu belirtti.
GAP’ta Ne Oldu?
Master Planı hazırlanırken, tarım, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, kırsal kesim altyapı yaptırımlarını da içeren GAP’ın bu entegre proje olma özelliğinin ve projenin tamamlanmasının da geciktikçe zayıfladığını dile getiren Araştırmacı Yazar ve Akademisyen YILDIZ, şöyle konuştu:
“Bu durum proje bileşenlerinin bağlantılarının da zayıflamasına neden oldu ve proje’de ürün deseni planlaması uygulanamadı Proje ile ilgili olarak bölge halkının gerçekliklerinden ve ihtiyaçlarından kopuk olduğu ve vaat edilen değişiklikleri öngörülen süreler içinde sağlayamadığı eleştirileri arttı.
Esasen proje ile topyekûn bir bölgesel kalkınma hedeflenmişti. Ancak projeye ayrılan ödeneklerin yetersizliği, bölgenin sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan diğer bölgelerden farklı oluşu ve terör sorunları projenin bütüncül olarak ilerlemesini etkiledi. Bunun yanı sıra proje süresince tarımsal altyapı ile birlikte çiftçinin eğitimi ve toprağın hazırlanması koordineli olarak yürütülemedi”.
Dursun YILDIZ, GAP ile Sağlanan Gelişmeleri de şöyle sıraladı:
- Bölge özelinde iş gücüne katılma oranı 2007 yılında yüzde 34 iken 2019 yılında yüzde 46,1’e ulaştı. B 2007 yılında yüzde 28,3 olan istihdam oranı 2015’te yüzde 35,7’ye yükseldi.
- 2007 yılında 3,3 milyar dolar olan bölge ihracatı, 2015’te 8,8 milyar doları buldu.
- Bölgede 8 adet organize sanayi bölgesi (OSB) ve 10 adet küçük sanayi sitesi (KSS) tamamlandı. Bölge’deki OSB sayısı 18’e, KSS sayısı ise 38’e yükseldi.
- Bölgeden yapılan ihracatın ülke geneli ihracatındaki payı da yüzde 3,1’den yüzde 6,1’e yükseldi.
- Bölge ihracatında yüzde 168 oranında bir artış yaşandı,
- Bölgede yeni üniversiteler kuruldu ve okullaşma oranı arttı,
- Bölgedeki hastanelerin sayısı ve mevcut hastanelerin kapasiteleri arttı,
- Ulaşım hizmetlerinde de artış kaydedildi; otoyollar, yeni hava limanları yapıldı.
Projenin Tamamlanması 2040 yılını bulabilir
GAP, yönetiminde iki neslin görev yaptığı teknolojik ve yeni yönetim modelleri alanında gelişmelerin yaşandığı ve uygulandığı bir proje olduğunu açıklayan YILDIZ, birçok kez tamamlanma tarihinin ertelenmesinin projeden sosyal beklentilerin azalmasına, huzursuzluklara ve proje hedeflerinden bazı sapmaların yaşanmasına neden olduğunu, ancak buna rağmen projenin değişimlere de ayak uydurarak sürdürüldüğünü, GAP’ın uygulamaya başlandığı dönemden itibaren dünyada bilimsel, teknolojik ilerlemelerin yanı sıra su yönetiminin, güvenlik, ekonomi, uluslararası ilişkiler alanlarında da birçok değişme ve gelişme yaşandığına vurgu yaptı.
Dursun YILDIZ, öncelikle projenin tamamlanma süresinin uzaması, sınırları daha esnek olan, amaçları genişleyen bir GAP’ın ortaya çıkmasına neden olduğunu, GAP’ın esnekliği, projenin sürekli geliştirilerek yeniden üretilebilmesini mümkün kıldığını ifade etti.
GAP Barajları:
“GAP kapsamında 22 baraj ve 19 hidroelektrik santrali ile sulama şebekelerinin yapımı planlanmıştı” diyen YILDIZ, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar 19 baraj 14 HES tamamlandı ve enerji yatırımlarında yüzde 91,2 oranında fiziki gerçekleşme sağlandı. 2019 yılında ülke genelinde üretilen 88,9 milyar kilovat-saat hidrolik enerji içinde GAP’ın payı 22,8 milyar kilovat-saat ile yüzde 5,6’ oldu. GAP’ta 571.591 hektar sulamaya açıldı ve planın sulama hedefi %54 oranında gerçekleştirildi.
Proje’den beklenen hedefler dikkate alındığında GAP’ın tüm işlevleriyle tamamlanması 2040 yılını bulabilir. Sınır ötesinden bölgeye kitlesel göçler bölgedeki askeri ve uluslararası politik gelişmeler, projenin tamamlanma süresini uzattığı kadar GAP’ın bölgesel etkisini de daha geniş ölçekte yeniden şekillendirmektedir. Örneğin GAP Bölgesi, bölgedeki iç savaşlar nedeniyle oluşan kitlesel göçlerin büyük bölümünü kabul ederek sorunun daha da büyümesine engel oldu. Tüm Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların üçte biri neredeyse Şanlıurfa ve Gaziantep kentlerimizde yaşıyor”.
Sulama Projeleri Neden Gecikti?
GAP’ta tarımsal sulama ve tarımsal üretim hedeflerine ulaşılması konusunda da gecikme yaşandığını dile getiren Dursun YILDIZ, sulama projeleri ile birlikte çiftçinin, toprağın, sulama birliklerinin, depolama ve lojistik hizmetlerinin, pazarlama imkanlarının hazırlanması adımlarının koordineli olarak gerçekleşmediğinin de altını çizdi.
Bunda bölgenin güvenlik, sosyo -ekonomik ve sosyo-kültürel özelliklerinden dolayı çeşitli aksamaların yaşandığını söyleyen YILDIZ, “Örneğin planlanan ürün desenine uyulmaması, Harran Ovasındaki yanlış sulama toprağın bir bölümünün tuzlanmasına neden oldu. Bazı sulama projelerine sonradan drenaj sistemlerinin eklenmesi gerekti. Bölgede pamuk ekiminin plan hedeflerinin çok üstüne çıkması, sulama birliklerinin kurumsal yapısındaki zafiyetler ve bu kuruluşların daha sonra DSİ’nin mali ve idari kontrolüne devredilmesi gibi hususlar sulama projelerindeki ilerleme hızını yavaşlatan etkenlerden oldu” dedi.
GAP Türkiye’nin ve Bölge’nin Gıda Güvencesinin Anahtarı
Stratejik Araştırmalar Merkezi (STRASAM) Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ, bölgeye özgü zorlukların yanı sıra, Türkiye’nin Ulusal Tarım Politikası oluşturma konusundaki eksikliklerinin GAP’taki tarımsal üretim potansiyelinin gelişimini kısıtladığını ve projenin geniş tabanlı faydalarını azalttığını, ancak yine de GAP’ın bu bölgede yavaşlamasına rağmen tamamen durmayan suya dayalı entegre bir kalkınma projesi olarak bugüne ulaştığını belirtti.
Dursun YILDIZ, GAP’ın, Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesinin geliştirilmekte olan suya dayalı tek bölgesel kalkınma projesi olup, hem Türkiye’nin hem de bölgenin gıda arz güvenliğinin sağlanmasında anahtar bir role sahip bulunduğunu, 1,058 milyon hektar öncelikli sulama alanından oluşan bu projede entegre havza yönetim anlayışının hızla oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Sonuç olarak YILDIZ, yazısını şöyle noktaladı:
“Tarımın stratejik bir sektör olduğunun geniş bir kabul gördüğü günümüzde, GAP bu stratejik sektörde bizim elimizi çok güçlendiriyor. GAP’taki su ve toprak altyapısının stratejik, ekonomik, jeopolitik önemi gün geçtikçe artacaktır. Bu nedenle GAP için yeni bir hamle yapmalıyız. GAP’tan ulusal çıkarlarımız doğrultusunda faydalanabilmek için çok dikkatli bir şekilde yenilikçi stratejiler ile finansman ve üretim modelleri oluşturmalıyız. Yani Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in deyimiyle GAP’ı GAPtırmamalıyız.
[UHA Haber Ajansı, 16 Ağustos 2022]