Fukuşima, deprem sonrası tarımsal üretimini canlandırmaya çalışıyor
Fukuşima nükleer felaket öncesi Japonya’nın en büyük tarımsal üretim merkezlerinden biriydi. Dirençli çiftçi topluluğu bugün bir kez daha tüketicilerin bölgeden gelen ürünlerin tadını çıkarmasını sağlıyor.
Hevesli üreticiler, Japon yetkililere göre radyoaktivite oranlarını büyük şehirlerle aynı seviyeye indiren arındırma çabalarıyla birlikte, tarımın kademeli olarak yeniden büyümesine yardımcı oluyor.
Suzuki bira fabrikası, 12 yıl sonra, felaketten en çok etkilenen bölgelerden biri olan Namie’deki evine kısa bir süre önce geri döndü.
Tsunaminin vurduğu eski bira fabrikası, limanın hemen yakınlarındaydı. Bira üreticilerinin balıkçılarla yakın bir ilişkisi vardı. Büyük avları kutlamak için sake servis edilirdi.
Namie’ye geri dönen fabrikanın CEO’su Suzuki Daizuke, yerel halka umut vermek ve destek olmak istiyor.
Suzuki, “Depremden önce yaklaşık 120 balıkçı teknesi vardı ancak şimdi 30’dan az var. Yerel balıkçılık endüstrisini desteklemek için yerel halkın yediği balık yemekleriyle sakemizin uyumluluğunu ölçtük ve onları yapay zeka ile birleştirerek ‘Balık Sake Düğünü’ (Gyoshu Mariaju) adlı bir sake geliştirdik.” şeklinde konuşuyor.
Sake yediğimizden farklı bir pirinç türü kullanılarak yapılır. Toprağı arındırma işleminin ardından öncelik yemeklik pirinç yetiştirmekteydi.
Suzuki bu nedenle yenilikler yapmaya başladığını söylüyor: “Yediğimiz pirinçten sake yaptım ve bence gerçekten lezzetli oldu. Dahası, Namie’de üretilen pirinçte bir tuhaflık olmadığı gerçeğini sake aracılığıyla yayabileceğimi düşündüm.”
Motoki’nin domatesleri
Bölgedeki çiftçiler ve üreticiler, tüketicilerin endişeleriyle Iwaki kentinde domatese özel bir tema parkı olan Wonder Farm gibi yenilikçi girişimlerle başa çıkmayı düşünüyor.
Seralar ve son teknoloji topraksız üretim sistemi, Wonder Farm’ın Başkanı Motoki Hiroşi’nin felaket sonrası üretimini artırmasını sağladı. Bölgeyi yeniden canlandırmak için domatesi kullanıyor.
Tüketicilerin çiftliğini ziyaret etmesine, kendi meyvelerini toplamasına ve kalitelerinin tadına bakmasına izin veriyor.
Motoki, “Müşteriler, bölgeyi gördüklerinde ve ürünleri toplayan üreticiler hakkında bilgi sahibi olduklarında sebze-meyvelerin güvenli olduğunu anlayacaklar. Amacım tarımı ve turizmi yeniden canlandırmak. Bu nedenle çiftçiliğin yanında bir de restoran, çiftlik mağazası ve işleme tesisi kurdum. İnsanların gelip keyifli vakit geçirebileceği bir tesis yaratmak istiyorum.” diyor.
Ziyaretçiler uygulamalı olarak tarımı deneyimleyebilir ve domates yemeklerinin tadını çıkarabilir. Ya da domates misosu ve domatesli dondurma gibi benzersiz ürünler satın alabilir. Hepsi Motoki’nin çiftliğinde yapılıyor.
Motoki, “Deprem sonrası birçok farklı insanla bağlantı kurdum. Fukuşima’dan gelen ürünlere herkes aşık oldu. Birçoğu bu kadar lezzetli ve kaliteli ürünlerin taşınamamasının utanç verici olduğunu düşündü. Onları tüm dünyaya göndermeme yardım etmek istediler.” şeklinde konuşuyor.
Çiftliği artık yerel üreticilerin taze sebzelerini satılmak veya yemeklik ürünlere dönüştürülmek üzere getirdiği bölgesel bir tarımsal merkez haline geldi.
Fransız şef Dominique Corby, Tokyo’da bir Fransız-Japon restoranının sahibi. Motoki’den domates tedarik ediyor.
Corby, Fukuşimalı üreticilerle çalışmaya 2010 yılında başladı. Felaketten sadece birkaç gün önce bir saha ziyareti için oradaydı. Haberler onu çok etkiledi. Üretimin geri kazanımı ve takibi çalışmalarına bu şekilde dahil oldu.
Euronews’e konuşan Corby, “Orası Japonya’nın en zengin bölgelerinden biri. Sadece kişisel zenginlik anlamında değil, ürün açısından da. Yüzde 100 güvenle yiyebilirsiniz. Ürünü satabilmek için gereken tüm adımları gördüm, bu inanılmaz. Bu nedenle Fukuşima ürünlerinin gerçek bir zevk ve yemek sevgisiyle yenebileceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullanıyor.