Fransa’da siyasi kriz: Başbakan istifa etti, Macron reddetti
Fransa’da solun sürpriz yaptığı, aşırı sağın gerilediği ve iktidar partisinin beklenen yenilgiden daha az zararla kurtulduğu erken genel seçimlerde ülkede aşırı sağın iktidara gelmesi engellendi, ancak siyasi kriz daha da derinleşti.
Gazeteci Arzu ÇAKIR’ın haberine göre, Seçimlerde, hiçbir parti parlamento çoğunluğunu elde edemedi. Meclis’te üç büyük siyasi blok oluştu. Üstelik partilerin yapısı ve yeni Meclis aritmetiği bir koalisyon kurulmasını daha da zorlaştırdı.
Pazar günü yapılan erken genel seçimlerin ikinci turu sonrası açıklanan ve kesin olmayan son rakamlara göre Sosyalist Parti (PS), Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), Yeşiller ve Fransız Komünist Partisi (PCF)’in birleşmesinden oluşan sol birlik partisi Yeni Halk Cephesi (NFP) 182 milletvekili, iktidardaki Rönesans ve ona destek veren MODEM, UDI ve Horizons partilerinin oluşturduğu Birlikte/Ensemble hareketi 163, aşırı sağ Ulusal Bütünleşme (RN) 143 ve merkez sağ Cumhuriyetçiler (LR) 68 sandalye kazandı.
Gazeteler “siyasi kriz” dedi
Merkez sol Liberation gazetesi dün sabahki baskısında aşırı sağın engellenmesine vurgu yaptı. Gençlerin kullandığı bir deyimle “C’est OUF / Çılgınca!” manşetini atan gazete, ülkenin rahatladığını kaydetti ve solun zaferini kutladı.
Liberation, “Sol birinci gelerek dev bir sürpriz yarattı. Cumhuriyetçi cephe çağrısına halk kitlesel olarak yanıt verdi. Üç büyük parçaya bölünen Meclis’te kimse çoğunluğu elde edemedi” dedi.
Le Parisien gazetesi ise, “Ya şimdi, ne yapıyoruz?” manşetini atarak, Meclis’teki belirsizliğe dikkat çekti.
Le Monde, öğleden sonraki baskısında, gazetenin ortasında büyük bir parlamento dağılım grafiği paylaşarak, “Fransızlar aşırı sağa ‘hayır’ dedi. Sol çoğunluk olmadan birinci, Yeni Halk Cephesi RN’i başarısızlığa uğrattı” manşetiyle çıktı.
Le Figaro gazetesi ise, “RN yenildi, sol kendisini Macron’a dayattı” manşetiyle seçim sonuçlarını analiz etti. Le Figaro, sonuçları, “Seçimlerinin büyük kaybedeni Marine Le Pen’in partisi RN oldu. Sol, zafer elde etti. Macron’un partisi beklenenden daha iyi direndi. Macron, Meclis’i feshettikten bir ay sonra yönetilemeyecek bir Meclis ve zor bir demokratik süreçle karşı karşıya” şeklinde özetledi.
Sol eğilimli Humanite gazetesi de, “Kahverengi dalganın (aşırı sağın rengi) köpüğü Cumhuriyet’e dokundu ama Cumhuriyet o dalgaya kapılmaktan kurtuldu” cümlesiyle sonuçları yorumladı.
Başbakan istifa etti, Macron geri çevirdi
Macron, NATO zirvesi için Salı günü Washington’a gidecek. Ardından, 14 Temmuz Cumhuriyet kutlamaları gelecek. Meclis ilk toplantısını 18 Temmuz’da yapacak. Daha sonra da 26 Temmuz-11 Ağustos tarihleri arasında Fransa, 2024 yaz Olimpiyat oyunlarına evsahipliği yapacak. Cumhurbaşkanı, bir yandan hükümet kurma çalışmaları sürerken, diğer yandan da bu süreci atlatana kadar mevcut hükümetin göreve devam etmesini istedi.
Başbakan Gabriel Attal, siyasi teamüller gereği, bu sabah Cumhurbaşkanı Macron’a istifasını sundu. Başbakanın istifasını geri çeviren Macron, Attal’den yeni hükümet oluşturulana kadar “bir süre daha” görevde kalmasını istedi. Attal da, “gerektiği sürece sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu” belirterek bu öneriyi kabul etti.
Nasıl bir iktidar?
Birçok gözlemci ve anket şirketi, ilk turun tekrarlanacağını ve Jordan Bardella’nın başbakanlık görevine kadar ilerleyeceği “kahverengi bir dalganın” Fransa’yı kasıp kavuracağını öngörmüştü. Ancak tüm anket firmaları ve uzmanların birleştiği bu sonuç gerçekleşmedi.
Sandıktan üç ayrı parti, birbiriyle uzlaşamayan üç ayrı görüş, üç güçlü blok ortaya çıktı. Peki, hiçbir partinin çoğunluğu elde edemediği yeni parlamento aritmetiği ışığında nasıl bir iktidar çoğunluğu oluşacak?
Aşırı sağ, 10 milyon oyla en çok oy alan parti olmasına rağmen, “iki turlu dar bölge seçim sistemi” gereği, karşısında kurulan baraj nedeniyle tüm partilere karşı tek başına yarışan RN, ancak üçüncü parti olabildi.
Buna karşın aşırı sağa karşı “cumhuriyetçi cephe” oluşturan Yeni Halk Cephesi (NFP) 7 milyonun üzerinde oyla birinci sıraya, iktidar partisi Ensemble/Birlikte hareketi ise 6 milyon üzerinde oy alarak ikinci sıraya yerleşti.
Salt çoğunluğun çok uzağında, hatta mutlak bir çoğunluktan da uzaklaşan aşırı sağ, ‘yalnızca’ 143 milletvekili çıkarabildi. Ancak bu rakam aynı zamanda, RN’in 54 yeni milletvekili kazanması ve Meclis’teki sandalye sayısını neredeyse iki katına çıkarması anlamına geliyor. RN, ittifaklar hariç tek başına Meclis’in en güçlü partisi konumuna da yükseldi.
Meclis 18 Temmuz’da toplanıyor
Sandıktan çıkan bu sonuçlar, “Fransa, yönetilemez bir ülke haline mi geldi?” sorusunun sorulmasına neden oldu.
Erken parlamento seçimleri, Ulusal Meclis’te neredeyse eşit büyüklükte üç çoğunluk grubunun ortaya çıkmasıyla sonuçlandı ve seçmen, hiçbir siyasi gücün çoğunluğu almasına izin vermedi.
Fransız parlamentosu, Anayasa gereği seçimlerden iki hafta sonraki Perşembe günü yani 18 Haziran’da toplanarak, Meclis Başkanı ve yeni hükümeti belirleyecek. Birinci gelen sol birlik NFP, Macron’un görevi kendilerine vermesinin zorunlu olduğunu hatırlatarak, bu hafta içinde kendi başbakan adaylarını Cumhurbaşkanı’na bildireceklerini açıkladı.
Ancak sol birlik içinde en çok sandalye çıkaran LFI lideri Jean Luc Melenchon’un ismi üzerinde bölünme yaşanıyor. Macron ve ekibi, sol birliğin parçalanabileceği ihtimali üzerinde de duruyor. Ekibini bu sabah Elysee Sarayı’nda toplayan Macron, radikal sol LFI dışındaki sol partiler ve merkez sağı biraraya getirerek bir çoğunluk oluşturmaya çalışıyor.
Kendisi karşısında oluşan barajı “onursuz ittifak” diye adlandıran ve “iktidara gelişimizi sadece geciktirdiler” diyen aşırı sağ parti RN ise muhalefete yerleşerek, kendilerine karşı yapılan ittifak nedeniyle yaşadıkları büyük kayıp, hayalkırıklığı ve öfkeyi de arkalarına alarak Macron ve onun kuracağı hükümete sert muhalefet etmeye hazırlanıyor.
Aşırı sağ böylece, ilk aşamada 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sert vurmaya hazırlanmayı seçerek, hükümet önerilerini “kabul etmeyeceğini” açıkladı.
Cumhurbaşkanı Macron yeniden aday olamayacak ve istifa etmeden ülkeyi bir yıldan önce seçime götüremeyecek. Yani bu sonuçlara rağmen bir koalisyon oluşturmaya çalışacak.
Sandıkta varılan bu sonuçlar, Fransa’da siyasi krizin çözümü anlamına gelmiyor. Sol ile hızlı bir uzlaşma sağlanamazsa, tıpkı İtalya, Belçika, Hollanda gibi ülkenin “uzun süre” hükümet kurma çalışmalarına odaklanacağı bir sürece gireceği tahminleri yapılıyor.
Gazeteci* Arzu ÇAKIR, VOA