Fidan, İranlı mevkidaşıyla görüştü: “Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor; İran’ı da bu savaşın içine çekmeye çalışıyor”

Dışişleri bakanlarının görüşmesinde iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ilişkilerin geliştirilmesi kadar Ortadoğu’daki son gelişmeler de ele alındı.

Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında İsrail’in bir yılı aşkın süredir devam ettirdiği saldırganlığın bölgede yeni gerilimlere neden olmaması için başta bu ülkeye destek veren batılı ülkeler olmak üzere uluslararası toplumun devreye girmesi istendi.

Fidan: “Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor; İran’ı da bu savaşın içine çekmeye çalışıyor”

Türkiye’nin bölgede bir savaş istemediğini söyleyen Hakan Fidan, bu istenmeyen durumun olmaması için tüm tarafların sağduyulu ve soğukkanlı davranması gerektiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı, “Bölgemiz son derece büyük bir tehditle karşı karşıya bulunmaktadır. Gazze’de soykırıma devam eden İsrail, Lübnan’ı da kana bulamaya devam ediyor. Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor. İran’ı da bu savaşın içine çekmeye çalışıyor. İran’ın petrol ve nükleer tesislerini vurmakla tehdit ediyor. İsrail’in saldırgan tutumu, İran’ı meşru müdafaaya dönük adımlar atmaya zorluyor. İsrail uluslararası hukuku açık biçimde ihlal eden eylem ve söylemlerine son vermek zorundadır. Savaşın tüm bölgeye yayılma riski asla hafife alınmamalı. Küresel çok ciddi yansımaları olabilecek bir gerilimin içindeyiz” dedi.

Bölge ülkeleri ve bölge dışı aktörlerin geri dönülemeyecek adımlar atmaktan kaçınmak zorunda olduğunu ifade eden Fidan, İsrail’e Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırganlıklarını son vermeye çağırdı.

Arakçi: “Her zaman barışı desteklediğimizi vurguladık ama her türlü senaryoya da hazırız”

İran Dışişleri Bakanı ise “işgalci siyonist rejim” olarak tanımladığı İsrail’i durdurmak için tüm ülkelerin ekonomik siyasi kapasitelerini kullanması gerektiğini vurguladı.

Abbas Arakçi, “İşgalci rejimin yayılmacı politikalarıyla bölge ve dünyanın barış ve güvenliğini tehlikeye atabilecek bir baruta dönüştürmüş savaşın yayılması, ciddi bir tehdittir. Bölgede siyonist rejimin dışında hiç kimse bu durumu istemez. Biz her zaman barışı desteklediğimizi vurguladık ama her türlü senaryoya da hazırız. Başta ABD ve batılı ülkelerin İsrail’e sağladıkları silah, istihbarat ve mali destek, Netanyahu’yu daha da cesaretlendirmiştir. Gerginliğin Lübnan’a yayılması oldukça endişe vericidir. Biz kalıcı ve bir an önce uygulanabilecek bir ateşkesi destekliyoruz” diye konuştu.

Fidan Hamas yöneticileriyle görüşmesini anlattı: “Ateşkes müzakerelerinde neredeyiz, Filistin’de birlik süreci nasıl gidiyor konularında bilgi aldık”

İki ülkeden birer gazetecinin soru sormasına izin verilen basın toplantısında Hakan Fidan’a dün Hamas Şura Meclisi Başkanı Muhammed Derviş İsmail ve Hamas Siyasi Büro üyeleriyle gerçekleştirdiği görüşmenin içeriği soruldu.

Dışişleri Bakanı bu soruya verdiği yanıtta, “İnsani yardım konusunda daha fazla neler yapılabilir, onu görüştük. Ateşkes müzakerelerine ilişkin neler yapılıyor, neredeyiz? Netanyahu hükümetinin biliyorsunuz ateşkese çok fazla bir ilgisi yok ama savaşın diğer tarafı olan Hamas ‘bu konuda nerede’ özellikle son yaşanan gelişmelerden sonra onu müzakere ettik. Bir önemli husus da Hamas, El Fetih ve diğer Filistinliler arası uzlaşma sürecinin ulusal birlik sürecinin nasıl gittiğine ilişkin bilgi aldık. En son Kahire’de bir araya gelmişlerdi biliyorsunuz buradan da Mısırlı meslektaşlarımıza da teşekkür etmek istiyorum” değerlendirmelerinde bulundu.

İsrail tarafından öldürülen Hamas Siyasi Büro Şefi Yahya Sinwar’ı anan İran Dışişleri Bakanı da “Hamas’ın 50 bin kişinin katledildiği saldırılara rağmen hala ayakta” olduğunu söyledi.

  Arakçi: “Rejiminin istediği savaşın bölgeye yayılması hususunda (bölgedeki) herkes endişeli”

Abbas Arakçi, İranlı gazetecinin sorusu üzerine geçtiğimiz günlerde gerçekleştirmiş olduğu Körfez ve Ortadoğu turundan memnuniyetle ayrıldığını söyledikten sonra görüştüğü tüm ülkelerin ateşkes taraftarı olduğunun altını çizdi.

Arakçi, “İran Körfezi ülkelerinde veya Ürdün, Mısır, Lübnan, Suriye’de ve şimdi Türkiye’de yaptığımız görüşmelerde bütün bölge ülkeleri arasında Filistin ve Filistin davası ve Filistin halkıyla bir dayanışma olduğunu gördüm. Siyonist rejiminin suçları bütün ülke bölge ülkeleri tarafından kınanmaktadır ve bütün bölge ülkeleri bu suçların bir an önce durdurulması konusunda aynı fikirde. Bir endişe daha mevcuttur. Rejiminin istediği savaşın bölgeye yayılması hususunda herkes endişeli. Biz de bu doğrultuda herkese bunun önlenmesi gerektiği hususunda uyarıda bulunduk kendilerine istekte bulunduk” ifadelerini kullandı.

“PKK ve PJAK’a karşı komşuluk ve kardeşlik hukuku gereği teröre karşı beraber savaşmalıyız”

Türkiye ve İran’ın ilelebet bu bölgede var olacağını vurgulayan Dışişleri Bakanı Fidan görüşmede, PKK ve bu örgütün İran kolu olan PJAK’ın da gündeme geldiğini aktardı.

Fidan, “Her iki ülke de terörden çok büyük zararlar gördü. Bugün PKK ve onun PJAK gibi uzantıları, iki ülkenin de ortak düşmanıdır. Bu hususta Türkiye ile İran arasında bir anlayış birliği mevcuttur. Bu ortak tutumu, ortak bir mücadeleye dönüştürmek zorundayız. Komşuluk ve kardeşlik hukuku gereği teröre karşı beraber savaşmalıyız. Bu konuyu her düzeyde ele almaya devam edeceğiz” dedi.

Batı dünyası ile nükleer alanda yaptığı çalışmalar nedeniyle sorun yaşayan İran’a ölçülü bir destek varan Türk Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin nükleer enerjinin barışçıl ve sivil amaçlarla kullanılmasına karşı olmadığını, diyalog ve müzakere yoluyla nükleer meseleye bir çözüm bulunacağına inandığını söyledi.