Erdoğan’ın Netanyahu ve Miçotakis ile Görüşmeleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York seyahati, BM sisteminin reformu konusunu yeniden gündem yaptı. Genel Sekreter Guterres ve ABD Başkanı Biden’ın da bu yapının artık çalışmadığı yönündeki açıklamaları Erdoğan’ın uzun süredir seslendirdiği “Dünya beşten büyüktür” ve “Daha adil bir dünya mümkün” çağrısının yerleşmekte olduğunu gösteriyor.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York seyahati, BM sisteminin reformu konusunu yeniden gündem yaptı.
Genel Sekreter Guterres ve ABD Başkanı Biden’ın da bu yapının artık çalışmadığı yönündeki açıklamaları Erdoğan’ın uzun süredir seslendirdiği “Dünya beşten büyüktür” ve “Daha adil bir dünya mümkün” çağrısının yerleşmekte olduğunu gösteriyor.
Ancak Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin üzerinde uzlaşmadığı bir reformu yapabilmek mevcut uluslararası şartlarda pek mümkün görünmüyor. Ukrayna’daki savaş ile yoğunlaşan büyük güç rekabeti hatırlanırsa böylesi bir uzlaşmadan uzak olduğumuz çok açık.
Yine de Erdoğan’ın “yeni bir uluslararası düzen” ihtiyacına yönelik çağrısına devam etmesi önemli ve geleceğin dünyası için öncü liderlik örneği.
Erdoğan’ın Genel Kurul kapsamında Türkevi’nde yaptığı görüşmelerden ikisi öne çıktı: İsrail Başbakanı Netanyahu ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis.
Yeni Delhi’deki G20 Zirvesi marjında Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüşen Erdoğan böylece Türkiye’nin normalleşme politikasını tamamlayarak yeni bir işbirliği aşamasına geçiyor.
Erdoğan ile Netanyahu arasındaki görüşmenin çok iyi geçtiği konuşuluyor.
İlk kez yüz yüze görüşen iki liderin karşılıklı ziyaretleri gündemde.
Enerji, teknoloji, inovasyon, yapay zekâ, siber güvenlik, ticaret hacminin büyütülmesi ve Filistin meselesinden bölgesel işbirliğine kadar birçok konu müzakere edildi.
[20 Eylül 2023 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu’nun yapıldığı New York’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu kabul etti. Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç (solda) Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun (sağ 2), MİT Başkanı İbrahim Kalın ( sağ 3), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar (sağ 5), Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (sağda) da eşlik etti. (Foto: TCCB / Murat Çetinmühürdar)]
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Herzog arasında nitelikli bir telefon diplomasisi olduğu biliniyor.
Bu görüşmeyle de Ankara’nın Kudüs ve Filistin hassasiyeti gözetilirse, Erdoğan ve Netanyahu arasında lider diplomasisinin yapıcı imkânları genişletilebilir.
Bu da Doğu Akdeniz başta olmak üzere çevremizdeki birçok bölgedeki dengelere yansır.
Bölgemizin aktörleri normalleşmeyi tamamlayarak ikili-üçlü yeni işbirliği arayışlarını konsolide etmeye çalışıyor.
Her ülkenin yeni dünya düzensizliğinin farkında olduğu malum.
ABD ve Çin rekabetinin bölgemize yeni koridor projeleri ile yansıdığı da göz önünde bulundurulmalı.
İşte böylesi yeni bir ortamda Türkiye, İsrail ve Yunanistan arasındaki ilişkiler enerji ve lojistikten güvenliğe kadar birçok alanda hem rekabet hem de işbirliği boyutları içeriyor.
Hızlı hareket eden ve somut projeler getirebilen aktörler daha kalıcı denklemler kuracak.
[20 Eylül 2023 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’nun yapıldığı New York’ta, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’i kabul etti. (Foto: Murat Kula / AA)]
Erdoğan’ın Miçotakis ile görüşmesi de “verimli” geçti.
Gerginliği düşüren iki lider seçimlerinden başarı çıkmanın rahatlığıyla Türkiye ve Yunanistan arasında güveni tesis edecek somut girişimler peşinde.
7 Aralık’ta yedi yıl aradan sonra Selanik’te yapılacak yüksek düzeyli işbirliği konseyi kapsamlı bir yeni başlangıç olmaya aday.
Afet, çevre, orman yangınları, karşılıklı kültürel etkileşimin artırılması ve göç konularında üretilebilecek işbirlikleri, daha zor meseleleri (Ege ve Doğu Akdeniz’deki ihtilafları) konuşmayı mümkün kılar.
Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması başta olma üzere ikili ilişkilerdeki sorunların zor uzlaşmaları gerektirdiği düşünülürse konsey toplantıları, ikili görüşmeler ve çözüm arayışlarının varlığı bile Türk-Yunan ilişkilerine ciddi katkı verir.
Tekrar etmek gerekirse, büyük güç rekabetinin bölgemize yansımalarını dikkatle izleyerek normalleşme çabalarını somut işbirliği projelerine çeviren aktörler daha kazançlı çıkacak.
Türkiye’nin de yaptığı tam bu.