Dünyayı sürdürülebilir modern tarım doyuracak
ANKARA – UHA HABER / İklim değişikliği, salgın, savaş gibi olumsuzluklar tarım sektörünü etkiledi. Türkiye, bu süreçte kendi kendine yetebilirliğiyle öne çıktı. Tarımda sürdürülebilirliği korumak da önemli. Bunun yolu da modern tarımdan yani teknolojiden geçiyor.
Türkiye önemli bir tarım ülkesi ve tarımsal üretim kalitesiyle küresel gıda ekonomisinin stratejik aktörlerinden biri.
Pandemi ve “Rusya-Ukrayna Savaşı” tarımdaki dengeyi de bozdu.
Türkiye son yıllarda yaşanan küresel sıkıntılardan etkilendi ancak potansiyelini ve gücünü koruyor.
Türkiye, dünya tarım ekonomileri arasında 10. sırada
Öyle ki Türkiye dünya tarım alanları açısından binde 8’lik paya sahip. Küresel tarım çıktısının da yüzde 1,29’undan fazlasını üretiyor. Türkiye, dünya tarım ekonomileri arasında 10. sırada ve 50 milyar dolarlık üretim kapasitesiyle küresel tarım sektörünü etkileyebilecek güçte. Tarımda teknoloji kullanımını artırdığı takdirde ise dünya sıralamasında ilk 5’e girebilir.
Tarım sektörünü yaşanan olumsuzluklardan korumak şart.
2050’lerde dünya nüfusunun 10 milyara, şehirleşme oranının ise yüzde 70’lere çıkacağı öngörüsü, bize küresel gıda ihtiyacının da artacağına işaret ediyor. İşte tam da bu noktada gıdayla ilgili gelecekte olumsuz bir durum yaşamamak için elimizdeki topraklardan en az maliyetle fazla verim almanın bir yolu var. O da tarım sektöründe günümüz teknolojilerini kullanmak.
SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, Türkiye’nin yaklaşık 55 tarım ürününde dünyanın 10 büyük üreticisi arasında olduğunu söyledi:
“Yaklaşık 10 ila 15 arasında değişen tarım ürününde de dünyada birinci konumda. Fındığı örnek verebiliriz, kirazı örnek verebiliriz, şeftaliyi örnek verebiliriz gibi gibi… Böyle ürünlerde dünyada birinci üretici. Tabii Türkiye’nin tarımda yıllık yaklaşık bir 60-65 milyar dolarlık da bir üretim kapasitesi var. Türkiye, dünyada yaklaşık tarım üretiminin yüzde 1,7 ila 2 buçuğu arasında genelde pay alıyor. Dünyadaki tarım istihdamının da yaklaşık 0.6’sını gerçekleştiriyor. Dünya tarımında yaklaşık 5 buçuk milyon kişiyle temsil edilen bir Türkiye var. Ancak verimlilik açısından dünya ortalamasından da 3 kat daha fazla üretim yapan bir Türkiye var.”
Tarımda sürdürülebilirliği korumak önemli
Son yıllarda yaşanan küresel sorunlardan doğrudan etkilenen sektörün sürdürülebilirliği de önemli. İklim dostu, tarımsal destekleme ve ekosistem odaklı gıda üretim modelleri de böylelikle öne çıkıyor.
Su kullanımının en az miktarda olduğu topraksız tarım sağladığı verimle sürdürülebilir tarım için önemli yöntemlerden sadece biri. Bu yöntemle doğru ve bilinçli üretim yaparak gelecekteki gıda sorununun önüne geçilebilir.
Topraksız tarım birim alanda daha fazla ürüne imkan sağlıyor
UTEP Tarım Başkanı Mehmet Emekli, topraksız tarımı şöyle anlatıyor:
“Tarım ve tarımsal üretim yöntemi yapılacak olan tüm işlerin içerisinde en zor üretim metodu ve yöntemidir. Aslında temeldeki diğer tarımsal üretimlere göre en büyük farkı datayı izleyebiliyor olmamız. Kaç tane ürün ektiğimizi sayısal anlamda biliyor ve ne kadar ürünü hasat edeceğimizi, hangi zaman diliminde hasat edeceğimizi anlık, saatlik, dakikalık seyredebiliyoruz. Bu yüzden topraksız tarımı tercih etmemizin aslında temeldeki nedeni budur.”
Çiftçi Metin Hasbek ise topraksız tarım ile birim alanda fazla ürün alabildiklerini söyledi:
“Çileği toprağa ektiğiniz zaman bir dönüme 8 bin adet fide ekebiliyorken, bu sistemde 24 bine kadar ekilebiliyor. Dolayısıyla çok fazla ürün alma imkanımız oluyor. Topraktan gelen hastalıkları bu şekilde engellemiş oluyoruz. Solucan, salyangoz türlerine karşı baştan bir avantajımız oluyor. Serada olduğu için yağmurlardan, dolulardan, hava şartlarından etkilenmiyor.”
Tarım teknolojilerini iyi kullanmak gerekiyor
Dünya tarımsal üretiminin yüzde 1,34’ünü oluşturan Türkiye’nin 2050’de yüzde 2,35’lik paya ulaşması bekleniyor. Bunun gerçekleşmesi ve tarımda sürdürülebilirliğin yolu ise teknolojiden geçiyor.
SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, teknolojiyi kullanarak maliyetlerin düşürülebileceğini ve gıdaya erişimin ucuz hale getirilebileceğini söylüyor:
“Eğer teknolojiyi siz daha iyi kullanırsanız, bu teknolojik trendi tarım sektörüne daha iyi uygularsanız Çin’de olduğu gibi üretim konusunda sıkıntı yaşamazsınız, ürünlerin tedariki konusunda herhangi bir problemle karşılaşmazsınız. Türkiye de bu küresel enflasyonist baskıdan tabii ki etkileniyor, dünya etkileniyor. Tabii tarım üretim maliyetlerinin arttığı bir dönemden geçiyoruz ama teknolojiyi kullanmak, akıllı tarımı kullanmak ve topraksız belki burada tarımı kullanmak maliyetleri düşürecek ve gıdaya erişimi daha ucuz hale getirecektir.”
Tarım sektöründe küresel trendlerin takibi ve uygulanabilirliği önemli. Türk çiftçileri de bu yeni yöntemlerle üretime çoktan başladı. Dijital tarım uygulamalarına adaptasyonun güçlendirilmesiyle gıda güvenliği daha fazla sağlanabilir.
***
Yazar Hakkında
Deniz İyidoğan, 1989’da İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. İş hayatına 2008’de Sabah Gazetesi’nde başladı. 2014 yılına kadar foto muhabiri ve muhabir olarak görev yaptı. Ekim 2020’den beri TRT Haber için çalışıyor.
[UHA Haber Ajansı, 30 Temmuz 2022]