Dünya 1.5 derecelik küresel ısınma sınırını aşma yolunda
Gezegenimiz, 1.5 derecelik küresel ısınma sınırına dayanma eğiliminde. Bu da ciddi iklim değişikliği tehditlerini artırabilir. Öyle ki bazı kurumlarca hazırlanan raporlar, bu tehdidin çok da uzak olmadığını gösteriyor. Sera gazı emisyonlarının hızla azaltılması ve sürdürülebilir enerjiye geçiş, sıcaklığı korumak için alınması gereken önlemlerden.
UHA / İnternational News Agency
Türkiye’nin de onayladığı 2015 Paris İklim Anlaşması, küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmayı, mümkünse 1.5 derecenin altında tutmayı hedefliyor.
Bilim insanları, 1.5 derece eşiğinin aşılmasının insanlar, vahşi yaşam ve ekosistemler üzerinde çok daha şiddetli iklim değişikliği etkilerine yol açacağı görüşünde.
2023 yazında hissedilen sıcaklıklar yüksek seviyelerdeydi ve uzun sürdü. Art arda rekorların kırıldığı temmuz ve ağustos ayının sıcaklığı raporlarla da kanıtlandı.
Avrupa Birliği (AB) destekli Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin son raporlarına göre, bu yaz küresel sıcaklık rekorları kırılarak ortalamanın 0.66 derece üzerine çıkıldı. Hava sıcaklığı ortalaması 16.77 derece oldu.
2023 yılı şu ana kadar 2016’dan sonra kayıtlardaki en sıcak yıl oldu. 2023’teki ortalama sıcaklık, 2016’nın sadece 0.01 derece altında kaldı.
Deniz suyu sıcaklıkları da buna bağlı olarak arttı. Aşırı sıcakların ardından bazı ülkelerde acı veren doğa olayları da yaşandı. Yunanistan’daki orman yangınları ve selile Libya’daki sel felaketi, durumun tehlikeli boyutunun en acı örnekleri oldu.
Dünya küresel ısınma sınırına yaklaşıyor
Bu çarpıcı veriler, iklim değişikliğinin dünya genelindeki etkilerini gösteriyor. Ayrıca, raporun ortaya çıkardığı bir başka detay ise sıcaklıkların, böyle giderse, Paris İklim Anlaşması’nda küresel ısınma için sınır olarak konulan 1.5 dereceye ulaşılacak olması.
Günlük küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı, ağustos ayında 1.23 dereceye ulaştı. Bu, daha önce 2015 ve 2016 yıllarında tek bir gün olarak yaşandı. Ancak rapora göre; küresel anlamda günlük olarak birkaç kez sınırın aşılması bir ilk.
Bu bilgiden yola çıkarak Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin son raporlarına yansıyan öngörü dikkat çekici. Eğer sıcaklıkların yükselmesine neden olan atmosferdeki sera gazlarının yoğunluğu artmaya devam ederse, Aralık 2034’de küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı 1.5 dereceye ulaşabilir. Bu durumun ciddi bir iklim değişikliği krizi oluşturabileceği belirtiliyor.
Seller, yangınlar, aşırı sıcaklar artıyor
BM İklim Bilimi Paneli’ne (IPCC) göre, insan etkisinin olmadığı bir iklimde her on yılda bir meydana gelen aşırı sıcaklık olayı, 1.5 derecelik ısınmada on yılda 4,1 kez ve 2 derecelik ısınmada 5,6 kez gerçekleşecek. Küresel ısınma 4 derece ısınmaya ulaşırsa bu tür olaylar on yılda 9,4 kez gerçekleşebilir.
Daha sıcak bir atmosfer aynı zamanda daha fazla nem tutabilir ve bu da sel riskini artıran daha yoğun aşırı yağışlara neden olabilir. Ayrıca buharlaşmayı artırarak daha yoğun kuraklıklara yol açabilir.
Bütün bu tahminlerin gösterdiği ise 1,5 ve 2 derece arasındaki 0,5 derecenin hayati öneme sahip olduğu.
2 derecenin üstünde kalırsa ne olur?
Küresel ısınmanın 2 derecenin üstüne çıkması, ciddi iklim değişikliği sonuçlarına yol açabilir. Ülkelerin şu ana kadar yaptığı iklim taahhütleri bile 1.5 derecelik hedeften uzak.
Ancak 2 derecelik bir ısınma, bazı zaman dilimlerinde, tropikal ve subtropikal bölgelerde yaşanamayacak kadar yüksek sıcaklıklara yol açabilir.
Bilim insanları, bu koşullar altında biyoçeşitliliğin büyük ölçüde zarar göreceğini, gıda güvenliğinin tehlikede olacağını ve kent altyapı kapasitelerinin aşırı hava olaylarıyla başa çıkamayacağını öne sürüyor.