Dr. Öğr. Üyesi. M. Ferudun Çelikmen, “Sıcak hava dalgaları, sıcaklığı insan sağlığı ve refahı açısından tehlike arz ediyor”
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD, TATDOĞA Çalışma Grubu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi. M. Ferudun Çelikmen, “Sıcak hava dalgaların, sıcaklığının insan sağlığı ve refahı açısından tehlike arz edecek şekilde yüksek olduğu dönemler” olduğunu açıkladı.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD, TATDOĞA Çalışma Grubu Başkanı Dr. M. Ferudun Çelikmen, “En çok kentsel ısı adası etkisinin aşırı sıcaklıkları şiddetlendirdiği şehirlerde hissedilir ve çok az yeşil alan içeren veya hiç içermeyen, yoğun şekilde inşa edilmiş semtler daha da sıcak olma eğilimindedir. 2019 yılında, en şiddetli sıcak hava dalgaları (yedisi) Avrupa15, Hindistan ve Japonya’da kaydedildi ve toplamda 4.000 insanın ölümüne neden oldu. Bu sıcak hava dalgaları yüzünden Batı Avrupa’daki 8 ülkede 3.453 kişi hayatını kaybetti, en yüksek ölüm oranı Fransa (1.435) ve Birleşik Krallık’ta (892) görüldü. Hindistan ve Japonya’da sıcak hava dalgaları 2019 yılında sırasıyla 112 ve 173 kişinin hayatına mal oldu. EM-DAT son on yılda 70.409 kişiyi öldüren 38 sıcak hava dalgası kaydetti (2010’da sadece Rusya’da aşırı sıcak ve orman yangınları yüzünden 55.736 kişi hayatını kaybetti). 2015 yılında Hindistan’daki aşırı sıcak hava dalgası boyunca 2.500 kişi öldü; 2008 yılında ise Bangladeş’te yaşanan 8 günlük sıcak hava dalgası boyunca en az 3.800 kişi hayatını kaybetti” dedi.
Dr. M. Ferudun Çelikmen, Sıcak hava dalgalarının önceden var olan tıbbi koşulları kötüleştirerek sağlık sistemleri üzerinde bir yük oluşturabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Enerji sistemlerinin elektrik kesintilerine yol açacak şekilde zarar görebilir ve ulaşım kesintiye uğrayabilir. Sıcak hava dalgaları yaşlılar; daha önce kalp krizi, solunum hastalıkları ve diyabet gibi sağlık sorunları yaşamış olanlar, izole edilmiş insanlar, küçük çocuklar, hamileler, günün en sıcak saatlerinde dışarıda çalışanlar, kilo ya da obezite sorunu olanlar ve evsizlerin de dahil olduğu belli gruplar için özellikle tehlikeli arz ediyor. Düşük sosyoekonomik statü soğutma seçeneklerine erişimi sınırlayarak kırılganlığı artırabilir. Pek çok tehlikede olduğu gibi, okuryazarlığı sınırlı olan ve bulundukları ülkenin ana dilini konuşmayan kişiler de uyarıları anlayamayabilecekleri veya sağlık tavsiyelerini okuyamayabilecekleri için yüksek riskle karşı karşıya”.
Bir sıcak hava dalgasının meydana geldiğinde bundan en çok kentsel alanlarda yaşayan insanların etkilendiğini ifade eden Dr. Çelikmen, “çünkü bu alanlar civardaki kırsal alanlardan daha sıcak oluyor. Şu anda dünyanın yarısından fazlası kentsel alanlarda yaşıyor ve 2050 yılı itibariyle bu oranın üçte ikiye çıkacağı öngörülüyor” şeklinde konuştu.
“Seller, yaralanma, ölüm, geçim kaynaklarının kaybı, mal kaybı, binaların ve altyapıların zarar görmesi ya da tahrip olması, toplumların parçalanması ya da yerinden edilmesi de dahil olmak üzere yaygın hasar ve yıkıma neden olabilir” şeklinde konuşan Dr. M. Ferudun Çelikmen, “Sel baskınlarının aynı zamanda geniş kapsamlı doğrudan ve dolaylı sağlık etkileri de olabilir. Boğulma, yaralanma ve hipotermi gibi ani etkiler ile yetersiz beslenmede artışa yol açan gıda güvensizliği (FAO, 2018), su kaynaklı bulaşıcı hastalıklar, ruhsal sorunlar, solunum yolu rahatsızlıkları ve alerji gibi orta ve uzun vadeli dolaylı etkiler bulunuyor” dedi.
Dr. Çelikmen, tekrar eden sel baskınlarının, hükûmetlerin ve özel sektörün uzun vadeli yatırımlarında hayal kırıklığı yaratabileceğine dikkat çekerek, “çünkü bu yatırımlar kelimenin tam anlamıyla suya kapılıp sürüklenebilir. Değişen iklime uyum sağlama büyük sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşüm gerektirebiliyor. Ancak uzun vadeli ortak çabalar çatışma zamanlarında sınırlı olma eğiliminde; bu kısmen otoritelerin zayıflamasından, ayrıca ulusal güvenliği yeniden tesis etmeye ve nihai olarak ekonomiyi canlandırmaya odaklanmalarından kaynaklıyor” şeklinde konuştu.
“Yeterli kurumsal destek olmadan, insanlar ve toplumlar bu durumla geçim kaynaklarını değiştirerek veya çeşitlendirerek, yaşam biçimlerinde uyarlamaya giderek veya evlerinden uzaklaşarak başa çıkmaya çalışıyorlar” diyen Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD, TATDOĞA Çalışma Grubu Başkanı Dr. M. Ferudun Çelikmen, şunları aktardı:
“Çiftçiler kullandıkları tohumların türünü veya sulama yöntemlerini değiştirebiliyorlar. Çobanlar küçük bir arazi parçasında tarım yapmaya veya balık tutmaya başlayabiliyor. Bazı aile üyeleri iş bulmak için mevsimsel olarak başka yerlere, hatta komşu ülkelere bile taşınabiliyor. Yoksulluk, kırılganlığın temel nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Dünya Bankasının “Unbreakable” başlıklı raporu, “Yoksul insanlar etkilendiğinde, kaybettikleri varlık payının yoksul olmayanlara kıyasla iki ila üç kat olduğunu, bunun da büyük ölçüde varlıklarının ve geçim kaynaklarının doğasından ve kırılganlığından kaynaklandığını” ortaya koyuyor” (Hallegate vd, 2016).
Dr. M. Ferudun Çelikmen, Kentsel alanlarda yaşayan yoksul insanların, atan sıcaklarda, özellikle kenar mahallelerde ve gayri resmî yerleşimlerde ikamet edenlerin dışlanma, güvensiz barınma, hayati hizmetlere sınırlı erişim, yüksek yaşam maliyetleri, gıda güvensizliği ve daha büyük sağlık riskleriyle karşı karşıya kaldığını, etkilerini hafifletmek veya ortadan kaldırmak için ortak bir çaba ortaya koyulmazsa, iklim değişikliğinin tüm bu zorlukları daha da kötüleştireceğine dikkat çekti.
Özetle sıcak hava dalgalarına karşı korunmada ülkemiz için bazı öneriler:
- Kırılgan topluluklar olarak nitelendirebileceğimiz şeker, tansiyon, kalp, astım gibi bilenen hastalığı olanlar, hamileler, küçük çocuklar, yaşlı ve engelliler, öncelikle saat 10-16 arası dışarı çıkmamalı, evlerde serin ortamlarda bulunmalıdırlar.
- Yine bu grup başta olmak üzere tüm bu aşırı sıcaklar için bol sıvı alımı, sık duş yapmak, bahçe vs gölgeli ortamları sulamak gün için de sıcak çarpması başta olmak üzere sağlık sorunlarının oluşmasını engelleyecektir.
- Ülkemizde geleneksel “yaylacılık”, aşırı sıcaklar da deniz seviyesine yakın kent yerleşimlerinden yukarı irtifalara,1000 m ve üzeri,1500-2000 rakıma çıkıldığında gerek nem’in azalması gerekse de yükseldikçe ısının düşmesi sayesinde yaşam kalitesini olumlu yönde etkiler.
- Öğlen 10-14 civarı dışında olmak kaydı ile deniz, göl ve akarsular da yüzme bilenlerin serinlemesi de sıcak hava dalgalarında bir ölçüde yaşam konforunu arttırır.
- Sıcak kanlı bir canlı olan insanın, bulunduğu ortama uyum için ısı kaybı mekanizmaları olan ;
a) Evoporasyon (buharlaşma/terleme, bunun için bol su içilmeli),
b) Konveksiyon (yelpazelenme ya da duşa girme gibi yöntemlerle hareket halindeki su ya da havaya ısı transferi),
c) Kondüksüyon (serin bir yere oturma, yatma ile temasla ısı kaybı),
d) Radyasyon (ışınım yardımı ile ısı kaybı, kısa kollu atlet, şort giyilmesi ile artar) yöntemlerin bir kısmı ya da hepsi sıcak hava dalgalarının yoğun olduğu dönemlerde uygulanmalıdır.
Kaynaklar:
- Climate Action Tracker (2019) Temperatures. https://climateactiontracker.org/global/temperatures/
- Climate Centre (2020) From Darkness to Illumination: Climate Grief and Resilience in a Sea of Warnings. https://www.climatecentre.org/downloads/files/Grief%20for%20KIC%20-%20deliverable%20%282020-01-13%29.
- EM-DAT: The International Disaster Database. https://www.emdat.be/FAO & FEWS NET (2013) Mortality among populations of southern and central Somalia affected by severe food insecurity and famine during 2010-2012. FAO Food Security and Nutrition Analysis Unit. https://www.fsnau.org/products/research-studies
- Hepburn C vd (2020) Will COVID-19 fiscal recovery packages accelerate or retard progress on climate change? Oxford Smith School of Enterprise and the Environment, Art. No. 20-02. https://www.smithschool.ox.ac.uk/publications/wpapers/workingpaper20-02.pdf
- Huang T (2020) Which Countries Are Most Vulnerable to Locust Swarms? World Resources Institute.19.05.2020. https://www.wri.org/blog/2020/05/coronavirus-locusts-food-insecurity