Dr. Öğr. Üyesi. Gökhan Çınkara, “Hamas’ın Aksa Tufanı ne anlama geliyor?”

* İsrail ordusunun, Hamas’ın askeri kanadı 7 Ekim’de “Aksa Tufanı” operasyonunu başlatması üzerine Hamas ve Filistinli gruplarla çatışması sürüyor.
* İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi’ne saldırı başlatması neticesinde dünyadan da tepkiler peş peşe geliyor. ABD, İsrail’e destek amacıyla uçak gemi filosunu Doğu Akdeniz’e gönderdiğini açıkladı.
UHA / İnternational News Agency
Bölgedeki son gelişmelerin çerçevesinde, İsrail, Filistin siyaseti, Yahudi dünyası ile Orta Doğu toplumları ve siyaseti konularında akademik çalışmalar yürüten Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Dr. Öğr. Üyesi. Gökhan Çınkara’nın “Hamas’ın Aksa Tufanı ne anlama geliyor?” konusunda görüşlerini aktardı.
Hamas’ın Aksa Tufanı ne anlama geliyor?
Hamas’ın ve Filistinli diğer grupların Aksa Tufanı operasyonu –isminden de anlaşılacağı üzere– merkezine Mescid-i Aksa’yı motive eden bir dinamikle harekete başladı. Bu operasyonla gruplar temel olarak Gazze’de devam edegelen on beş yıllık ablukayı ve onunla bağlantılı olarak Filistin sahasındaki statükoyu aşmak istiyorlar. Kısa süreçte taktiksel düzeyde bu hedefe ulaştıklarını söylemek mümkündür. Bu operasyon küresel kamuoyunu sarsacak ve pozisyon almaya itecek bir eylem olarak öne çıkıyor.
İsrail-Filistin gerilimi münferit bir gerilim mi yoksa bölge çapında genel bir tırmanma dönemine mi giriyoruz?
Bu, tarihsel derinliği olan bir eylem ve operasyon olarak görülebilir. Hamas ve İslami Cihad’ın temel taşıyıcıları olan bu operasyon en son Mayıs 2021’de hareketlenen Gazze sahasında yeni bir düzlemi de açıyor. Bu aşamayla Filistin davasının öne çıkan aktörleri Hamas ve İslami Cihad olarak görülebilir. Hamas ve İslami Cihad Batı Şeria’da devam edegelen politik sürece ve aktörlere alternatif bir tercih olarak öne çıkıyor. Mezkur eylemin Filistin’de İntifada sonrası jenerasyonun içinde olduğu bir eylem olduğunu da eklemek gerekiyor. Görülen eylem tarzındaki farklılaşma bu yeni neslin yaklaşım ve strateji farklılıklarını da yansıtıyor. Bölge çapında olayların genişlemesinin Suriye, Lübnan ve İran sahalarına operasyonların yansıması ile mümkün olabileceğini düşünüyorum.
İran bu çatışmanın neresinde?
İran, bu operasyonun icrasında doğrudan aktif olarak katılım mı gösterdi yoksa olağan bir şekilde aktörlere yardımlarını yapmakta mı? İran’ın pozisyonu şu an İsrail’de tartışılan bir konu. Tablonun çok netleştiği söylenemez.
Filistin meselesi bundan sonra nasıl evrilecek?
Filistin meselesi varlığını devam ettirecektir. Fakat yeni neslin strateji değişikliği ve buna dönük arzusu ile eski neslin müzakereci stili arasındaki çatışma da ortaya çıkabilir. Filistin meselesi görünen o ki İsrail ile ilişkilerde kökten ve radikal bir kopuş içerisinde.
Bölgesel normalleşme bu gelişmeden nasıl etkilenecek?
Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki normalleşme süreci bu süreçte kamusal niteliğini yitirecek fakat iletişim devam edecektir. İki ülke arasındaki ilişkiler Filistin bileşenini aşan bir yapısallık içerisinde şekilleniyor. Ama günün sonunda Filistin’in her Arabın ve her Müslümanın hassasiyet gösterdiği bir coğrafya olduğunu elitler göz önünde bulunduracak ve son olaylar neticesinde bunu daha yoğun şekilde dikkate alacaklar diye düşünüyorum.