ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:56 Trabzonspor U19 UEFA Gençlik Ligi’nde yarı finalde
00:31 Bahçeli’den sokak çağrılarına tepki: Şuursuzluk ve sorumsuzluk
00:28 ‘Temiz Yerel Yönetim’ Vaadine Ne Oldu?
00:21 Dışişleri Bakanı Fidan, bugün Fransa’ya gerçekleştireceği resmi ziyaret kapsamında, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile bir araya gelecek…
00:15 Fahrettin Altun: Siyasi rekabet, ilke ve vizyonla yapılır; tehdit ve sindirme ile değil
00:10 Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Aydın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “boykot” çağrısına tepki gösterdi…
00:06 CHP Neden Boykot Çağrısı Yaptı?
00:03 Ömer Çelik: Özgür Özel’in geldiği nokta Türkiye’yi topyekun tehdit etmektir
00:02 Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan flaş adaylık açıklaması!…
22:26 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günü vefat eden AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Üyesi ve eski Ulaşlı Belediye Başkanı Burhan Abiş’in cenaze törenine katıldı…
21:10 Acıların gölgesinde bir Ramazan Bayramı daha
18:55 Fidan’ın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Stratejik Otonomisi
18:41 Sokak Siyasetinden Geriye Ne Kalır?
17:34 Adalet Bakanı Tunç, Silivri’de işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddialara yanıt verdi…
13:26 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:58 Kocaelispor Sakarya’yı eli boş gönderdi!…
10:17 “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi
09:51 Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıkıyor
09:44 SAHA İstanbul bülteni!…
09:26 Irak ile Kuzey Irak Arasında Türkiye’ye Petrol İhracatı Gerilimi Çözülecek Mi?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Dost musunuz Düşman mı? 

Dost musunuz Düşman mı? 
2 Ocak 2024
53
A+
A-

Adı sanı bugüne değin hiç duyulmamış, hangi devletin içinde ve nerede özerk olduğu bilinmeyen sözde “Rojava Özerk Yönetimi”nin ABD’nin ve Atlantik Paktı’nın desteği ile haklarının güvence altına alınması, korunması ve tanınması için çalışmalar başlatıyor.  

Prof. Dr. Ata ATUN, KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı 

Böylesine bir tarafgirlik dünya siyasi tarihinde görülmüş, duyulmuş değil. 

Kıbrıs Türklerinin kurduğu devleti 40 yıldır tanımayan, Kıbrıs Türklerini dünyadan izole eden güruh, terörist gruplara devlet kurdurma derdinde.  

Atlantik Paktı’nın biz Kıbrıslı Türklere attığı siyasi kazık tamı tamına 60 yaşında olduğu ve o günden bugüne bir şey değişmediği için şaşırmıyoruz. 

60 yıl önce ne mi olmuştu; Kıbrıs adasında yaşanan soykırımın ve Rum saldırılarının durdurulması gerekçesiyle BM Barış Gücünün gönderilebilmesi için ABD ve İngiltere’nin dümen suyunda giden BM, Kıbrıslı Türklerin tüm itirazlarına rağmen Türkiye Hükümetine yanıltıcı bilgi vererek, ikna etmiş ve 4 Mart 1964 tarihinde 186 no.lu kararı almıştı. Bu karar içeriğince adada uluslararası tanınan hükümet Makarios hükümeti olacak ve BM Barış Gücü’de Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasındaki çatışmaları önleyecekti. Daha doğrusu, Yunanistan’ın uluslararası yasalara ve Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş Anayasasına aykırı olarak Kıbrıs adasına yasadışı gönderdiği 20 bin kişilik komando tümeninin desteği ile Rumların Türklere karşı başlattığı saldırıları önlemek için adaya gönderilecekti. 

BM Güvenlik Konseyi’nin bu insanlığın yüz karası kararından sonra BM Barış Gücü 1964 yılının Mayıs ayında adaya ayak bastı. Çok gariptir ama BM’nin bu sözde Barış Gücü’nün “Ateş etme” yetkisi bulunmamaktaydı. Bütün yaptığı, Rumlar Türklere saldırınca resim çekmek ve rapor hazırlayıp BM Genel Sekreterine göndermek oldu. Hiçbir şekilde de Rumların Türklere karşı organize ettikleri kalleşçe saldırılara, toplu kıyımlara ve Türklerin köylerini, evlerini, hayvanlarını, zahirelerini yağmalamalarına mani olmadılar. Sadece yaşayan saldırı sonrasında resim çektiler, rapor yazdılar ve BM’ye gönderdiler.  

15 Temmuz 1974 Pazartesi günü sabah Kıbrıslı Rumlar, Yunanistan’ın askeri desteği ile Kıbrıs adasında darbe yaparak BM’nin meşru gördüğü Makarios hükümetini devirdiler ve Kıbrıs Cumhuriyetini lağvettiler. Yerine Kıbrıs Helen Cumhuriyetini tek taraflı ilan ettiler. Bir gün sonra da Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağladıklarını yani Enosis’i gerçekleştirdiklerini kendilerine göre resmi olarak dünyaya duyurdular.  

20 Temmuz 1974 Cumartesi günü Kıbrıs Anayasasına göre Garantör olan Türkiye’nin Anayasada yer alan EK 1, Madde 4’e göre müdahalesi ile Kıbrıs Helen Cumhuriyeti yıkıldı ve adada iki farklı yönetim kuruldu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve önce adı Kıbrıs Türk Federe Devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC).   

BM’nin Devlet olmak kriterlerine tamı tamına uyan, egemen olduğu toprakları, demokrasisi, hükümeti, meclisi, ekonomisi, bankaları, ordusu, yargısı, polis teşkilatı, hava ve deniz limanları, kara sınır kapıları ve halkı olan KKTC’yi tanımamak ve varlığını inkar etmek için BM Güvenlik Konseyi’nin 18 Kasım 1983 tarihinde aldığı insanlığın yüz karası 541 no.lu karar halen geçerliliğini sürdürmekte.   

İşin grip tarafı, ABD Temsilciler Meclisi eski üyesi Edward R. Roy ile PKK/YPG siyasi kolu Demokratik Suriye Meclisi’nin Amerika’daki temsilcisi arasında sınırları belli olmayan, nerede olduğu bilinmeyen, PKK/YPG’nin Suriye’de oluşturduğu sözde Rojava Özerk Yönetimini dünyaya tanıtmak için, ekim ayında imzalar atıldı.      

Yapılan anlaşmanın içeriğinde sözde Rojava Özerk Yönetiminin, ABD Kongresi ve Temsilciler Meclisi’nin önemli isimleriyle, Temsilciler Meclisi komiteleriyle, Dışişleri, Savunma, Ticaret bakanlıklarıyla ilişki kurması, görüşmeler yapması, ABD’nin önde gelen dini ve sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşlarıyla ilişkilerin sağlanması, Birleşmiş Milletler’e bağlı kurumlar ve insan hakları organizasyonlarıyla toplantılar düzenlenmesi yer almakta. En önemlisi de sözde Rojava özerk yönetiminin haklarının güvence altına alınması, korunması ve (devlet olarak) tanınması da yer alıyor bu sözleşmenin içeriğinde. 

Bir tarafta bir terör örgütüne tanınmış bir devlet olabilmesi için ABD tarafından verilen sınırsız mali ve siyasi destek, diğer tarafta da bağımsızlığını 49 yıl evvel ilan etmiş, uluslararası kurallara uygun tam bir devlet olan KKTC’nin önüne çıkarılan insanlık dışı engeller ve izolasyonlar…  

İşte buna sözde “Batı Medeniyeti” ve “insan hakları” deniyor… 

 ***

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN 

KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı 

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.