Diyetisyen ve Psikolog M. Berrin Ak Atiş, “Çocukluk ve ergenlik döneminde obezite çarpıcı düzeye ulaştı”
* Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlanan Obezite, günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor.
* DoktorTakvimi uzmanlarından Diyetisyen ve Psikolog M. Berrin Ak Atiş, beslenmenin çok önemli bir role sahip olduğunu açıkladı.
UHA / İnternational News Agency
[Diyetisyen ve Psikolog M. Berrin Ak Atiş]
UHA Haber’den Gazeteci FZT. Gülnur AYDOĞDU’ya açıklamalarda bulunan Diyetisyen ve Psikolog M. Berrin Ak Atiş, son dönemlerde başlı başına bir hastalık olarak kabul edilen ve küresel bir sağlık sorunu olan obezitenin gelişmesinde davranışsal, çevresel ve genetik gibi birçok etmenin rol oynadığını söyledi.
M. Berrin Ak Atiş, beslenmenin ise çok önemli bir role sahip olduğunu; çünkü sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenin ve duygusal yeme alışkanlıklarını yönetmenin, vücut ağırlığını kontrol altında tutmayı ve obezite riskini azaltmayı desteklediğini belirtti.
Çocukluk ve ergenlik döneminde obezite çarpıcı düzeye ulaştı
Tüm yaş gruplarında artan bir obezite prevalansından bahsedilebileceğini ancak son yıllarda çocukluk ve ergenlik döneminde obezitenin çarpıcı düzeye ulaştığını söyleyen Diyetisyen ve Psikolog M. Berrin Ak Atiş, obeziteye neden olabilecek başlıca beslenme hatalarını şöyle sıralıyor: “Duygusal yeme, popüler diyetlerin bilinçsizce uygulanması, fast food gıdaların tüketim miktarı ve sıklığının fazla olması, kilo verme amaçlı öğün atlanması ve uzun süreli açlığın ardından aşırı miktarda yemek yenmesi, hızlı yeme ve az çiğneme, gıdaların sağlıklı ve sağlıksız olarak etiketlenmesi, bir besin grubundan aşırı tüketim yapılırken diğer besin gruplarının ihmal edilmesi, şeker içeriği yüksek olan gıdaların özellikle işlenmiş tatlılar ve şekerli içeceklerin fazla tüketimi, yeteri kadar su içilmemesi, porsiyonların büyük olması, günlük lif alımının düşük olması, sürekli atıştırmak ve kalori saymak.”
Kişiye özel beslenme planı oluşturulmalı
Kilo verme ve korumada başarılı olmak için beslenme planının kişiye özel oluşturulması gerektiğini belirten Diyetisyen ve Psikolog M. Berrin Ak Atiş, “Birey fizyolojik, psikolojik ve sosyal yönden değerlendirilmeli ve beslenme planı bireyin tüm gereksinimlerini yeterli ve dengeli bir şekilde karşılamalıdır. Katı kurallar içeren planlar yerine sürdürülebilir beslenme alışkanlıkları vurgulanmalı; hedefler ulaşılabilir olmalıdır. Ağırlık kaybetmek ne kadar önemliyse kaybedilen ağırlığın korunması da o kadar önemlidir. Koruma programında amaç, uzun dönemde ağırlık kazanımının önlenmesi veya minimum olmasını sağlamaktır. Tıbbi beslenme tedavisi ve davranış değişikliği tedavisi birlikte kullanıldığında hem ağırlık kaybını sağlamada hem de kaybedilen ağırlığın korunmasında büyük başarı sağlanmaktadır” diyor.
Tıbbi beslenme tedavisi beslenme uzmanı tarafından planlanmalı
Her bir besin öğesinin vücutta farklı işlevi olduğunun altını çizen Diyetisyen ve Psikolog M. Berrin Ak Atiş, “Porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüm besin gruplarının diyete dahil edildiği dengeli bir beslenme yaklaşımı benimsemek önemlidir. Burada önemli olan besin öğelerini yeterli miktarda alabilmek ve bir besin eksikliğinin sebep olabileceği rahatsızlıklara zemin oluşturmamaktır. Bu nedenle tıbbi beslenme tedavisi beslenme uzmanı tarafından planlanmalıdır. Proteinler, tokluk hissi verir ve kas kütlesini korur. Bu nedenle obezite tedavisinde diyette yeterli miktarda olmalıdır. Protein kaynaklarına yumurta, balık, tavuk, et, süt ürünleri ve kuru baklagilleri örnek verebiliriz. Yağlar da tıpkı proteinler gibi tokluk hissi verir. Aynı zamanda yağda eriyen vitaminlerin emilimi için gereklidir. Zeytinyağı, fındık yağı, avokado, chia tohumu, keten tohumu, somon gibi yağlı balıklar ve ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler sağlıklı yağ içeren kaynaklardır. Karbonhidratlar vücut için gerekli enerjinin büyük kısmını karşılayan besin öğesidir. Diyette basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar olarak adlandırdığımız glisemik indeksi ve yükü düşük tam tahıllı gıdalar, kuru baklagiller tercih edilmelidir. Kompleks karbonhidratlar yavaş sindirilir ve kan şekerini dengeler. Bu da uzun süre tok kalarak alınan enerji dengesinin korunmasına ve dolayısıyla kilo vermeye yardımcı olur. Su, sağlıklı bir kilo kaybı için çok önemlidir. Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur, metabolizmayı hızlandırır ve tokluk hissi sağlar. Su ihtiyacı kişiden kişiye değişiklik gösterir ancak idrar rengi gözlemlenerek vücut için gerekli su miktarı belirlenebilir. Lif açısından zengin gıdalar sindirimi düzenler, bağırsak sağlığını destekler ve tokluk hissini artırır. Sebze ve meyveler, tam tahıllar, kuru baklagiller gibi lifli gıdaların tüketimi obezite tedavisinde önemli” olduğunu kaydetti.
Gazeteci* Gülnur AYDOĞDU, FZT.