Deprem tehdidine karşı uyuyan İstanbul’u uykusundan uyandıran 6,2 şiddetindeki deprem: Kentsel dönüşüm mü kentsel göç mü?

* Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Mehmet Akif Soysal, kaleme aldığı “Kentsel dönüşüm mü kentsel göç mü?” başlıklı yazısında, “Deprem tehdidine karşı uyuyan İstanbul’u uykusundan uyandıran 6,2 şiddetindeki deprem, herkesin şapkasını önüne alıp düşünmesine sebep olmalıdır” diyerek dikkat çekiyor.
* Detayı haberimizde!…
UHA / İnternational News Agency
Mehmet Akif Soysal, Yazar
İSTANBUL, 26 NİSAN 2025 – Yazar Mehmet Akif Soysal, “Türk milleti, deprem ile mücadele için kentsel dönüşümü siyaset üstü bir platformda tartışılmalıydı ancak bunu beceremediğimiz net” şeklinde altını çiziyor ve Kentsel dönüşüm için atılan adımların, davaların ve siyasi eleştirilerin merkezi haline getirildiğini ve halbuki kaybedecek zamanın olmadığını dile getiriyor.
Mehmet Akif Soysal, “Elbette şunu da ifade etmeliyiz; Fikirtepe bir kentsel dönüşüm değildir. Savunamayız! Ve yine elbette, alınacak hiçbir karar yüzde yüz doğru değildir, olamaz. Net olan tek şey; vakit daraldı, kesin doğruyu aramak yerine icraat vakti! Fakat görüyorum ki yetişemeyeceğiz. Zira böyle bir irade siyasetten öte millette yok. Varsa yoksa günlük meseleler…” olduğuna vurgu yapıyor.
Metronun 1 km’si yaklaşık 50 milyon dolar! olduğunu ifade eden Soysal, 16 milyon mukimin, 2-3 milyon günlük konaklayan ile İstanbul’un büyük bir metropol olduğunu anlatan Soysal, “Bu nedenle İstanbul en büyük yatırımları almak zorunda olan bir ilimiz. Ancak bu yatırımlar da amaca hizmet etmek yerine cazibeyi arttırıyor. Fasit döngü yani…” diyor.

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Mehmet Akif Soysal, İstanbul’un master planının, ekonomik ve sosyal dengelerin gereği, refahın halka yansıtılmasının, sağlıklı nesiller yetiştirmek için yeniden acilen düşünülmesi gerektiğini hatırlatıyor ve şunları söylüyor:
Bunlardan ilkinin ev sahiplerine evlerini yenilemek adına yüklenen yük olduğunu hatırlatan Mehmet Akif Soysal, “bunu aşmak için ek imar hakkı veriliyor; bu da şehri daha yoğun yaşanılamaz bir bölge haline getirirken farklı riskleri de beraberinde getiriyor” diyor.

Ne işi var İstanbul’da deri organize sanayisinin veya konfeksiyon atölyelerinin.
3-4 katlı, çocuk parkına erişimi olan, site açmazına tabi olmayan, havası İstanbul’dan temiz, yeşili erişilebilir ilçeler kurulabilir. Hangi kaynakla? İstanbul’a yapılacak yatırım yerine oradan kaydırılacak kaynakla. İstanbul’da yapılması planlanan kentsel dönüşümün çok daha azı maliyetiyle.

Detaylandırabiliriz. Uzatmayayım.