Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD), ‘Acil Çağrı’ başlığıyla yayınladığı açıklama ile Pamukkale Hierapolis ören yerindeki termal su kaynaklarının giderek azaldığına dikkat çekti. Açıklamada bu durumun çok büyük risk oluşturduğu da ifade edildi.
Pamukkale’deki termal su kaynaklarının azalmasının nedenleri ve söz konusu için çözüm önerileri sunan Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD)’un açıklaması şu şekilde:
“Pamukkale Hierapolis ören yeri, UNESCO dünya kültür ve doğal miras listesinde bulunan ve travertenleriyle ünlü eşsiz bir doğal oluşumdur. Traverten teraslarıyla ünlü bu bölge, binlerce yıl boyunca mineral bakımından zengin termal suların yeryüzüne çıkarak kalsiyum karbonat bırakmasıyla oluşmuştur. Ancak bu doğa harikasının sürdürülebilirliği, son yıllarda su debisinin azalması ile büyük bir tehlike altındadır.
Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılmış termal su debi ölçüm verilerine göre, Pamukkale Jeotermal Sistemindeki termal su kaynaklarının toplam debisi 1993 yılında 450 lt/sn iken günümüzde bu rakam 150 lt/sn seviyesine kadar düşmüştür. 30 yılda 300 lt/sn debi azalması Pamukkale’nin sürdürülebilirliği açısından çok büyük risk oluşturmaktadır. Günümüzde termal suyun debisindeki azalma nedeniyle beyaz traverten çökelim alanları daralmıştır. Bu nedenle termal suyun basınç ve debisindeki değişimlerinin incelenmesi ve Pamukkale Jeotermal Sisteminin korunması için ACİL araştırma projeleri geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.
Pamukkale su kaynaklarının azalmasının başlıca nedeni
1.Kontrolsüz bir şekilde aşırı su kullanımı: Tarım ve yerleşim alanlarında artan su talebi, Jeotermal enerji üretim tesislerinin çoğalması, su kaynaklarının azalmasına neden olmaktadır.
2. İklim değişikliği: Küresel ısınma ve yağışların düzensizleşmesi yeraltı su seviyelerinin düşmesine yol açmaktadır.
3. Altyapı yetersizliği: Bölgede su yönetimi altyapı yetersizlikleri ve reenjeksiyon olmaması, su kaynaklarının verimli kullanılmasını engellemektedir.
Çözüm Önerileri:
Sürdürülebilir su yönetimi Pamukkale’nin hemen yanındaki Karahayıt jeotermal alanındaki termal sondajlarından çıkan suların ve Pamukkale ovası içinde sulama ve kullanım amaçlı açılmış ruhsatlı ve kaçak sondaj kuyuların debi, basınç, kimyasal bileşimleri Pamukkale fayzonu ve termal su ile ilişkileri izlenmeli ve incelenmeli, tarım ve yerleşim alanlarında suyun verimli kullanılması ve su tasarrufu sağlanmalıdır.
Her ne olursa olsun Pamukkale, Akköy, Karahayıt bölgesindeki kaçak sondajlar kapatılmalı, termal suyun kullanımı sürekli denetlenmeli ve kaçak kullanımın önüne geçilmelidir.
Pamukkale bölgesine yakın jeotermal enerji üretim şirketlerinin su kaynaklarına zarar vermemesi için uygun teknolojiler ve yönetim stratejileri kullanılmalı ve sıkı denetimlerle projeler izlenmelidir. Jeotermal enerji üretimi doğru yönetilmezse su seviyelerinde düşüşe su kaynaklarının tükenmesine yol açabilir.
Yerel halk ve ziyaretçilerin su tasarrufu ve Pamukkale’nin korunması konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Su yönetimi altyapısının özellikle Karahayıt bölgesinde acilen yenilenmesi gerekmektedir.
Pamukkale Üniversitesi bünyesinde Pamukkale jeotermal sistemi araştırma ve izleme enstitüsü kurulmalı, bu enstitüde konusunda uzman ve yetkin araştırmacılar yer almalıdır
Pamukkale’nin korunması ve sürdürülebilirliği ancak gerekli önlemler alınarak sağlanabilir. Eğer bu çalışmalar yapılmazsa Pamukkale’nin su debisi, Küresel ve iklim değişikliğinin olumsuz etkisiyle daha da azalacak ve belirli bir süre sonra beyaz traverten alanları çok daralacaktır.
Bu konuda ilgili tüm Bakanlıklara, Valiliğe, Yerel yönetimlere, Milletvekillerine, Denizli de yaşayan Denizli’yi seven tüm bireylere, Denizli deki sivil toplum kuruluşlarına büyük sorumluluk düşmektedir.
Pamukkale’nin gelecek nesillere aktarılabilmesi su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasıyla mümkündür.
Tüm ilgili kurum, kuruluş ve bireyleri Pamukkale’ye sahip çıkmaya davet ediyoruz.”