Deniz sevdasını çevre hassasiyetiyle yaşıyorlar
* Birçoğumuz mavi bayrakları plajlarda görmeye alışığız. Ancak kriterlere uyan marina, turizm tekneleri ve bireysel yatlar da bu bayrağa sahip olabiliyor.
* Kaynar ailesi, çevreye olan duyarlılıklarıyla teknelerine mavi bayrak alma hakkı kazanan sayılı kişilerden.
Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı tarafından 51 ülkede uygulanan mavi bayrak programı, temizliği, donanımı, güvenliği, uygarlığı ve sürdürülebilirliği temsil ediyor.
Türkiye sahip olduğu toplam 598 mavi bayrak ile listede İspanya ve Yunanistan’ın ardından 3. sırada yer alıyor.
Sadece 10 bireysel teknede mavi bayrak bulunuyor
Türkiye’de bu yıl 551 plaj, 23 marina, 14 turizm teknesi ve 10 bireysel yatta bu bayrak dalgalanıyor.
Mavi bayrağı almaya hak kazanan deniz sevdalılarından biri de 13 yıl önce tekne sahibi olan Kaynar ailesi…
Tekneyi aldıkları yıldan bu yana her sene bu bayrağı almaya hak kazanan Kaynar ailesi, mavi bayrakla o yıllarda henüz ilkokul öğrencisi olan kızları Tuana sayesinde tanışıyor.
Asuman Kaynar süreci şu sözlerle anlatıyor:
“Mavi bayrak sürecinin başrolünde Tuana’mız vardı. O dönemde üçüncü sınıf öğrencisiydi. Denizlerimizi nasıl temiz tutarız diye bir röportaj yaptı arkadaşlarıyla, sonra da bir sunum gerçekleştirdi.
O dönem Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) ile iletişime geçtik. Kendileri de bunu bir mavi bayrakla ödüllendirmek istediklerini anlattılar. O tarihten itibaren her sene Tuana’nın liderliğinde çevreyle ilgili broşürler dağıtıyoruz. Mavi bayrak ile ilgili insanları bilgilendiriyoruz. Denizimizi ve çevremizi nasıl temiz tutarız diye çalışmalar yapıyoruz. Bugüne kadar da böyle geldik ve her sene mavi bayrağı almaya hak kazanıyoruz”.
“Teknen ne kadar değerliyse deniz de o kadar değerli olmak zorunda”
Satın aldıkları tekneyle çocukluk hayalini gerçeğe dönüştüren Mehmet Nuri Kaynar, mavi bayrak kriterlerinin herkes için çok önemli olduğunu ve mutlaka uyulması gereken kriterler olduğunun altını çiziyor:
“Tekneyi aldığımız zaman çevre temizliğine çok dikkat etmeye başladık. Çünkü gittiğimiz her yer bir sene sonra daha da kirleniyordu. Ne yapabiliriz? Bu kirliliği nasıl durdurabiliriz? Bununla ilgili araştırmaya başladık ve karşımıza mavi bayrak çıktı.
Denizi sahiplenmek gerekir. Teknen ne kadar değerliyse deniz de o kadar değerli olmak zorunda senin için. Bu ülke bizim ülkemiz. Toprağıyla, taşıyla, deniziyle. Biz denizde yaşadığımız için denize sahip çıktık.”
Uyulması gereken 4 kriter ve 17 davranış kuralı var
Mavi bayrak sahibi olmak isteyen tekne sahipleri programın Türkiye temsilciliğini yapan Türkiye Çevre Eğitim Vakfı’na başvuruda bulunması gerekiyor. Yapılan başvurular Ulusal Mavi Bayrak Jüri Heyeti tarafından değerlendiriliyor. Bu noktada başvuru yapan tekne ve tekne sahiplerinin uyması gereken 4 kriter ve 17 davranış kuralı bulunuyor.
Odağında çevreyi, deniz ekosistemini korumak ve sürdürülebilirlik olan o kuralların bazıları şu şekilde;
– Koylarda demirli durumdayken ses kirliliğine karşı duyarlı olunması
– Denize zehirli atıklar (yağ, boya, kullanılmış pil, temizlik malzemeleri vs.) atılmaması
– Cam, plastik, metal gibi atık malzemelerin geri dönüşümü için ayrıştırma olanaklarının sağlanması
– Temizlik için sadece temiz su kullanılması
– Diğer yatçıların da çevreye özen göstermeleri konusunda onların teşvik edilmesi