ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
15:35 Bayram tatilinin ilk 2 gününde 19 kişi hayatını kaybetti
15:24 Altun: Mehmet Selim Kiraz adaletin simgesi olarak hatırlanmaya devam edecek
15:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ı andı
14:49 Siyasi partilerde bayramlaşma
11:23 Bir Başkadır Eşme’nin Bayramları!…
10:07 Adalet Bakanı Tunç, “Bu bayram Terörsüz Türkiye’ye adım attığımız bir bayram olsun.”
09:22 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ramazan ayında bakanlık hizmet modellerinden yararlanan 155 bin aileye ziyaret etti!…
09:00 MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yıldız’dan tutuklama çıkışı…
08:35 (RTÜK) Başkanı Şahin’den “Günlerdir ‘özgür basın’ nutukları atanların riyakarlığını bir kez daha gördük…
08:22 Bakan Uraloğlu: Anadolu’nun kalbinde yolculuk!
00:53 Bakan Tunç: Uludağ’ki otel yangınının tüm yönleriyle  aydınlatılması için  soruşturma hassasiyetle yürütülüyor 
00:39 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Göktaş, bakanlık personeli ile bayramlaştı
00:36 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı vesilesiyle AK Parti teşkilatlarına video mesaj gönderdi…
00:23 Ekrem İmamoğlu’nun teslim etmediği telefonunun HTS kayıtlarına ulaşıldı
00:13 Dışişleri Bakanlığı, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamayı “küstahça” olarak nitelendirdi ve reddetti.
00:13 Bakan Kurum’dan “Uluslararası Sıfır Atık Günü” paylaşımı
09:53 Türkiye’nin petrol üretim üssü halinde gelen Şırnak Gabar’da iki yeni sahada daha üretim başladı…
09:45 Külliye’de Ramazan programına 450 binden fazla kişi katıldı
06:37 Avrupa Savunmasının Geleceği: Trump politikaları gölgesinde yeni bir yol arayışı
00:54 İletişim Başkanı Altun’dan Özgür Özel’in boykot çağrısına tepki
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz,

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz,
3 Aralık 2024
52
A+
A-

* Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşların 2025 yılı bütçeleri üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

* Cevdet Yılmaz,”Cari açık, bütçe açığı, rezervler ve istihdam gibi birçok noktada beklediğimizden daha iyi sonuçlarla karşı karşıyayız” dedi. 

Makro ekonomiyle ilgili değerlendirmeler de yapan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bugün büyüme rakamları açıklandı. 3’üncü çeyrekte beklentilerin bir cevdet-yilmaz.pngmiktar altında yüzde 2,1 oranında büyüme gerçekleşti. Böylece 17 çeyrektir kesintisiz büyümemiz devam etmiş oldu. 9 aylık büyümemiz yüzde 3,2. Bu çeyrekten 12 ay geriye giderek yıllıklandırılmış büyümemiz ise yüzde 3,6 olarak gerçekleşti. Bu yıl için bizim öngörümüz 3,5 civarında bir büyüme. Bu gelen rakamlarla bir miktar aşağı yönlü bir risk olduğunu söyleyebiliriz ancak son ekim, kasım aylarında da öncü göstergelerde belli bir toparlanma işareti var. Sonucunu hep birlikte göreceğiz ama yüzde 3,5’in çok uzağında olmayan bir rakamla bu yılki büyümeyi kapatmayı öngörüyoruz. Yine tam da Orta Vadeli Program’da öngördüğümüz üzere daha dengeli bir büyüme yapısına gittiğimizi, dış talebin özellikle büyümeye katkısının arttığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarını sağlama hedefiyle birlikte dengeli büyümeyi de bir taraftan sürdürmeye dönük olarak politikalarımızı hayata geçireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Cari açık, bütçe açığı, rezervler ve istihdam gibi birçok noktada beklediğimizden daha iyi sonuçlarla karşı karşıyayız. Bazı noktalarda da beklentilerimizin biraz altındayız. Enflasyon bunlardan en önemlisi. Bir miktar beklentilerimizin üstünde gerçekleşti. Burada özellikle hizmet enflasyonundaki katılığın çok ciddi rol oynadığını görüyoruz.” dedi.

Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin görüşmelerde milletvekillerinin sorularını ve eleştirilerini yanıtladı.

Bir taraftan enflasyonu düşürürken, diğer taraftan dengeli büyümeyi sağlama, depremin etkilerini ortadan kaldıracak rehabilitasyon çalışmalarını yaptıklarını ve sosyal talepleri karşıladıklarını belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

“Enflasyonla ilgili başından beri ‘üç dönem olacak’ dedik. Geçiş dönemi, dezenflasyon dönemi ve fiyat istikrarı dönemi. Geçiş dönemini tamamladık. ‘Geçiş döneminde ne yaptınız?’ derseniz, cari açıkta dramatik bir düşüş sağlandı. Cari açık yüzde 6’lardan yüzde 1’ler civarına geldi. Bütçe açığı, depreme rağmen önemli oranda kontrol edilmiş oldu. Bu sene yüzde 5 altında beklentimiz var. Gelecek sene yüzde 3’lere gidiyor. Merkez Bankamızın rezervlerinde tarihimizde görmediğimiz hızda iyileşme ve artış sağlandı. Dolayısıyla Türkiye’nin döviz meselesi büyük oranda çözülmüş durumdadır ve dış dünyadan borçlanma maliyetleri de aşağıya gelmiştir. CDS’ler dediğimiz ülke risk primlerinde de ciddi düşüş sağlanmıştır. Bu da gerek özel kesimin gerek kamu kesiminin dış dünyadan borçlanma maliyetini düşürmüştür.”

– “KKM belli hızda tasfiye ediliyor”

Yılmaz, Kur Korumalı Mevduat (KKM) mekanizmasının döviz kurunun oldukça istikrarsızlık arz edeceği bir ortamda istikrar sağlamak üzere geçici olarak devreye alındığını dile getirerek, “Başından itibaren geçici bir mekanizma olarak öngörülmüştür. Nitekim KKM’den de hızlı şekilde çıkış süreci devam etmektedir. Bu da finansal piyasalarda istikrarsızlığa yol açmadan başarılmıştır. Şu anda oldukça düşük seviyeye gelmiş durumda. Toplam mevduatlar içindeki payı da yüzde 6’lara gelmiş durumda. Dolayısıyla orada da KKM finansal istikrarımızı bozmadan görevini yaptı ve artık belli bir hız içinde tasfiye ediliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Enflasyonla mücadeleye dikkati çekerek, enflasyonun büyüme için de gelir dağılımı için de iyi olmadığını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Kısa vadede enflasyonla mücadele bu alanlarda bazı zorluklar doğurabilir. Bazı karar alma sıkıntıları doğurabilir. Onu kabul ediyorum. Kısa vadede. Orta ve uzun vadeli bir perspektifle baktığımızda enflasyonu düşürdüğünüz, istikrarı sağladığınız bir ortam hem büyüme için hem de gelir dağılımı için son derece önemli. Enflasyonu düşürdüğünüz bir ortamda büyümeyi istikrar içinde sürdürme ve sosyal refahı da kalıcı bir şekilde yine arttırma imkanına sahip oluyorsunuz. Dolayısıyla enflasyonla mücadele ediliyor. Büyüme ve sosyal denge bozulacak gibi bir yaklaşım doğru değil. Tam aksine enflasyonu giderek düşürdüğümüz bir ortamda, öngörülebilirliğin arttığı bir ortamda, yatırım ortamını da iyileştirmiş oluyorsunuz. Sosyal dengeler açısından da daha sağlıklı, gerçekçi bir zemine kavuşmuş oluyorsunuz. Sosyal dengeler açısından da daha sağlıklı, gerçekçi bir zemine kavuşmuş oluyorsunuz.”

– “Enflasyonda geriye gidiş var ama arzu ettiğimiz noktada değil”

Orta Vadeli Program (OVP) göz önünde bulundurulduğunda bazı alanlarda tahmin edilenlerden daha iyi noktada olunduğunu vurgulayan Yılmaz, şu bilgileri paylaştı:

“Cari açık, bütçe açığı, rezervler ve istihdam gibi birçok noktada beklediğimizden daha iyi sonuçlarla karşı karşıyayız. Bazı noktalarda da beklentilerimizin biraz altındayız. Enflasyon bunlardan en önemlisi. Bir miktar beklentilerimizin üstünde gerçekleşti. Burada özellikle hizmet enflasyonundaki katılığın çok ciddi rol oynadığını görüyoruz. Bir düşüş var beklentilerde, geriye gidiş var ama hala tam arzu ettiğimiz noktada değiliz. Sosyal hadiselerde de beklentiler önemli. Sosyolojide ‘kendini gerçekleştiren kehanet’ diye bir kavram var. Herkes bir şeyi beklediğinde olmayacak şey bile olabiliyor. Dolayısıyla bu beklentileri daha uygun düzeye çekecek politikalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Real sektör ve hane haklarında da bu beklentileri uygun bir noktaya getirdiğimizde işimiz çok daha kolaylaşacak. Oraya doğru da gidiyoruz. Ama bir miktar gecikmeyle gittiğimizi de kabul etmek durumundayız. Sadece para politikası ile mi yapıyoruz bu mücadeleyi? Hayır. Sadece para politikası ile yapmıyoruz. Depreme rağmen diğer birçok sosyal meselelere rağmen finansal tarafta, mali tarafta da olabildiğince disiplinli bir yaklaşımdan bu dezenflasyon sürecine destek oluyoruz.”

– “Sosyal konut konusunu önceliklendireceğiz”

Yılmaz, ekonomi alanında yapısal reformların önemine de değinerek, şöyle devam etti:

“Burada dört tane kritik alandan bahsetmek istiyorum. Bir tanesi beşeri sermaye. Beşeri sermaye alanında birtakım adımlar atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Bunun çok kritik olduğuna inanıyorum. İkincisi, konut meselesi. Sosyal konut konusunda belli programlar başlattık. Önümüzdeki dönem daha yoğun şekilde bu alanı önceliklendireceğiz. Üçüncüsü, gıda arzı meselesi. Planlı tarımda sulama yatırımlarının miktarını arttırıp tarla içi projeleri önceliklendirme ve gıda lojistiğine varıncaya kadar gıda konusu yine çok öncelikli bir alanımız. Bir taraf da enerji. Gerek dışa bağımlılığı azaltmak gerekse halkımızın refahı açısından yenilenebilir enerji, enerji maliyetlerini düşürmeye dönüp çalışmalarımız, yerli üretimi arttırmaya dönük çalışmalarımız çok kritik. Her biriyle ilgili de çalışmalar yapıyoruz. Dolayısıyla verimlilik esaslı bir şekilde dışa bağımlılığı azaltma, cari açığı yapısal olarak düşürmeye dönük bir perspektifle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

– Türkiye “en yüksek insani kalkınmışlık” grubunda

Uzun yıllar Kalkınma Bakanlığı yaptığını anımsatan Yılmaz, kalkınmanın ekonomik büyümeden ibaret olmadığına işaret etti.

“Ekonomik büyüme kalkınmanın tabii ki olmazsa olmaz bir parçasıdır ama kalkınma bunu aşan bir kavramdır.” diyen Yılmaz, şunları söyledi:

“Ekonomik büyüme artı sosyal adalet artı nesiller arası adalet yani sürdürülebilirlik. Bir de yönetişim dediğimiz hadise. Yani bu dört başlık kalkınma kavramının esas kavramlarıdır. Biz de bu çerçevede ve insani kalkınma perspektifli hareket ediyoruz. Birleşmiş Milletler’in insani kalkınmışlık endeksleri var. Orada da ülkeleri dört gruba ayırıyorlar. ‘En düşük insani kalkınmışlık’, ‘orta insani kalkınmışlık’, ‘yüksek insani kalkınmışlık’ ve ‘en yüksek insani kalkınmışlık’ diye. Türkiye, son 22 yılda yüksekten, en yükseğe geçiş yapan ülkelerden biri oldu. Bunu da sağlığa ve eğitime yaptığımız yatırımlar, satın alma gücünün genel olarak artışı gibi faktörlerle izah etmek mümkün.”(TBMM)

 

 

 

 

 

– “Savunma sanayiinde dönüşüm devrim niteliğinde”

Yılmaz, Türkiye’nin savunma sanayiindeki dönüşümünü, değişim kavramıyla ifade etmenin yetersiz kaldığını belirterek, “Bu bir devrim hakikaten. Türkiye’de son 22 yılda savunma sanayinde yüzde 20 yerlilik oranından yüzde 80 yerlilik oranına çıkışı son derece önemli. Bu sadece güvenlikle ilgili bir mesele de değil. İşin bir de ekonomik boyutu var. Savunma sanayiinde elde ettiğiniz yetkinlikler, bir süre sonra sivil endüstrileri de etkilemeye başlıyor. Buradaki teknolojiler, yetkinlikler, insan kaynağı. Dolayısıyla bu aynı zamanda katma değeri yüksek bir ekonomi ve nitelikli istihdam politikalarımızla da çok yakından ilgili. Geçen sene 5,5 milyar doları bulan ihracatımız da bunun somut bir göstergesi.” diye konuştu.

Savunma sanayiinde artık daha fazla proje bazlı uluslararası ortaklıkların uygulanacağı bir döneme girileceğini ifade eden Yılmaz, “Dost ve müttefik ülkelerle birlikte uzun vadeli perspektif oluşturabileceğimiz ülkelerle şirketlerimizin yerli ve milli kimliğini koruyarak proje bazlı ortaklıkların daha fazla artacağı bir döneme gireceğiz. Bu alanda faaliyet gösteren tüm firmalarla da iftihar ediyoruz. Bunları gölgeleme çabasında hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bu alanda çalışan firmalarımız ülkemize, milletimize büyük değerler katmaktadır.” dedi.

– Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele

Eleştiriler üzerine sanal kumar konusuna da değinen Yılmaz, sanal kumar konusunda en kritik meselenin dışarıya finansın gidişi olduğunu vurguladı.

Yılmaz, “Dışarıya gidecek finansı kontrol ederek ancak etkili mücadele edebiliriz. Bu konuda da MASAK’a gerekli görevlendirmeyi yapmış durumdayız. Bir eylem planımız var. İlgili diğer kurumlarımızla birlikte bunu hayata geçiriyoruz.” dedi.

Uyuşturucu bağımlılığı konusundaki soruları da yanıtlayan Yılmaz, “Bağımlılıkla ilgili de işin bir arz tarafı var, bir talep tarafı. Arz tarafıyla uğraşması gerekenler kolluk güçlerimiz. Talep tarafı da çok önemli. İstatistiklere göre, rehabilitasyon için başvuran 100 uyuşturucu bağımlısından sadece yüzde 3’ü iyileşiyor. Burada esas olan bağımlılık olmadan önce koruyucu mekanizmaların devreye girmesi. Bu alanda bir eylem planı oluşturduk. Riskli gruplar tespit edip, bu bağımlılık oluşmadan önce mücadele edilecek.” ifadelerini kullandı.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 39 gün süren maratonun sonuna geldiklerini belirterek, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı bütçelerinin yanı sıra 17 bakanlığın, toplamda ise 227 kamu kurumunun bütçesinin, 226 kamu kurumunun kesin hesabı ile 229 Sayıştay raporu üzerine 21 birleşim gerçekleştirildiğini söyledi.

Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bütçe hazırlık sürecindeki güçlü liderliği ve sağladığı vizyon için şükranlarını sundu.

Cevdet Yılmaz, “Bugün gerçekleştirilen müzakereler dahil özverili çalışmaları için plan bütçe komisyon başkan ve üyeleri ile görüşmelere katkı sağlayan tüm milletvekillerine teşekkür ediyorum” dedi.

– “Görüşmelerde yaklaşık 235 saat mesai yapılmıştır”

Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş da 22 Ekim’de başlayan bütçe maratonunun 29 Kasım’da sona erdiğini belirtti.

Bu kapsamda 39 gün süren görüşmelerde toplam 21 birleşim, 81 oturum ve yaklaşık 235 saat mesai yapıldığını dile getiren Muş, “Bu görüşmelerde, komisyon üyeleri dahil 267 milletvekilimizin toplam 1330 söz talebi karşılandı. Meclis’teki milletvekillerinin yaklaşık yüzde 45’i bu müzakerelere doğrudan katılarak katkıda bulundu.” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.