ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
14:23 ABD’deki yangın ve Gazze’deki İsrail zulmü
13:48 İsrail’in BM’ye Karşı Tutumu ve Yeni Bir Hukuki Süreç -I-
13:17 Suriye’de Değişen Dengeler ve Yeni Bölge
12:35 Trump’ın Kanda ve Grönland’a Yayılmacı Çıkışları: ABD’nin Yeni Dönemdeki Stratejik Hedefleri Neler?
12:10 Yapılacaklar Belli
10:45 Perspektif: Esed rejiminin devrilmesi ve Irak’ın Suriye politikası
22:24 İhale yolsuzluğu soruşturması: Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat gözaltında
22:13 Irak ve Suriye’nin kuzeyinde 6 terörist etkisiz hale getirildi
22:08 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hizmetleri “Aşkınan Koşan Yorulmaz” kitabında anlatıldı
21:56 Reyhanlı saldırısının faili yakalandı
21:39 3 ilde DEAŞ’a yönelik operasyonlarda 23 şüpheli yakalandı
21:30 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, genç ve nitelikli nüfus bakımından kan kaybetmektedir”
21:22 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Aile Yılı” kapsamında peş peşe müjdeler
20:59 Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın 13’üncü ölüm yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı
19:22
18:36 (CHP) Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Kanko, “Emekli İle Asgari Ücretli Yokluğa ve Yoksulluğa Mahkûm Edilmiş!”
18:18 Türk Eğitim Derneği Tam Eğitim Bursu sınavı 23 Şubat 2025’te yapılacak
17:32 Alman ordusu, altyapı ve askeri tesisleri korumak için 6 bin kişilik savunma birliği oluşturuyor
16:50 Lahey Kültür ve Turizm Ofisi’miz ile Amsterdam THY müdürlüğümüz, Utrecht Turizm Fuarı’na can verdi!
16:46 ManpowerGroup’tan iş arayanlara mülakatlara hazırlanmaları için 6 altın tavsiye
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, genç ve nitelikli nüfus bakımından kan kaybetmektedir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, genç ve nitelikli nüfus bakımından kan kaybetmektedir”
13 Ocak 2025
5
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Aile Yılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, genç ve nitelikli nüfus bakımından kan kaybettiğini açıkladı.

UHA / İnternational News Agency

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "Aile Yılı" kapsamında peş peşe müjdeler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;

Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden “kaba boşanma hızı” ise 2,01’e çıktı. Boşanmaların yüzde 33,4’ünün evliliğin ilk 5 yılı içinde; yüzde 21,7’sinin ise evliliğin 6 ila 10’uncu yılları arasında meydana geldiği göze çarpıyor. Ülkemizde ilk evlenme yaşının kadınlar için 26’ya; erkekler için ise 28’e yükseldiğini görüyoruz. İlk anne olma yaşı, geçmişte görülmemiş biçimde, 29’u aşmış vaziyette. Bütün bu verilerin, oranların ve istatistiklerin anlattığı şudur: Türkiye, genç ve nitelikli nüfus bakımından, üzülerek söylüyorum, kan kaybetmektedir. Gerekli önlemleri bir an önce almaz, ihtiyaç duyulan politikaları kısa sürede uygulamazsak, sorun telafi edilemez boyuta varacaktır. Allah korusun böyle bir durumda yalnızca nüfus değil, nüfuz kaybı da yaşamamız kaçınılmazdır.

Üç çocuk çağrısı

Esasen karşımıza dikilen bu tehlikeyi yaklaşık 20 sene evvel sezmiştik. 2007 yılında doğurganlık ve nüfus artış hızındaki gerilemeye dikkat çekme adına “en az üç çocuk” çağrısı yapmıştık. Bu çağrımızdan dolayı hem şahsen, hem de hükümet olarak ciddi baskı gördük, itibar suikastlerine uğradık. Muhalefetin kışkırttığı birçok grup, yazar-çizer, sanatçı, sözüm ona “aydın taifesi”, bizi özel hayata müdahale ile suçladı. Soruna her dikkat çektiğimizde ise bu saldırıların ve ithamların dozu daha da arttı.

Şimdi, geriye doğru baktığımızda ne kadar haklı olduğumuz, bize yönelik bühtanların da ne kadar mesnetsiz olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’nin güvenliğine, geleceğine, kalkınmasına ve huzuruna dair her konuda çuvallayanlar, burada da aynı yanlışı tekrarlamışlardır. Tabii bunun sadece bir öngörüsüzlük mü, yoksa arkasında çok daha “sinsi emellerin mi” olduğunun takdirini milletimizin yapacağına inanıyorum. Şahsi fikrim; “nüfus planlaması” kisvesi altında yürütülen çalışmaların kesinlikle art niyet taşıdığı şeklindedir. Zamanın, bu konuda da bizi teyit edeceği kanaatindeyim.

Doğru bildikleri yolda sabırla yürümekten asla vazgeçmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta en az üç çocuk çağrılarını tekrarladıklarını söyledi.

Erdoğan, milletin istikbalini garanti edecek çalışmalara devam ettiklerini, 10’uncu Kalkınma Planı’na “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması” başlıklı dönüşüm programını ekleyerek, doğurganlık hızının artırılmasını nüfus politikalarının öncelikli hedefleri haline getirdiklerini dile getirdi.

12’nci Kalkınma Planı ile doğurganlık oranının nüfusun kendini yenileme seviyesinin üzerine çıkarılmasını kendilerine gaye edindiklerini belirten Erdoğan, “Politikalarımızı destekleyici düzenlemeleri, projeleri, reform ve hizmetleri tek tek hayata geçirdik. Hak ve özgürlükleri genişlettik, eksiklikleri giderdik, kadın hakları ve aile yapısının iyileştirilmesini merkeze alan devrim niteliğinde adımlar attık. İnşallah bundan sonra da “büyük ve güçlü Türkiye” idealimizi güçlü aile ve güçlü nüfus yapısıyla gerçeğe dönüştüreceğiz.” İfadelerini kullandı.

Evleneceklere faizsiz kredi desteği

2025 yılını “Aile Yılı” ilan ettiklerini ve bu kapsamda birçok yeni projeyi hayata geçireceklerini belirten Erdoğan, projelerin bir kısmına ilişkin şu bilgileri paylaştı;

14-28 Mayıs seçim sürecinde milletimize söz verdiğimiz “Aile ve Gençlik Fonunu” geçen sene deprem bölgemizde başlatmıştık. Biliyorsunuz, bu fon ile evliliğe ilk adımını atan gençlerimize 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunuyoruz.

Şimdi bunu bir adım daha öteye taşıyoruz. Yeni evlenecek gençlerimize Aile ve

Gençlik Fonu dâhilinde verdiğimiz faizsiz kredi desteğini 81 ilimizin tamamında uygulamaya alıyoruz. Aile ve Gençlik Fonundan artık 81 vilayetimizdeki tüm gençlerimiz istifade edebilecek. Dünya evine girecek gençlerimiz bu imkândan faydalanmak üzere bugün itibariyle başvurularını yapabilirler. Yuva kuracak tüm gençlerimiz için şimdiden hayırlı-uğurlu olsun, diyorum.

Annelere çocuk yardımı

Bu yıl, doğum yardımlarımızı da önemli ölçüde artırıyoruz. Bu kapsamda, yeni doğacak ilk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını 5 bin liraya yükseltiyoruz. Ayrıca, ikinci çocuk için her ay bin 500 lira; üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye alıyoruz. İkinci ve sonraki çocuklar için hiçbir bir şart gözetmeksizin vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız. Bu müjdemizin de ailelerimize hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum.

Tabii ailelerimize yönelik müjdelerimiz sadece bunlarla sınırlı değil. Aile kurmayı teşvik edecek; maddi destekler, danışmanlık hizmetleri ve genç çiftler için konut destekleri gibi uygulamaları devreye alacağız. Esnek ve uzaktan çalışma modelleriyle kadınların, ev ve iş hayatlarını rahatlatacak yeni imkanları hayata geçireceğiz. Çalışan anne-babalar için ücretsiz veya düşük maliyetli çocuk bakım hizmetlerini güçlendireceğiz. Çocuk sahibi olmayı teşvik edecek veya kolaylaştıracak tıbbi imkanları ailelerimizin istifadesine sunmayı da önemsiyoruz. Bunun haricinde geniş bir alanda faaliyetleri, projeleri ve müjdeleri de inşallah yıl boyunca ailelerimizle paylaşacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin.

Konuşmasına son vermeden önce bir hususa daha dikkat çekmek isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peygamber Efendimiz, aile kurarken bakınız bizlere neyi öğüt veriyor: “En bereketli nikah, külfeti en az olanıdır” buyuruyor. Dolayısıyla nikah merasimlerinin “sade, gösteriş, aşırılık ve israftan uzak olması, Efendimiz tarafından bizlere tavsiye ve telkin ediliyor. Ancak, son yıllarda bu alanda sorunlarımız katlanarak artıyor. Özellikle sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, ataların tabiriyle “eski köye yeni adetlerin” geldiğini görüyoruz. Öyle talepler, öyle listeler öne sürülüyor ki, açık söylüyorum, gençlerimiz yuva kurmaktan korkuyor, çekiniyor, ürküyor, daha yolun başındayken umutları kırılıyor.” diye konuştu.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti;

Evlenenler ise ödemesi en az 4-5 yıl süren ağır faturalarla karşılaşıyor. Genç çiftlerimiz, aynı çatı altında beraberce yaşamayı öğrendikleri hassas bir dönemde, mevcut sıkıntılara ilaveten popüler kültürün veya geleneğin dayatması sebebiyle yüklendikleri maddi külfetlerle uğraşıyorlar. Erken dönemde yaşanan boşanmaların ana nedenlerinden biri; “olmasa da olur” diyebileceğimiz aşırı talepler dolayısıyla ortaya çıkan, işte bu masraflardır. Gençlerimiz bundan fevkalade mustariptir, şikayetçidir.

Şunu tüm samimiyetimle bugün burada ifade etmek isterim: Aileye, ahlaka, fıtrata, çocuklara yönelik saldırıların arttığı ve medeniyet değerlerimize uygun hayat sürmenin zorlaştığı günümüzde, yuva kurmak isteyen gençlerimize yardımcı olmak mecburiyetindeyiz. İster kız tarafı, ister erkek tarafı olsun, her kim bunu zorlaştırıyorsa, gençlerin dünya evine girmesine engelliyorsa, büyük bir vebal altındadır. Toplumun bilinçlendirilmesi noktasında Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve sivil toplum kuruluşlarımıza gerçekten önemli görevler düşmektedir.

İnşallah “2025 Aile Yılını” vesile kılarak, bu sorunların da üzerine kararlılıkla gideceğimize inanıyorum. Rabbim, evlenecek tüm gençlerimizin yardımcısı olsun diyorum. Sözlerime bu temennilerle son verirken, sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. 2025 Aile Yılı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm ailelerimiz için hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.