ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
01:01 Tarımsal destekleme ödemeleri hesaplara aktarılıyor
00:54 Ömer Çelik’ten katil İsrail’in bakanına tepki: Katz bir cinayet şebekesinin üyesidir
00:45 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Azerbaycan’a kutlama mesajı
00:39 İstanbul’daki bebek ölümleriyle ilgili 22 kişi tutuklandı
00:33 Dışişleri’nden soykırımcı katil İsrail’in eli kanlı bakanına fotoğraflı tepki
00:32 İran Dışişleri Bakanı Türkiye’de: Ankara, Tahran’a karşı elini güçlendiriyor mu?
00:21 Hakan Fidan Hamas üyelerini kabul etti
00:13 Cevdet Yılmaz: Barış katliamla değil Filistin halkının haklı talepleri karşılanarak sağlanabilir
00:08 Beyaz Saray: “Yahya Sinvar’ın öldürülmesi Gazze’de olası ateşkes için bir dönüm noktası olabilir”
00:08 İstanbul’da Güney Kafkasya Bölgesel İşbirliği toplantısı: Erdoğan İsrail’e silah ambargosu için BM’ye çağrı yaptı
00:02 Azerbaycan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Kulüpler Birliği (KOBSKA) ve  Su Politikaları Derneği  “Ticari İşletmelerin Yeşil Ekonomiye Geçişinin Desteklenmesi” projesinde işbirliği yapacak
17:35 Ankara ATO’da sanatseverlere kapılarını açan ARTNOUVA sanat fuarı büyük ilgi görüyor
11:19 Trabzon’un Akçaabat ilçesinde yapımı tamamlanan İbrahim Erdemoğlu Spor Lisesi Kompleksi’nden notlar!
10:30 (TSKB) Başekonomisti ve Direktörü Ünüvar, “Mavi ekonomiyi, etki yatırımların finansmanı içerisinde yer alabilecek mavi tahvilleri de ajandamıza eklememiz gerekiyor”
10:02 NATO Savunma Bakanları Toplantısı’ndan notlar!
09:25 Zeytinyağı piyasası ve küresel ısınma
09:14 Ortadoğu için kader seçimi: Trump mı Harris mi?
08:53 Alman hükümetinin tartışmalı güvenlik paketinde neler var?
07:34 Kitap: Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bireylerden geçiyor!
07:15 Ukrayna’daki İngiltere – ABD Rekabeti!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sandık günü siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günüdür”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sandık günü siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günüdür”
18 Nisan 2024
17
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimiz bize sadece şehirlerini yönetme değil, aynı zamanda pek çok yerde kendi adına başkalarını denetleme görevi de tevdi etmiştir” dedi.

UHA / İnternational News Agency

“Sandık günü siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günüdür”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/a/ad/...partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Belediyelerimizin belediye meclislerinde bize denetim yetkisi verdiği illerde bu görevimizi en güzel şekilde yerine getireceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının terör örgütlerine, reklam ajanslarına, tufeylilere değil, orada yaşayan insanlarımıza harcanmasını temin için gereken her şeyi yapacağız.

Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Değerli milletvekili arkadaşlarım, sandık günü siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günüdür. 31 Mart tarihinde milletimiz tüm siyasi partilerin mahalli idarelerdeki son 5 yıllık karnesini kendilerine takdim etmiştir. Seçim sonuçlarından herkes kendisine göre dersler çıkaracak, elbette kendi iç muhasebesini yapacaktır.

“Birileri kendince Türkiye’de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor”

Sonuçlara bakarak bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Adeta bir genel seçim havasına girmek suretiyle sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar. Birileri kendilerince yerel iktidar, merkezi iktidar diye Türkiye’de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, demlendikleri ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, tam bir hayalden ibarettir. 81 ilimizde tek bir iktidar vardır. O da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir.

Dün 16’ncı toplantısını yaptığımız kabinemiz de görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmaya çalışanları daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz Türkiye’ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa onu yapmanın derdindeyiz. Burada şu hususun altını çizmek isterim. Demokrasi öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihi ile zıtlaşmamak demektir.

Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabiri yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir.

“Milletimiz bizden cesur biz öz eleştiri yapmamızı istemiştir”

Şurası tartışmasız bir gerçektir ki milletimiz bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir öz eleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo nettir. AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz.

AK Parti’nin ayırıcı vasfı kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olmasıdır. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş, kuvvet ve enerji toplamış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız. Şunun da bilinmesini isterim. Bizim lügatimizde böbürlenme yoktur. Millete tepeden bakma, milletle arasına duvarlar örme, mesafe koyma asla ve asla yoktur.

Her zaman söylüyorum. Biz bu milletin ta kendisiyiz. Biz, siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam, kültür ve unvan dağıtmak için de yapmıyoruz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz bu makamlarda milletimize ve Türkiye’ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu konuda oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcudur. Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bulunmadan muhasebe ve murakabe sürecimizi neticelendireceğiz.

Bize destek olanlarla birlikte sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihlerde bulunan vatandaşlarımızın mesajlarını en doğru şekilde okuyacak, değerlendirecek, gelecek dönemdeki yol haritamızı belirlerken bunlardan muhakkak istifade edeceğiz. Ama bu süreci partimizin geleneklerine, davamızın prensiplerine uygun şekilde yürüteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Başarımızı başarımız, üzüntümüzü üzüntümüz gören dünyanın dört bir yanındaki mazlumları hayal kırıklığına asla uğratmayacağız. Büyük bir davanın temsilcileri olduğumuzun şuuruyla önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz.

“AK Parti bu ülkenin umudu olmayı sürdürecektir”

Kim ne derse desin AK Parti bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı, kendi insanımızla birlikte gönül coğrafyamızdaki yüz milyonların umudu olmayı sürdürecektir. Allah’ın izni, aziz milletimizin takdiri ile daha nice yıllar boyunca Türkiye için çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, evlatlarımızın hayalini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bundan hiçbir yol ve dava arkadaşımın, partimize gönül veren hiçbir teşkilat mensubumuzun şüphe duymamasını istiyorum.

“Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık”

AK Parti’nin uzun ve kutlu yürüyüşünü tarif ederken büyük ozanımız Aşık Veysel’in şu dizelerini sıkça kullandık: Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece.

Yine Türkçenin en büyük şairi Yunus Emre diyor ki: Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm.

AK Parti’yi değerlendirirken nereden geldiğini ve hangi istikamete ilerlediğini bir an olsun aklımızdan çıkarmayacağız. Kutlu bir hareket, uzun bir yürüyüş, sabırlı bir mücadele, 14 Ağustos 2001’de AK Parti olarak görünmüştür. Biz nevzuhur bir hareket değiliz, biz partilerden bir parti değiliz, biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin, bu partinin temelinde ismi bilinen ya da bilinmeyen yüzlerce, binlerce fedakarın, cefakarın, kahramanın emeği var, alın teri var. Biz dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik, yürümüyoruz. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik, partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradı. Ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, sabrımızı kaybetmedik, asla ve asla yılgınlığa kapılmadık.

İman varsa imkan var dedik, Allah büyüktür dedik, en hüzünlü anlarımızda Allah’ın yardımı yakındır dedik. Her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk, kalktık ve yolumuza kararlılıkla devam ettik.

“Bunlar AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar”

Şimdi bakıyorum AK Parti’nin son yerel seçimde aldığı oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf olumsuz karamsar bir tablo çiziyor, teşkilatlarımızın moralini bozmaya yönelik bir kampanya yürütüyor. Şunu çok net ifade etmek isterim. Bunlar AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Bunlar, nereden nasıl geldiğimizi, nereye yürüdüğümüzü anlamamışlar. Bu hareketin kökleri çok derinde ve ufku çok geniş bir hareket olduğunu kavrayamamışlar. Şunu herkes görsün ve bilsin. Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez, bitmeyecektir. Biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız ilk günkü gibi dipdiri. Biz üye sayısı itibarıyla Türkiye’nin en büyük partisiyiz. Her alanda muazzam bilgi birikimine, tecrübeye sahibiz. Biz seçmenin mesajını okuruz, doğru okuruz, gerekeni yaparız. Arızaları düzeltir, eksikleri giderir tekrar yola koyuluruz.” (TBMM)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.