Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“14-28 Mayıs seçimleri sonrasında uygulamaya başladığımız istikrar ve reform programımız meyvelerini veriyor. Ekonomi programımızda, Meclisimizin de desteği ile son bir yılda önemli mesafe katettik. Geçen yıl gündemimizin üst sıralarında yer alan birçok meseleyi geride bıraktık ve bırakıyoruz. Burada fikir vermesi açısından bazı rakamları sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Merkez Bankamızın geçen sene mayısta 98,5 milyar dolar olan brüt rezervleri, bugün 156 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Bugün şunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyoruz: Hamdolsun Türkiye’nin artık rezerv meselesi yoktur. Bir diğer kronik sorunumuz olan cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çektik. Geçen yıl 57 milyar dolar olan cari açık, gayretlerimiz neticesinde, temmuzda 20 milyar doların altına indi. 2023’te ihracatımız 256 milyar dolarla rekor kırdı.
İhracattaki güçlü performansımız 2024’te de devam ediyor. Yıllık ihracat ağustosta 262 milyar dolarla tarihimizin zirvesine çıktı. Turizmde, 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve geliriyle kapattık. Bu sene 60 milyon turist sayısı, 60 milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz, inşallah bu hedefimizi de tutturacağız. Son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkanı oluşturduk. Milli gelirimiz 1 trilyon dolar sınırını geçerek, 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece, milli gelirde çok kritik bir psikolojik eşiği aşmayı başardık. 2024 yılında kredi notu üç büyük kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu.”
Erdoğan, ekonominin temel göstergelerindeki iyileşmeye bağlı olarak Türkiye’nin risk priminin düştüğünü, bankacılık ve reel sektörün dış borç çevirme oranlarının yükseldiğini belirtti.
Türkiye’yi, daha çok siyasi sebeplerle alındığı gri listeden çıkardıklarını hatırlatan Erdoğan, “Bu süreçte, 6 Şubat depremlerinin Türk ekonomisine getirdiği 104 milyar dolarlık ilave faturaya rağmen mali disiplinden taviz vermedik. ‘Kim ne vadediyorsa benden beş fazlası’ siyasetinin seçim meydanlarını esir aldığı 31 Mart sürecinde popülizme asla tevessül etmedik. Kararlı duruşumuz sayesinde hamdolsun, enflasyonda kalıcı düşüş trendine girmiş bulunuyoruz.” diye konuştu.
– “Enflasyondaki düşüş devam edecek”
Son üç ayda yıllık enflasyonun 23,5 puan gerilediğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Gıda enflasyonu da dört yıl sonra ilk kez aylık bazda negatife döndü. Önümüzdeki aylarda enflasyondaki düşüş devam edecek ve milletimiz bu düşüşü çarşıda, pazarda, alışveriş sepetinde, mutfağında daha fazla hissedecek. Her zaman söylüyorum, bizim bir tane gündemimiz var o da vatandaşımızın refahını ve alım gücünü kalıcı biçimde artırmaktır. Ne yapıyorsak, sadece bunun için yapıyoruz. Hangi özveride bulunuyorsak, bunun için bulunuyoruz. Yakın çevremiz istikrara kavuştukça, inşallah biz de rahatlayacak, çok daha iyi yerlere geleceğiz. Kovid-19 salgınıyla başlayan, bölgemizdeki savaşlarla devam eden asrın felaketinin de etkisiyle sarsılan makro dengeleri hızla iyileştiriyoruz. Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz.”
Erdoğan, ekonomi programına katkı sunacak her türlü öneriye açık olduklarını, ancak uyguladıkları programa olan inancı zayıflatmaya dönük söylemleri tasvip etmediklerini, eleştiri ile ekonomik tetikçiliğin ayrı şeyler olduğunu aktardı.
Türkiye’ye kaybettirerek siyaset yapılamayacağını ve millete faydalı olunamayacağını belirten Erdoğan, “Türkiye’nin ve 85 milyon vatandaşımızın menfaati söz konusu olduğunda siyasi rekabeti bir tarafa bırakmamız gerekiyor. Meclisimizden ve siz saygıdeğer milletvekillerimizden bu konuda azami hassasiyet bekliyor, desteğiniz için şimdiden her birinize teşekkür ediyorum. Deprem bölgemizin süratle ayağa kaldırılmasının, gündemimizin ilk sırasında olmayı sürdüreceğini burada tekraren ifade etmek istiyorum. Şartlar ne olursa olsun, 6 Şubat gecesi yuvası yıkılan, düzeni bozulan, yakınlarını kaybeden depremzede kardeşlerimizin yanında olacak, yaralarını saracak, inşallah güvenli yuvalarını peyderpey teslim edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Meclis’imiz, vakar, sağduyu, uzlaşma içinde hem ülkemize hem de coğrafyamıza yol gösterici olacaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin sadece Türkiye’nin değil, geniş bir coğrafyadaki mazlum halkların da umudu olduğunu söyleyerek, “Üzerinizdeki yük, üzerinizdeki sorumluluk ağırdır. Tarihten devraldığınız miras ve tecrübe ile bu yükü hakkıyla taşıyacağınıza olan inancımız, bizim de milletimizin de tamdır. Çevremizde bir canavar kontrolsüzce büyürken; yanı başımızda katliamlar, kanlı soykırımlar yapılırken; yanı başımızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken; küresel sistem kökten sarsılırken Meclis’imiz, vakar, sağduyu, uzlaşma içinde hem ülkemize hem de coğrafyamıza yol gösterici olacaktır.” diye konuştu.
İktidar ve muhalefetiyle Meclis’in millete güven, hasımlarına ise korku verecek bir atmosferde çalışmasının böyle bir dönemde elzem olduğunun altını çizen Erdoğan, “Meclis’teki uyum, mutabakat, karşılıklı saygı çerçevesinde tartışma ve istişare buradan sokağa yansıyacak, ülkenin huzur ve emniyetine kapı aralayacaktır. Meclis’imizin yeni yasama yılının yeni bir işbirliği ruhuna öncülük etmesi, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak en samimi temennimdir.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, gerilimli atmosferde siyasi rekabeti, siyasi husumete dönüştürme teşebbüslerine izin verilmeyeceğine inandığını dile getirerek, “AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak sorumluluklarımızın idrakinde hareket etmeyi sürdüreceğimizin özellikle bilinmesini istiyorum. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun. Rabb’im, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet payidar eylesin. Bu duygularla bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın hayırlı olmasını diliyorum. Milletvekillerimize yeni yasama yılında Mevla’dan başarılar ve kolaylıklar temenni ediyorum.” dedi. (TBMM)