Cumhurbaşkanı Erdoğan nasıl ikna edildi?

Birpınar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl ikna edildiğini ise şöyle anlatıyor:

“Cumhurbaşkanımız da aslında durumu fark etti. Yani Paris Anlaşması’na taraf olmazsak ülkemizin kalkınmasına zarar verir noktasına geldi iş.

“Önceden kalkınmamıza zarar vereceğini düşünüyorduk, ama şu anda kalkınmamıza eğer taraf olmazsak zarar vereceğini gördük.

“Birileri diyor ki, hemen taraf olalım vs. Ama öyle değil iş. İstiyoruz ki Çevre Bakanlığı hemen taraf olsun. Ama Bakanlık sadece işi koordine ediyor. Herkesi ikna etmemiz lazım. Evde bile bir şey yaparken herkes birbirini ikna etmiyor mu yani?”

Şahin: Türkiye diğer ülkelere öncü olabilir

Ümit Şahin, Türkiye’nin bu noktadan sonra karbon salımını sıfırlama ve iklim değişikliği ile mücadelede diğer ülkelere öncü olabilecek bir potansiyeli olduğunu söylüyor.

Türkiye’nin tarihsel karbon salımı sorumluluğunun tüm ülkelerin ortalamasına çok yakın olduğunu belirten Şahin, bu nedenle Türkiye’nin dünyada çoğu ülkenin karbon nötr ekonomiye geçtiği dönemde aynısını yapmasının adil olacağını anlatıyor.

2px presentational grey line

Türkiye neden gelişmekte olan ülkeler listesinde yer almıyordu?

Türkiye, 1992’de BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi imzalanırken gelişmiş ülkeler arasında yer almayı tercih etmişti.

Sözleşme imzalandıktan sonra bunu değiştirmeye çalışan Türkiye, gelişmekte olan ülkelere yardımda bulunması gereken gelişmiş ülkeler listesinden çıkmayı başarsa da yardım alabilecek ülkeler listesine giremedi.

Peki Türkiye o dönemde neden bunu tercih etmişti?

Bakan Yardımcısı Birpınar bunu şöyle anlatıyor:

“1992’de yılında maalesef, herkes kendisini doğru konumlandırırken, Türkiye masasındaki arkadaş Türkiye’yi doğru konumlandıramamış.

“Yani ‘Biz AB’ye aday ülkeyiz, OECD kurucu ülkesiyiz, dolayısıyla biz gelişmiş ülkelerle beraber olmalıyız. Araplarla, Afrika ülkeleriyle olmayız, gelişmekte olan ülkelerle bir arada olmayız’ diyor.

“1992’de böyle bir şeyi onaylıyor. Sonra fark ediliyor.

“Yani hem emisyon azaltımı yapacak, hem de diğer ülkelere finans yapacak güçte değil, dolayısıyla emisyon miktarlarımız noktasında kalkınmaya devam ediyoruz, emisyonumuz artıyor, gelişmiş ülkeler gibi olamayız, hata yaptık diyerek düzeltmeye çalışıyor. Ama düzeltmek kolay değil. Bozmak kolay da düzeltmek için 195 ülkenin onayı lazım. Siyasi olarak bile karşı çıkıyorlar elini kaldırıyor adam, bana ne, diyor.”

Birpınar, Türkiye’nin listeden çıkmak istediğinde “Kovanın içindeki yengeçlerden birisinin çıkmasına yardım ederseniz hepsi peşinden takip eder. O yüzden biz yengecin birini çıkarmayız” yanıtı aldığını söylüyor.