Çin’in Urumçi’deki barışçıl gösterilere kanlı müdahalesinin 13. yıldönümü
PEKİN – UHA HABER / Çin yönetimi, bundan 13 yıl önce, 5 Temmuz 2009’da Doğu Türkistan’ın Urumçi şehrinde gerçekleştirdiği katliamda binlerce Uygur Türkünü katletmişti. Doğu Türkistan’nın Urumçi kentinde 2009 yılında Çin güvenlik güçleri ve paramilisler tarafından barışçıl gösterilere yapılan kanlı müdahalenin 13. yıl dönümü kaydediliyor. Katliamda binlerce Uygur’un katledildi ve 10 binlercesinden haber alınamıyor.
Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın ‘Kırım Haber Ajansı (QHA)’ kaynaklı haberine göre, Doğu Türkistan’ın Urumçi kentinde 5 Temmuz 2009 tarihinde, Uygurların barışçıl yürüyüşü, Çinli provokatörlerin saldırmasıyla etnik çatışmaya dönüştü.
Olay sırasında binlerce Uygur öldürüldü, kurşuna dizildi. Olayın ardından 10 binlerce Uygur genç, Çinli polis veya askerler tarafından ailelerinden zorla alındı ve onlardan haber alınamadı.
OLAYLARIN ARKA PLANI: 26 HAZİRAN GUANGDONG OLAYI
Katliama dönüşen 5 Temmuz 2009 tarihindeki Urumçi protestosu, Çin’in Guangdong eyaletinde bir fabrikada zorla çalıştırılan çok sayıda Uygur Türkünün 26 Haziran’da Çinliler tarafından dövülerek öldürülmesine bağlantı olarak ortaya çıktı.
Çinliler ile Uygurlar arasında etnik bir gerilime neden olan Guangdong olayı ile ilgili aradan birkaç gün geçmesine rağmen yetkililer tarafından herhangi bir açıklama gelmedi. Uygurlar arasında hükumetten açıklama talep eden sesler yükselmeye başladı.
ÖĞRENCİLERİN BAŞLATTIĞI BARIŞÇIL PROTESTO
Çoğunluğunu Uygur üniversite öğrencilerinin oluşturduğu kalabalık bir grup, 5 Temmuz 2009’da, Guangdong’da öldürülen Uygurlar hakkında yetkililerden açıklama talep etmek ve Uygur Türklerine yönelik baskı, ayrımcılık, ortadan kaybolma, kaçırılma, fabrikalarda zorla çalıştırmaları protesto etmek amacıyla Urumçi’de yürüyüş düzenledi.
Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve diğer uluslararası insan hakları örgütlerinin barışçıl olarak tanımladığı gösterilere Uygurların yanı sıra Kazak, Kırgız ve diğer azınlıklara mensup vatandaşlar da destek verdi.
SİVİL KIYAFETLİ ÇİNLİ ASKER VEYA POLİSLERİN SALDIRISI
Ancak barışçıl eylemleri ‘otoriteye başkaldırı’ ve ‘isyan’ olarak değerlendiren Çin Komünist Partisi (ÇKP) hükumeti gösterilere çok sert yöntemlerle müdahale etti. Barışçıl protestoya önce sivil kıyafetli Çinli polis ve askerler saldırdı. Daha sonra protesto etnik çatışmaya dönüştü. Çin silahlı güçlerini arkasına alan, birçoğu paramilislerden oluşan Çinliler çok sayıda Uygur genci öldürdü.
ÇATIŞMADAN UYGUR TÜRKLERİ SORUMLU TUTULDU
Çatışmadan Uygur geçleri sorumlu tutan Çin yetlilileri, silahlı güçlerine ateş emri verdi.
Katliam öncesi, bölgedeki yabancı medya mensupları kentten çıkarıldı. İnternet bağlantısının kesilerek Urumçi’nin dış dünya ile irtibatının tamamen koparıldı. Görgü tanıkları, yabancı medyanın kentten çıkarılmasının ardından katliamın başladığını, kente sevk edilen ilave 20 bin asker ve polisin göstericilerin üzerine gerçek mermilerle ateş açtığını ve zırhlı araçlarını eylemcilerin üzerine sürdüğünü belirtti.
ÇİNLİ YETKİLİLERDEN KIŞKIRTICI AÇILAMA: ÇİNLİLER SOKAKTA
Televizyon kanallarında konuşan Çin Valisi, Çinlilerin Uygur Türklerine karşı gelmesi konusunda kışkırtıcı bir açıklama yaptı. Bunu yanı sıra medyada yer alan yalan yanlış haberlerin etkisiyle 7 Temmuz, aşırı milliyetçi Çinliler sokaklara döküldü. Sivil kıyafetli asker ve polislerin öncülük etmesi ve silahlı güçlerin yandan desteklemeleriyle sokakta karşılaşan Uygur Türklerini linç ettiler ve Uygurlara ait lokanta, dükkan gibi mekanlara saldırdılar.
ASKERLER UYGUR AVINA ÇIKTI: 10 BİNLERCE UYGUR KAYBOLDU
Sokaklarda olaylar tamamen sona erdiğinde, Çinli askerler kent genelinde her eve baskın yaparak 10 binlerce Uygur gencini evinden aldılar ve çoğundan o günden bu yana haber alınamadı.
DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIM UYGULAMALARI
Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor.
[UHA Haber Ajansı, 06 Temmuz 2022]