Çağdaş Bir Çar: Putin
Şu anda tüm dünyanın gündemi Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı. Özellikle Karadeniz’de kıyısı olan ülkelerin, Avrupa Birliğinin, ABD’nin, İngiltere’nin 1 numaralı gündemi Ukrayna’ya yönelik Rus askerî harekâtı.
Bu harekâtın, bu saldırının; akar suyun üst tarafındaki kurdun yemeyi kafaya koyduğu suyun alt tarafındaki kuzuya, “Suyumu bulandırıyorsun!” şeklindeki uyduruk gerekçesi kadar bile haklılığı yok. Ukrayna’dan Rusya’ya herhangi bir konuda bir zarar dokunmasının en küçük ihtimali bulunmuyor. Zaten Ukrayna’nın ne böyle bir niyeti ne de gücü var. Onun bütün günahı Rusya’nın bitişiğinde uygar bir ülke, bir özgürlük ve demokrasi ülkesi olarak yükselmesi ve otoriter Putin yönetimi altındaki Rus halkı için kötü örnek oluşturması.
Saldırı bütün dünyada haklı olarak çok büyük bir tepki ve çok büyük nefretle karşılandı. Bunun pratikte bir değeri olmasa bile bir zulüm ve haksızlık karşısında tüm insanlığın ona karşı cephe almasının önemi ve değeri tartışılmaz. Zulüm ve haksızlığa maruz kalan bir toplumun, saldırıya uğrayan bir vatanın savunulması dışında maksadı ne olursa olsun her savaş bir cinayettir. Bugünkü Rus saldırısı da bu şekilde bir saldırıdır ve açık seçik bir cinayettir. Çarlık Rusya’sı, gelmiş geçmiş dünya monarşilerinin en zalimi, en amansızı idi. Hem kendi ırkına mensup insanları hem de egemenliği altına aldığı başka etnik toplulukları ezim ezim ezmiştir. Çarlık Rusya’sı aynı zamanda azgın emperyalist emellere sahipti. Çarlık Rusya’sının bilhassa Çar Deli Petro’dan itibaren sıcak denizlere inme ve oralarda yerleşme amaçlı emperyalist emelleri yıkılan Sovyetler Birliği Rusya’sı ve bugünün çağdaş çarı Putin tarafından daha güçlü şekilde sahiplenilmiş, hedefine de büyük çapta ulaştırılmıştır. Putin, Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra birliğe dahil olan Doğu Avrupa ve Orta Asya Türk topluluklarının bağımsızlık elde etmelerini bile kabullenemeyen, açık açık eleştiren modern bir çardır. Ukrayna’nın bağımsızlığını ise hiçbir zaman hiçbir şekilde kabullenememiştir. Putin için halkların özgürlüğü, bağımsızlığı, kendi kaderini kendi belirleme anlayışı diye bir düşünce söz konusu bile değil. Putin, kendinden on gömlek daha özgürlükçü ve demokrat bugünkü Ukrayna yönetimi için “Neo-Nazi” suçlamasında bulunuyor. Gerçekte ise Naziliğin de totaliterliğin de en su katılmamış olanı kendi şahsında somutlaşıyor. Gerçek olan şudur ki günümüzün modern çarı, totaliter diktatörü Putin, bir lider olarak günümüz dünyasında hiçbir ülkeye ve liderine güven verememiştir. Yüzüne bakınca edinilen ilk izlenim olumsuzluk ve güvensizliktir. 24 Şubat 2022 akşamı bir Türk TV’sinin akşam ana haber saatinde Gedik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Atatüre, Putin için çok isabetli tanımlamalar yaptı. Onu psikolojik rahatsızlık içinde, megaloman ve aşağılık kompleksine sahip, güvenilmez bir karakter olarak niteledi. Putin karakterini herkes bu şekilde isimlendiremese de hemen herkesin kendisi hakkındaki izlenimi bu içeriktedir. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı; bütün dünyanın bu saldırıya karşı olması, uygulanacak olan ambargolar dolayısıyla belki çok sürmeyecektir. Ama ülke olarak Ukrayna’nın ve Ukrayna halkının uğradığı kayıpların telafi edilmesi uzun yıllar alacaktır. Can kayıplarının ise hiçbir zaman telafisi mümkün olmayacaktır. Vatan savunması için yapılmayan her türlü savaşa lanet olsun!İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar
[UHA Haber Ajansı, 26 Ocak 2022]